Keşke, keşke ona aşık olup da bu zorlanılan evliliği en başından kabul etmeseydim. Yemin ediyorum ki şimdi bu durumda olmazdık. En azından benden nefret etmezdi...
Ah olayı anlatmadım değil mi? Oysaki çok basit ve çok kısa. Bir kaç ay önce yıllar sonra tekrar gördüğüm abim, babamın kavgalı olduğu adamın büyük oğlunu yaralamıştı. Olay nasıl olmuştu tam olarak bilmiyordum bile! Çocuk baya derinden yaralanmıştı ve muhtemelen de sakat kalacaktı.
Uzun süredir hastanede. Babam kötü bir şey olacağını düşündüyü için düşmanı olan adama bir teklif sunmuş. Hah! Evet ne kadar saçma ama değil mi?! Adamın ortanca oğluyla evlenmemi teklif etmiş! Neymiş böylece düşmanlık bitermiş de falan filan.
Adam kabul etmiş ama tabiki bu düşmanlığı bitirmek için değildi. Ailecek oğullarının intikamını benden alacaklardı. Oysa evleneceğim kişi benim ilk ve tek aşkımdı. Ondan yıllardır vazgeçememiştim. Tabii onun bundan haberi olmasa da olur.
Ancak hiç bir şey düşündüğüm gibi ilerlememişti. Beni fena halde hayal kırıklığına uğratmıştı. Beni 'ikimizin' evinde tutsak tutuyordu. Telefonumu günlerce alıp geri vermiyordu. Ailemle konuşmama izin vermiyordu. Ceza olarak sürekli beni bumbuz sulara sokup karanlık odalara kitliyordu. Bazen yemek bile vermiyordu. Tanrım! Kim bilir bu 2 ayda ne kadar kilo vermiştim. Bir kaç kez bana vurduğu da olmuştu.
Sarhoş olduğu zamanlar aklını kaybediyor sürekli kıyafetlerimi çıkarmaya çalışıyordu. Bilinci yerinde olmadığı için korkuyordum. İzin vermiyordum...
Çünkü sonra çok pişman oluyordu ve sürekli bana hakaretler ediyordu. Bazı geceler eve bile gelmiyordu. Onun için endişeleniyordum. Sigarasını sürekli onu görünce heyecandan terleyen avuçlarıma bastırarak söndürüyordu.
Ki daha bunlar hiç bir şeydi. Kendisi bir yana ailesi ve bizzat da annesi bana o kadar kötü davranıyordu ki..
Sürekli beni aşağılayıp hırpalıyor, tokat atıp kıyafetlerimi dağıtıyordu. Babası da beni gördüğünde iğneleyici laflar sokuyor, karşımda babama ve anneme, yıllar sonra tekrar gördüğüm abime küfürler ediyordu.
Bu kadar aşağılanmaktan, hakaretlerden bıkmıştım. Cidden bıkmıştım. Taehyung... hala ona nasıl dayana biliyordum bilmiyorum bile. Bunu nasıl başarabiliyordum harbiden?
Ve en kötüsüyse bu bir kaç günde ondan hoşlandığımı anlamış olmalı ki sürekli iğneleyici laflar söylüyor, çok daha kötü davranıyordu. Kaç gecedir doğru düzgün uyuyamıyordum. Ağlamaktan yüzüm şişiyordu.
Zaten yemek yememe çok izin vermiyordu bir de artık iyice yemekten kesilmiştim. Tek bir arkadaşım bile kalmamıştı..
Kimseyle iletişim kurmama izin vermiyordu, üstüne ailemle en fazla ayda 2 kez konuşa bilirdim o da görüntülü olarak. Artık 2 ay bitecekti ve ben kaç haftalardır ailemi göremiyordum.
Kaç kez yalvarmıştım ona. İzin vermiyordu. Üstüne bana kızıp kemeriyle bedenimi kıpkırmızı yapıyordu. Bu durumda şükür ettiğim tek şey ailesiyle birlikte yaşamamasıydı. Yoksa o kadın beni 2 güne öldürürdü. Bazen gerçekten ondan korkuyordum. Bana beni öldürecek gibi bakıyordu.
Bazı özel günler de davetiye alıyordu ve kocası olduğum için benimde onunla gitmem gerekiyordu. O günler... o günleri gerçekten çok seviyorum. Yapmacıkta olsa bana o kadar iyi davranıyordu ki..kolunu incecik belime sarıp beni göğsüne çekiyor, saçlarımı öpüp kokluyordu.
Sürekli bana o güzel gülümsemesiyle bakıp kalbimi bilmem kaç yüzüncü defa eritiyordu bir mum gibi. Sonra eve geliyorduk ve beni saat erken olmasına rağmen odaya salıp uyumamı söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne me quitte pas mon amour - TAEKOOK
FanficKeşke, keşke ona aşık olup da bu zorlanılan evliliği en başından kabul etmeseydim. Yemin ediyorum ki şimdi bu durumda olmazdık. En azından benden bu kadar nefret etmezdi...