fools game

208 37 7
                                    

Biliyor musunuz aslında boşverin. Sanırım ortalığı karıştırma sırası bende. Çok bile bekledim değil mi?

İçeri aşırı sesli bir şekilde girip dikkatlerini çektim. Sanırım fazla çektim çünkü koridordaki insanlar bile buraya bakıyordu. Her neyse.

"Merhaba müdür bey. Kaydımı iki gün önce yaptırmıştım da. Geldiğinde haber ver demiştiniz. Bir uğrayayım dedim."

"Ah gel gel Sunoo. Biz de Yungho ile yeni kayıtları tekrar bir kontrol edelim dedik. Yungho senin lise hocanmış sanırım. Beraber yeni kayıtlara bakarken fark ettik. Denk gelmesi iyi olmuş. Geç otur bakalım."

Yavaşça Yungho aptalının karşısındaki koltuğa doğru ilerledim. Açıkçası yüzüne bakmak istemiyorum. Çünkü o iğrenç yüz hatlarını görünce midemi tutabilir miyim bilmiyorum...

Oturduktan sonra tekrar konuşmaya başladım.

"Evet müdürüm. Yungho öğretmen benim eski liseden hocam. Burda görmek gerçekten benim için de büyük sürpriz oldu."

Sonunda müdürle göz temasımı kesip Yunghoya doğru baktım.

Asla değişmemiş... Her şeyiyle aynı. Görünümü ve o iğrenç bakışları her şeyin değişmediğine tek kanıt olarak bile gösterilebilir.

Bir süre bekleyip beni inceledi. Aptal herif. Hala vücuduma dokunabileceğini sanıp beni bu şekilde süzüyor muhtemelen. Ama sanmaya devam etsin. Çünkü bana yaptıklarının hepsini teker teker yutturacağım ona.

"Nasılsın Sunoo. Görmeyeli pek de güzelleşmişsin. Zaten güzeldin ama ayrı bir serpilmişsin sanki. Hastane sana iyi gelmiş ha?"-Yungho

İşte aptal olduğu burdan belli olan aptal konuştu. Bilerek hastaneden bahsetmesi tam da onun seviyesine yakışır bir haraket.

"Aynen hocam. Sayenizde beynimdeki parazitlerden kurtuldum. Sanırım yani."

Diyip hafifçe güldüm. Tabii ki rol yapıyorum. Asla bu herifin yanında isteyerek gülecek kadar düşmedim. Aslında yapsam da bu düşmek olmaz. Direkt kötü yola kayar...

"Ne güzel, ne güzel. Öğretmenin de bahsetti bana Hastaneden. Çok problem çıkarmadan kendin güzelce kalmışsın. Çok taktir ettim gerçekten. Umarım burada da güzel şeyler başarabilirsin."

Diyip elindeki kağıdı masaya bıraktı.

"Bu üniversitenin haritası. Oldukça büyük bir fakülte olduğu için baya karışık. Ayrıca başka bir fakülteyle arka taraftan birleşik olduğu için daha da kafa karıştırıcı olabiliyor. İhtiyacın olacak yani."

"Anladım. Teşekkür ederim. Ben çıkabilir miyim artık? Az sonra ders başlar."

"Tabii çıkabilirsin. İyi dersler evladım."

Hafifce kafamı eğip kapıya doğru ilerliyorken Yungho'nun sesi duyuldu.

"İyi dersler Sunoo. Öğle arasından sonraki dersin benimle. Öğle arası bitmeden yanıma uğra. Ordan beraber derse gireriz."

Arkamı bile dönmeden onu onaylayıp odadan çıktım. Ne yapmaya çalıştığını o kadar iyi biliyorum ki. Ama hayır. Ben buna sadece bir kere kanarım. Bir daha oyununa gelmem. Gelemem.

flashback

"Nereye yine Sunoo?" arkadaşım arkadan acaleyle bağırınca koşarken cevap verebildiğim kadar verebilmeye çalıştım.

"Resim hocası çağırdı."

Yine bir öğle arası resim hocamın yanına gidiyorum. Bu sefer bana hangi uçuk resmi göstericek o kadar merak ediyorum ki.

İyi ki onunla tanışmışım diyorum bazen. Eğer o olmasaydı 10. sınıfta nasıl bu kadar mükemmel resim çizebilirdim bilmiyorum. Bazen saçma hareketleri oluyor ama sorun etmiyorum. İki dokunuştan ölecek değilim ya sonuçta?

Şakaydı. Tabii ki sesimi çıkartıyordum ama olabildiğince işte...

Hem onun gösterdikleriyle beynimde oluşan düşünceler ve hayaller o kadar mükemmelleşiyor ki. Sadece onlara bağlı yaşamam gerek diye düşündüğüm bile oluyor.

Hızlıca ulaştığım odaya girdim. Daha odanın içine bakmadan kapıyı kapattım. Sonunda heyecanla arkamı döndüğümde resim hocamla beraber olan 2 hocamı görmeyi daha beklemiyordum tabii.

"Hocam. Ben yalnız olacağımızı sanıyordum ama acil bir işiniz çıktıysa çıkabilirim."

"A-a çok ayıp Sunoocum. Bizden mi saklıyorsun?"

Neyi..?

"Korkmana gerek yok. Resim hocanla ne yapıyorsan aynısını yapıcaz sadece."

Şu an salağa yatmak ilk seçeneğim olmalı.

"Siz de mi bana resim göstereceksiniz yani hocam?"

"Evet. Ama bu canlı. Belki sana daha cazip gelir ha?"

"Ben gidip resimleri getireyim. Siz de bekleyin. Bekle Sunoo tamam mı?"

Hah. Aptallar.

"Hocam aslında benim de size göstermem resimler vardı da. Onları iyice temizleyip toparlayıp getireyim. Çok uzun sürmez zaten. Maksimum 5 dakikaya temiz olur."

"Güzel düşündün aferin. Gidip temizlen gel hadi."

Gidip temizlen gel öyle mi... Tabii

Odadan çıktığım gibi sınıfa girdim. Hemen çantamı toplayıp okuldan çıktım. Yine bir aptallar oyununa denk geldiğime gerçekten inanamıyorum.

Ne yani? Öylece onlara tekrar gidiceğimi düşünüyorlarsa cidden aptallar. Ve büyük ihtimal de öyleler. Çünkü aksi olsa şu an telefonum bu kadar titremezdi değil mi?

~

zeki bebegim ya

olm 10. sinifta bana aynisini yapsalar bir bok anlamam bu arada masum masum giderim AKSHLWDKWEHDHLWDHLWHDMWH
(kendi adima konusuyorum yani)

638

dream | heesunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin