Tam kaşlarımı çatmış ağzımı açacakken Cider görüş alanıma girdi.
"Samantha,bu iyi bir fikir değil hadi gidelim burdan."
Elimden tutup beni sürüklemeye başladı,bunun onda alışkanlık haline geldiğini düşünmeye başladım.
Elimi Cider'ınkinden kurtarıp onu durdurdum.
"Neler oluyor, o da kimdi?"
Cider tedirgin olmuş gibiydi.
"O, ateşlerin önde gelen öğrencisi sana bahsettiğim namıdiğer zorba. 'Asher Amberance.' Ondan uzak dur Samantha."
Normalde olsa bu beni korkutabilir en azından tedirgin ederdi ancak şu anda meraktan başka bir şey hissetmiyordum.
"Eğitmenlerin bizi gözeteceğini sanıyordum."
Cider gözlerini kaçırdı.
"Bazen kurallar bazı kişiler için daha esnek olabiliyor."
Kaşlarımı kaldırıp alaycı bir şekilde Cider'a baktım.
"Bir de insanlardan farklı olduklarını iddia ediyorlar. Geldiğim yerdeki politikacılardan bir farkları yok."
Cider kıkırdadı.
"O ne demek bilmiyorum ama kulağa haklıymışsın gibi geliyor.
Hadi seni diğerleriyle kaynaştıralım."
İrkildim,kaynaşmak daha da çok kişiyle.Zaten şimdiden soyal sınırlarımı zorlamışım gibi hissediyordum anlaşılan bir de aşmam gerekecekti.Cider beni ufak bir kümenin yanına götürdü. Birbirlerinden çok farklı görünen bu insanların tek ortak özelliği hepimizin giydiği lacivert üniformaydı.
Yaklaştığımızı gören herkes başını bize doğru çevirdi.
Cider 2 adım önümden yürüyüp konuşmaya başlamıştı.
"Selam millet,bu Samantha geçici veya kalıcı süreliğine aramızda olacak."
Ne yapacağımdan emin değildim o yüzden elimi kaldırmakla yetindim.
"Kısaca Sam."
Boyu oldukça uzun, ten rengi alışılmışın fazlasıyla dışında ve mavi olan bir kız bana ilk yaklaşan oldu.
"Merhaba Sam.Aramıza hoş geldin."
El sıkıştıktan sonra diğerleri de aramıza katıldı.
Bazıları tamamen insan gibi görünürken bazıları benim için fazlasıyla yeni görünüşlere sahipti.
Tanışma faslı devam ederken ıslık sesine benzer bir ses yankılandı.
"PEKALA BÜYÜCÜLER,NEYINIZ VARMIŞ GÖRELİM!"
Az önce tanıştığım isminin Swell olduğunu öğrendiğim sıska ve gözlüklü çocuk yakınımda gördüğüm ilk kişiydi
"Onun kim olduğunu bilmem gerekiyor mu?"
Swell gülümsedi.
"Sanırım.Kendisi bu dersin eğitmenlerinden biri görünüşü seni korkutmasın."
"Görünüşü mü?"
Kalabalığı aşıp Swell'in neden bahsettiğini anlamaya çalıştım.
Her şey normal görünüyordu ta ki adamın 8 kolu olduğunu fark edene kadar.
"Senin için fazla tuhaf değil mi?"
İrkilip yanı başımda biten sesin kaynağına döndüm.
"Alışsan iyi olacak,çaylak."
Yutkundum. Cider'ın beni uyardığı kor gözleri tam karşımda görmeyi beklemiyordum.
"Tavsiye için sağ ol."
Uzaklaşmak için hazırlanmıştım ki bileğimden yakaladı.
"Buraya ait değilsin,bunu sana sadece bir kere bakıp bile söyleyebilirim."
"Peki bu seni neden ilgilendiriyor?"
Asher sırıttı.
"Burası benim evim çaylak. Davetsiz misafirlerden ve güçsüzlerden hoşlanmam ne tesadüf ki sende ikisi de var."
Bileğimi elinden kurtarıp uzaklaştım.
Bu herif kesinlikle tekin değildi.
Nereye gitmem gerektiğinden emin değildim o yüden Cider'ı bulmaya çalıştım.
Cider'ı başka bir büyücütle kozlarını paylaşırken gördüm. Topraklardan biri olduğunu tahmin ettiğim bir kızla dövüşüyorlardı,hayır bu dövüş olamazdı adeta dans ediyorlardı. Oraya yaklaşıp yakından izlemek istedim.
Kız toprağa hükmediyor etrafında upuzun kapılar örüyordü. Buna karşın Cider toprağı suyuyla sarmalıyor ikisinin yeteneklerinin birleştiği yerlerde çiçekler açıyordu.
Asher'ın o çocukla yaptıklarından tamamen zıt bir düelloydu.
Çok geçmeden alkış sesleri tarafından bölündüler. 8 kollu eğitmenimiz 4 çift elini birbirine çarparak yanımıza geldi.
"Harikaydı hanımlar 'Ahenk Festivali'nde' katılımcı olmanızı çok isterim."
Cider ve ismini henüz bilmediğim kız gülümseyip kolkola girdiler.
Cider onları izlediğimi fark etti ve kızı da kendiyle sürükleyip yanıma geldi.
"Sam, bu toprakların önde gelen öğrencilerinden Terra."
"Merhaba Terra. Harika bir gösteriydi."
Terra kıkıradı.
"Gösteri mi?Bunu böyle değerlendirmene sevindim."
Cider konuşmaya devam etti.
"Az önce gördüklerinden sonra şaşırmış olmalısın.Bir çoğumuz bazılarının aksine şiddet yanlısı deĝilizdir."
Bunu söylerken gözlerini devirdi.
Söyleyiş biçimi oldukça hoşuma gitmişti.Kıkırdadım.
Cider Terra,nın kolundan ayrıldı.
"Sonra görüşürüz,Sam'i Bay Otto ile tanıştırsam iyi olur."
Terra gülümsedi.
"Tanıştığımıza sevindim Sam,ikinizle de sonra görüşürüz."
Terra gittikten sonra Cider'la beraber eğitmenimizin yanına döndük.
"Bay Otto,bu yeni öğrenciniz Samantha."
Bay Otto komik bir kahkaha attıktan sonra konuşmaya başladı.
"Ben de ne diye bana tuhaf tuhaf bakıyor diyordum.Aramıza hoş geldin Samantha düelloya hazır mısın?"
İrkildiğimi gören Cider konuşmaya devam etti.
"Bay Otto,Samantha henüz büyüye dair hiçbir şey bilmiyor bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim."
Otto yine o tuhaf kahkasından attı ve beni yere çizilmiş çemberlerden birine itekledi.
"Hadi ama sorun çıkmayacağından eminim."
Tedirginlikle Cinder'a dönmeye çalıştım.Otto beni iteklediği için karşı koymaya çalışırken tökezleyip çemberin içine düştüm.
Birinin gölgesi önümde durdu.Kafamı kaldırıp kim olduğuna bakmaya çalıştım.
"Haklıymışım,sıradaki senmişsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Questial
Fantasy17 yaşındaki Samantha liseden mezun olmak üzeredir. Sonunda kendisini asla ait hissedemediği tüm o koridorlardan ve insanlardan uzaklaştığını ve artık farklı şeylere odaklanabileceğini düşünen Samantha'yı çok farklı bir gerçeklik beklemektedir.