Ne me quitte pas mon amour - TAEKOOK

0.4 Bayan Kim

Sonunda eve geldiğimizde bacaklarım baya yorulmuştu. Hızla odama çıkıp kıyafetlerimi çıkarmıştım. Tam üzerime bir şeyler geçirecekken Taehyung ayı gibi içeri dalmıştı. Siktir!

Hızla elimdeki tshirtimle üzerimi kapamaya çalışmıştım. Gözleri bacaklarımda ve üstümde gezinirken üzerime gelmişti. Sıçmıştım. Korkudan gerileyip sesli şekilde yutkunmuştum. 

Hala üzerime gelirken geriye gidemeden yatağa düşmüştüm. Üzerime eyilip bir elini yanımdan yatağa bastırmış ve yüzüme daha çok yaklaşmıştı.

"Hmm acaba ne ceza versek sana?" Kurduğu cümleyle ağlamak isteyimi bastırarak dudaklarımı büzmüştüm. "B-ben..Taehyung lütfen b-bu kez bir şey yapmadım hem..lütfen.." Yalvararak dolu gözlerimi onun sert bakışlarıyla birleştirdiğimde zaten bana baktığını fark etmiştim.

Taehyung bir şey demeden elini çeneme koyup kendine çekmişti. Göz bebeklerim titrerken dudaklarını çeneme sürtüyordu. "Hmm hm. Evet haklısın. Bu gün iyi iş çıkardın Jungkook." Gözlerim resmen parıldamaya başlarken heyecanla ona bakıyordum. 

Ama o bu sırada diğer elini de yanıma koyup tamamen üzerime yerleştiğinde kafamı yana çevirdim. Siktir?! Ne yapıyor şimdi?

Beni yatağa hapsetmiş sadece yüzümü seyrederken tekrar ve tekrar yutkunmuştum. "Yarın annemlere gideceğiz." Dudaklarım tekrar büzülürken içim burkulmuştu. O kadın bana bu kadar kötü davranırken bir gün elinde ölüp kalacaktım. "Mh T-taehyung.." Garip şekilde ağzımdan çıkan mırıltıyla koyu bakışları tekrar gözlerimle buluşmuştu. "Ben gelmesem olmaz mı? Lütfen.."

Sinirle tamamen üzerime çıkıp bileklerimden tutup yatağa bastırdığında korkuyla derin derin nefes alıp vermeye başladım. Bileklerimi sertçe tutan ellerden kurtulmaya çalışırken daha sıkı sıkı tutmuştu. Yüzüme eyilip "Eğer benim kocamsan yanımdan ayrılmayacaksın Jungkook! Duydun mu beni?!"

Bağırmasıyla gözlerimdeki yaşlar benden izinsiz şekilde yanaklarımdan süzülüp düşmeye başlamıştılar. "A-ama annen b-bana çok kö-tü dav-" Sinirle kahkaha atmıştı. Korkudan bedenim altında titrerken sertçe solumasıyla nefes alıp verişleri yüzümü yalayıp geçiyordu. 

"Sence bu benim umurumda mı ha?! Ne yaparsan yap. Her şeyi hakediyorsun zaten." Korkak bakışlarımı onun gözlerine çıkarmıştım. Of ya kahretsin! Yüzüme eyilmeye başladığında heyecanla nefesimi tutup ne yapacağını beklemeye başladım. Dudaklarını çene kemiğime sürterken o gün fazla sert sıktığı için moraran yeri dudakları arasına alıp diliyle ıslatmıştı.

Göz kapaklarım kapanmaya başladığında bileklerimi okşamaya başlamıştı elleri. Birden üzerimden kalktığında afallamıştım. Kahretsin çok kaptırdım kendimi!

Taehyung bana son kez bakıp odadan çıktığında bir süredir tuttuğum nefesimi vermiştim. Hızla ayağa kalkıp üzerimi giymiş ve yatağa girip gözlerimi kapatmıştım. Aklıma sürekli o geliyordu. Sonunda uyuyabilmiştim.

Sabah uynadığımda aklıma direkt dildo alma fikri gelmişti. Sadece telefonumu 5 dakikalığına yürütüp sipariş edecektim sonuçta. Heyecanlı heyecanlı aşağı inmiştim. Mutfakta Taehyungu görememle duraksadım. Yavaşça içeri geçip kendimce bir şeyler atıştırırken o kahvesini yudumluyordu. 

Telefonumun masada olduğunu fark etmiştim. Taehyung bir şey demeden bardağı lavaboya bırakıp odasına çıkmıştı. Hızla telefonumu alıp eskiden kullandığım kartımla bir dildo sipariş edip hızla yerine koymuştum. Taehyung tekrar geri geldiğinde heyecandan soğuk terler akıtıyordum. 

Bana garip bakılar atıp telefonları alıp cebine koymuştu. Neyse ki işimi kısa sürede halletmiştim. "Akşam gelicem hazırlan annemlere gideriz." Ne kadar istemesem de kafamı sallamıştım.