"Lanetlerimin ağzında bu denli dolanan çocuğu görmeye geldim."
*****
Ryomen Sukuna, lanetli enerjisi ve özel gücünden dolayı Amane'yi yanında tutup gücünden faydalanmak ister. Onu lanetlerine Kraliçe olarak tanıtsa bile Amane sadece Sukuna'dan kurtu...
"Tekrar mı ettireceksin? Yeterince iyi duyduğunu düşünüyordum oysa ki."
'Sen yarı lanetsin.'
Birkaç adım geri çekilip elimdeki hançeri sıkıca tuttum.
"Dedim ki o güvendiğin sahirler babanı aslında annenin öldürdüğünü, annene musallat olan lanetli enerjinin sen olduğunu ve o zamanlar seni öldürmeyi beceremediklerinden doğduğun vakit köyünde büyük bir kaosa sebep olduğunu söyledi mi? Söylemediler. Senden her şeyi sakladılar, her şeyi esirgediler. Seni olduğundan daha güçlü bir hâle getirdim ve minnettarlığını böyle mi gösteriyorsun? İnsanlar seni çok nankör yetiştirmiş."
Gülerek üzerindeki kıyafeti çıkararak gövdesini açığa bıraktı. Vücudundaki dövmeler artmış gibiydi.
"Dediklerim seni sinirlendirdi mi? Öfkeyi hissediyor musun? Lanetli enerjin o kadar arttı ki birazdan burada taşkınlık yaratacaksın. Ne muazzam güç, seni taktir edebilirim. Yıllardır gördüğüm en iyi teknik seninki, gurur duy."
Dövüş pozisyonu alıp sinir bozucu gülümsemesini tekrar yüzüne yerleştirdi.
"Biraz ciddileşebilirim."
Gözlerim yere sabitlendiğinde alan sarsılmaya başlamıştı. İyi hissetmiyordum, vücudumdaki dövmeler ortaya çıkmak için sızlıyordu. Kalbim acıyor, suçluluk duygusu ve siniri en derinlerimde hissediyordum.
Bir şeyleri bilmeyip düşmanımdan öğrenmenin acısı içindeydim.
"Sana nasıl inanabilirim ki? Onca şeyden sonra sana inanmak istemiyorum eğer dediklerin doğru olsaydı bunu en başta söylerdin." Sesin hissettiklerimin aksine oldukça sakindi. Fırtına öncesi sessizlikti bu halim.
Acaba Sukuna da bu halimin farkında mıydı? Daha fazla konuşmasını istiyor ama aynı zamanda sonsuza dek susmasını ve kalbimi yaralamamasını istiyordum.
"Ben asla yalan söylemem." Yüzündeki o sırıtış gittikçe sinir bozucu bir hâl alırken kaşlarım çatıldı.
"Kanıtla.. bir yarı lanet olduğumu kanıtla. Sadece konuşmak çok kolay olmalı."
"Ah, pekala. Normalde insanlar ters lanetli teknik uygular ki ağır yaraları kolayca iyileşsin ancak senin hiç böyle bir derdin olmadı. Çok kolay bir şekilde ters lanetli teknik yapabilmene rağmen bu zamana kadar hiç gerek duymadın."
Göğsüm sıkışmaya, kanım damarlarımda fokurdamaya başladı.
"Babanın bedenini de bir lanet ele geçirmişti sırf seni ortaya çıkarmak için. Onun biricik deneyisin sonuçta ve annenin karnına düştükten sonra o lanet babanın bedenini terk etti. Annen bunu öğrendiği vakit kendi elleriyle kocasını öldürdü. Seni türlü yollardan düşürmeye çalıştı ancak beceremedi. Senin doğumunu da vücudu kaldıramadı."
