Sabah yavaş yavaş gözlerimi aralayıp tavanla bakıştım. Esneyerek yan tarafa çevrildiğimde uyuyan Taehyungla burun buruna geldiğimde gözlerim kocaman oldu. Sertçe yutkunup hafif geri çekildim.
Tanrım melek gibi o kadar masum uyuyordu ki kendimi tutamayıp burnundaki beni öptüm. Yanakları şişmiş dudakları büzülmüştü. Bu kez kıkırdayıp dudaklarından öptüm. Çok şirin!
Saçları dağıldığı için ellerimi dağınık saçlarna atıp oynamaya başladım. O kadar onunla uğraştıktan sonra gözlerini araladığını gördüğüm an hızla elimi çekip arkamı dönerek gözlerimi kapadım. Uyanmasın uyanmasın uyanmasın lütfen!
Arkamdan belime sarılan koluyla gözlerim kapalıyken sessiz olmaya çalışarak yutkundum. Dudaklarını ensemde hissedince bedenim titremişti. "Küçük tavşan? Sen uyku taklidi mi yapıyorsun hm?" Ne yaptığımı anlamıştı! Gözlerimi açıp alt dudağımı ısırdım.
"Tae...-Taehyung ben.." burnunu saçlarıma daldırıp koklamıştı. Belimden tutarak beni daha çok kendine çekip ensemi ısırdı. "Şş sessiz ol güzelim. Ne o utanıyor musun benden ha?" Yanaklarım yanıyordu gerçekten...cayır cayır yanıyordum.
"Ne kadar da utangaçsın.. dün yalvarırken böyle deyildin ama." Dudaklarımı parçalamaya başlarken hızla kolları arasından çıkmaya çalıştım. "B-benim..duşa girmem lazım." deyip kalkacakken beni yakalayıp kulağıma fısıldadı. "E birlikte girelim." Titrek nefes verdim.
"N-nolur gideyim.." Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki.. arkamdan çıplak tenini hissedince yutkundum. Boynumu öpüp belimden tutarak beni kaldırıp kucağına aldığında kollarımı refleksle boynuna sardım. Dudaklarıma sert bir öpücük bırakıp duşa girdiğimizde suyu ısıtıp şimdiden buharlanmış kabine girip kapıyı kapattı.
Sırtımı soğuk duvara yaslayıp boynumu öperek aşağılara inip göğsüme kadar geldi. Ellerimi omuzlarına çıkarıp üstten ona baktım. Kafasını kaldırıp gözgöze geldiğimizde sırıtıp beni çevirip suyun altına saldı. Saçlarımı ve vücudumu ıslattıktan sonra şampuanı alıp saçlarıma sürdüğünde gözlerimi kapattım.
Ben de hadi ayıp olmasın diye onun saçlarını şampuanlamaya başladığımda güldüğünü duydum. Saçlarımızı ıslattıktan sonra duş jelini life sürüp okşayarak bedenimi köpüklemişti. Daha sonra aynısını kendine yapıp su tutarak bedenimi ve kendininkini durulamıştı.
Gözlerimi açtığımda tam olarak bana baktığını görüp bakışlarımı kaçırdım. Yanaklarımı tutup kafamı kaldırarak dudaklarımızı birleştirdi.
...
Duştan sonra aşağı inip kahvaltıyı hazırlarken derin derin düşünüyordum. Şu an çok yanlış yapıyorum. Çünkü biliyorum ki eğer bir daha annesi gelince bana yine böyle davranacaktı. O yüzden dün gece yaptığım şeyi bir daha yapıp kendimi düşürmemeliydim. Aniden arkamdan belime sıkı sıkı sarılan kollarla yutkundum.
Tanrım aniden olunca çok irkilmitşim. Kaçmaya çalışıca daha sert tutup kendine bastırdı beni. Neler olduğunu anladığım an vücudum titremişti. "B-bırak beni.." sesim istemsizce titrek çıkmıştı.
Kafasını boynuma soktuğunda daha çok kollarından kurtulmaya çalıştım. "Bırak dedim yapma." Islakça öpücükler bırakırken dudaklarmdan hıçkırık kaçtı. "Taehyung du-dur." Gözlerim dolmaya başladı. Kalbim acıyordu istemsizce. "Ne o hala mı utanıyorsun?"
Kaşlarım çatılırken dudaklarım da sinirle büzülmüştü. "Hayır dokunmanı istemiyorum." Taehyung aniden durup belimden çevirip yüz yüze gelince ellerini kenarlara koyup yüzüme eyilmişti. "İstemiyorum? Nasıl yani?" Göz devirmiştim.
"Taehyung baya baya istemiyorum işte. Dün geceyi de unutalım..zor durumda olmasam asla öyle bir şey yapmazdım. Senin gibi bir pis-" Taehyungun yüzünün deyiştiğini görünce sustum. İleri mi gittim?
"Hala benden nefret mi ediyorsun?" Sertçe yutkunup kafamı eydim. "B-ben senin beni aldattığın gü-" Taehyung sinirle soluyup lafımı kesmişti. "Ben seni aldatmadım."
"Ne?"
"Ben. Seni. Aldatmadım. Jungkook."
"Hah gerçekten buna inanmamı mı bekliyorsun? Hem de sırf kendi zevki-"
"SANA SENİ ALDATMADIM DEDİM!"
Evi gürletecek kadar bağırmasıyla yutkundum. Korkudan yerimde titrerken sertçe çenemi kavramıştı. "Bak güzelim. Ben seni aldatmadım tamam mı? O gün sırf sinirlen diye evden çıkıp gittim. Ki zaten şirkete gittim. Çok işim vardı, gece de uyuyaklamışım. Anladın mı şimdi? Ha eyer hala inanmadıysan kamera kayıtlarını da göstere bilirim?"
Bir şey demeden sessizce kafamı salladım ama kafam çok karışmıştı. Tamam da Taehyung bunu neden yapmıştı ki ondan nefret etmemi mi istiyordu? O sıra bir şey demeden elimden tutarak beni kendiyle odasına götürdü. Çalışma masasına gelip beni sandalyeye oturttuktan sonra arkamdan ellerini yanıma koyarak bilgisayarında bir şeyler yaptı.
Nefesi boynuma çarparken odaklanmaya çalıştım. Bilgisayardan kamera kayıtlarını açtı. O günün gece saatleriydi. Görüntüleri hızlı moda koydu. Gerçekten de tüm gün odadan çıkmayı bırak masasından kalkmamıştı bile. Kaşlarım çatılı izlerken gözlerim doldu. Videoyu durdurup dönen sandalyeyi kendine çevirip yüzüme yaklaştı.
Üstten bana bakarken bir şey dememi bekliyordu. Titreyen dudaklarımı aralayıp göz temasımızı bozmadan konuştum sonunda. "A-ama bunu neden yaptın ki?..Se-senden nefret etmemi mi istedin?" Taehyung suçlu gibi gözlerini kaçırdı.
Derin nefes verip tekrar bana baktı. "Aslında öncelerde beni kıskanman hoşuma gittiği için bir şey demedim ancak sonra ciddi olduğunu farkedince kendimi tutamadım." Ben de iç çekip kafamı eydim. "Demek duygularımla oynamak hoşuna gitmişti..."
Sessizce mırıldanmıştım. Elini yanağıma koyunca yutkunup kafamı kaldırdım. "Güzelim, yanlış anladın ben senin beni sevmenden hoşlandım. Kıksanman hoşuma gidiyordu yani. Bebeğim haklısın özür dileim. Affet kocanı ha?"
Gözlerim dolmuş dudaklarım büzülmüştü. "B-bilmiyorum Taehyung..konu sadece bu da deyil a-annen.." Taehyunga baktığımda henüz sessiz olduğunu gördüm. Ama belki devam edersem..kızabilirdi.
"Ş-şey a-annen gelince yine bana kızacaksın.. ve tekrar aynı şeyler olacak o yüzden..." yanağımı okşayıp hızla dudaklarıma öpücük kondurup konuştu. "Hayır güzelim söz veriyorum bir daha yapmayacağım tamam mı? Annemi de dinlemiyeceğim. Ben sadece seni seviyorum."
Boğazımdaki düğün beni zorlarken emin olamıyordum. "Ben...bilemiyorum Taehyung..s-sana inanmak istiyorum ama güvenimi çok fazla kırdın.." hafifçe çenemden tutup yüzlerimizi daha da yaklaştırdı. "Güzelim özür dilerim yaptıklarım için ama ben öyrendim artık.. özür dilerim. Bir daha seni kırmayacağım. Söz veriyorum."
Taehyungun beni bu denli ikna etme çabaları gözlerimi yaşartmıştı. "Peki o zaman.. bir şans daha vere bilirim." Taehyung kare gülümsemesini bana sunduğunda ben de ona karşılık verimiştim. "Teşekkür ederim." dudaklarımızı birleştirip yavaşça tadını çıkararak öpüyordu beni. Ellerimden tutarak omuzlarına koyup kollarını belime sararak beni kucağına aldı.
Tekrar aşağı inip mutfağa girdik. Beni tezgaha oturtup dudaklarımdan ayrıldı. "Ee bebeğim barıştığımız için kutlama yapmayalım mı?" Ne? Düşündüğüm şeyi mi söylüyordu acaba? "Ne? N-nasıl yani yine mi gece sevişeceğiz?" Taehyung güldü.
"Hayır yanlış anladın. Hem dün geceden sonra bir daha beni kaldırabileceğini sanmıyorum."
"Kaldıra bilirim aslında.." çok kısık sesle mırıldansam da duymuştu beni. Sırıtıp yüzüme yaklaşıp burnunu yanağıma sürttü. "Hmm öyle mi diyorsun?" Sessiz kaldığımda daha fazla üstüme gitmemişti neyse ki.
"Diyordum ki istersen bir yerlere gidebiliriz hm?" Gözlerim kocaman olurken hızla ona bakınca göz göze geldik. "Gerçekten mi?" Kafasını salladı. Ellerini yanaklarıma koyup okşuyordu. "Evet güzelim yeter ki sen iste."
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne me quitte pas mon amour - TAEKOOK
FanfictionKeşke, keşke ona aşık olup da bu zorlanılan evliliği en başından kabul etmeseydim. Yemin ediyorum ki şimdi bu durumda olmazdık. En azından benden bu kadar nefret etmezdi...