Yorum yazarsanız çook sevinirim.
Gooo!
Polat hızla içeri gelip
Mert şok içinde Polat'a bakıyordu.
"Haziran'a yaklaşmayın."
Polat'ın arkasına geçip silahı elinden hızla kaptım. Polat bana döndü. Sırıttı.
"Oyuncaktı o aptal."
duvara ittim ve bir tekme attım. Kahkaha atıyordu. Tam ona tokat atacakken bir ses duydum.
"Efe, dur!"
Haziran'ın sesiydi. Polat, "Bana dayanamıyor gördün mü?" dedi. Onu bıraktım. Yüzüne baktım.
"Efe, onu bırak. Gerek yok. Bir gün düzeleceğine eminim."
Bu kadar iyi kalpli olması beni şaşırtmıştı. Bir insan kendini taciz eden birine nasıl bu kadar iyi yaklaşabiliyordu.
"Haziran... Sanırım iyi değil-"
"Ben gayet iyiyim. Uğraşmayı kes."
"Pekâlâ..."
Polat'ı yavaşca bıraktım. Ona sırtımı döndüm ve Mert'e baktım. İfadesiz gözlerle bana bakıyordu. Haziran ise bana hayranlıkla bakıyor gibiydi.
(Haziran'dan...)
İlk kez beni bir erkek bu kadar önemsiyordu. Bu beni birazda olsa değerim varmış gibi hissetmiştim. Ona hayranlık duyuyordum.
Daha önce de taciz edilmiştim. Bu sefer bu kadar sorun etmedim. En azından beni becermeye kalkmadı sadece dokundu...
"Efe, benim için o kadar da büyük bir sorun değil. Odama gideceğim ve biraz rahatlayacağım." dedim içten bir gülümsemeyle. Gözlerini kaçırdı ve yere bakarken başını olumlu anlamda salladı.
Odadan çıktım ve hemen kendi odama yöneldim. İçeri girip kapıyı kapattım. Duş almak için banyoya gittim.
***
-2 yeni bildirim-
Teefonumu aldım ve bildirimlere baktım.
Mertiste: Ah siz aşıklar ne de tatlısınız...
Mertiste: Sizin aşkınız için ölürüm be.
Siz: NE?
Siz: Ne saçmalıyorsun sen be?
Mertiste: Ne?! Efe'nin sana aşık olduğunu anlamayacak kadar kör değilsin değil mi?
Siz: Gerçekten öyle mi düşünüyorsunn. Ona aşığım be ikizim AŞIĞIM.
Mertiste: ÜF ÜF. Bir benle Hazal sizin gibi olamadık.
Mertiste: Bu arada ona instagramını verdim mesaj atmıştır büyük ihtimalle.
Siz: Tamamm.
Diğer bildirimi açmayı unutmuştum.
EfeBayram✓*mavi tik*: Haziran. Nasılsın?
Siz: İyiyim Efe. Peki ya sen?
EfeBayram✓: Beni boşver. Haziran bu akşam bana yabancı dil için biraz ders verebilir misin?
Siz: Tabii ki. Yabancı dilim çok iyidir. Yarım saat sonra gel;)
EfeBayram✓: Peki.
Niye mavi tiki vardı? Bot mu kasmıştı acaba? Ya da satın almıştı.
Bunları düşünmek yerine git ve hazırlan.
Haklısın.
Hava çok sıcak olduğundan dolayı dolabımdaki dekolteli cropu ve şortumu giydim. Saçlarımı kuruladım ve bakım yaptım hafif bir makyajdan sonra ev terliği giyiyip odaya geçtim. Fransız sözlüğüm, bir kaç sayfa not ve tabletimi masaya bıraktım.
KAPI ÇALDI.
Düzgün davran, düzgün davran, düzgün davran.... Pekâlâ kapıyı açmam gerekiyor. Kapıda onu gördüm. O beni görünce afallamış bir şekilde vücuduma baktı. Gözleri bacaklarımdan yukarıya gittikten sonra biraz daha yükseldi ve göğüslerimde durdu. Bir kaç saniye baktıktan sonra gözlerini kaçırdı.
Hiç rahatsız olmamıştım. Aksine hoşuma gitmişti.
"Teklifi kabul ettiğin için teşekkürler."
Gülümsedim. Sonra gözlerim erkeliğine kaydı.
Uzun gözüküyor.
Kendine gel Haziran şimdi azgınlığın sırası değil!
Ahhhhh!
"Sen geç ben şimdi geliyorum.'
Hızlıca lavaboya gittim. Bu tür azgınlıklarımın geçmesi için yapabileceğim tek iki şey ya kendimi rahatlatmak ya da mastürbasyon yapmaktı. Ee ikincisi olmayacağına göre manifest yapıp kendimi rahatlatmaya başladım.
2 dakika kadar sonra çıktım ve yanına oturdum.
Yanındaki kitapları karıştırıyordu. Geldiğimi fark etmememişti. Onu incelemek için en iyi zaman sanırım şimdiydi.
Kol kasları oldukça kendini belli ediyordu. Beyaz bir gömlek giymişti. Kollarını sıvamıştı. Altında siyah kumaş bol bir pantolon vardı. Gözleri simsiyahtı. Saçları dağınıktı ve ona çok yakışıyordu. Gözlükleri büyük ihtimalle dinlendirici gözlüktü. Canı isteyince takıyordu. Onu daha çekici yapıyordu.
"Haziran, bir kaç kitap getirdim. Fransızcadaki temel kelimeleri biliyorum. Bu sınıfa sadece iki hafta gelebildim bu yüzden hiçbir şey bilmiyorum. Gelemediğim zamanki konuları anlatman yeterli olacaktır."
Kısık sesle bastırarak konuşuyordu. Konuşması çok etkileyiciydi. Niye sadece iki hafta gelebilmişti ki? Yanına oturdum tabletimi alarak öğretmenimizin verdiği notları açtım ve anlatmaya başladım.
Anlatırken ikide bir gözleri göğüslerime kayıyordu. En son dayanamadı.
"Fiziğin çok güzel, Haziran. Dekolteli bir şey giyiyince çok fazla dikkatimi dağıtıyor..."
Ona 'senin de aletin çok güzel' demek isterdim ama sustum. Tekrar gülümsedim ve kalkıp yeleğimi giydim. Fermuarını boğazıma kadar çektim ve oturdum.
"Şimdi daha iyi..."
Devam ettik.
***
İki konuyu bitirmiştik. Ayağa kalktık.
"Matematiğin iyi mi yakışıklı?"
Biraz şakasına vurarak söyledim ama bir türlü yüzüme bakmıyordu. Yere bakarak gülümsedi.
"Evet çok iyi güzel kız."
Güzel kız... Bana bu lafı demesi çok hoşuma gitmişti.
"Bana ders versene? Lütfenn!!"
"Tabii ki veririm. Matematik düzeyin nasıl?"
"Eheh. Bildiğin en iyi şey √2'in 4 olması."
Bana donup bakmaya başladı.
"İşimiz biraz zor. Her neyse. yarın gece odama gel."
"Yarın gece. Tamam!"
Onu kapıya kadar geçirdim arkasından gülümsedim ve kapıyı kapattım.
Evettt.
Diğerki bölüm bugün gelir büyük ihtimalle.
Hoşçakalın donunu yırttıklarımmm
Muah💅
