______________________
"Bir de bana bir şey olmayacağının garantisini verip duruyordun."
Sinir ve nefret dolu sözlerim ona ulaştığında beni duymazdan gelerek sargıyı koluma birkaç tur daha sardı. Kanama bir süre sonra dururdu bunu neden yapıyordu anlamıyorum. Kendi için mi? Bunca şeyin üstüne kendini kontrol edemeyeceğini söylese ağlayana kadar gülerdim.
Kolumu çekerek ondan kurtardım. Böylece dikkatini kendime az da olsa çekebilmiştim.
"Biraz daha hızlı olsaydın veya yanımda olsaydın bana böyle bir şey olmayacaktı."
Bir yandan lanetli enerjisini uygulamaya devam ederken bir yandan da bana tahammül ediyordu.
"Sen beni bırakmayıp üstüne bende bu izleri ortaya çıkardığın için o büyücüler beni ölüme terk etti."
Kendimce güldüm. "Şanslıyım ki o laneti çabucak patlattım. Ah, komik olan şu ki bu sürekli yaşadığım bir olaydı. Perdenin içine üst seviye lanetleri çek, üzerime sal ve Amane'nin onu yok etmesini bekle." Aslında düşününce onun bir suçu yoktu sadece kendi ırkım yüzünden haklı çıkmasına sinirlenmiştim.
"Bu izleri taşımak istemiyorum."
Sesimi biraz indirip konuştuğumda sonunda gözleri beni bulmuştu. "Bu izleri taşıdığım süre boyunca beni de tehlikeye atıyorsun. Sadece istediğim huzur dolu bir hayatken bunu da elimden alıyorsun. İlk işim kütüphanede bu konu hakkında ne yapabileceğim olacak."
Saçlarımı yüzümden ittirip koca elini yanağıma koydu. Şaşkınca onu izlemeye başladım. Bu kadar yumuşak davrandığına göre yine aklımı bulandıracak şeyler konuşacaktı.
Ona kapılmamalıydım.
"Burayı bulamayacaklar. Burada sonsuza dek güvendeyken endişe etmeni gerektirecek bir şey yok. Onlar bir iki teknik uygulamadıkları sürece buraya asla ulaşamayacak."
Gözleri tehlikeli bir şekilde parladı. Beni her ne kadar yanında tutuyor, güçlenmemi sağlıyorsa da bana güveni yoktu. Yüzlerce yaşında olan bu lanet tabi ki ona bu kadar çabuk alışmayacağımın farkındaydı.
"Her zaman bu tapınak içinde mi olacağız? Seninle bugünkü gibi dışarı çıkmak istediğimde ne olacak? Onlar yüzünden bugün daha fazla yer göremedim. Bana göstereceğin daha fazla şey vardı oysa ki."
Baş parmağıyla yanağımı okşayıp elini enseme doğru götürdü. Tırnakları hafiften derime baskı uyguluyordu.
"Bunun yaşanmasına bir daha asla izin vermeyeceğim."
Ensemdeki eline baskı uygulayarak beni kendisine çektiğinde karşı koymadan ona doğru atılıp dudaklarımı dudaklarıyla buluşturdum.
Ensesine doladığım kollarımla öpüşmemizi derinleştirdiğimde tüm sinirim uçmuş gibiydi. Umarım ben sakinleştiğim gibi onun da dikkati dağılmıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Queen - Ryomen Sukuna
Fanfiction"Lanetlerimin ağzında bu denli dolanan çocuğu görmeye geldim." ***** Ryomen Sukuna, lanetli enerjisi ve özel gücünden dolayı Amane'yi yanında tutup gücünden faydalanmak ister. Onu lanetlerine Kraliçe olarak tanıtsa bile Amane sadece Sukuna'dan kurtu...