italik yazılar cerrahın düşünceleridir.
Kaç aydır burdayım bilmiyorum. burda zaman pek de hızlı geçmiyor mevsimlerde kış olduğu söyleniyor, epey kar yağmış İstanbula. bunları sadece gardiyanlar dan duyuyorum. Diğer mahkumlardan farklı olduğum için tek kişilik bı hücrede tutuluyorum. tüm gün uzanmak zorundayım. Kaç yıl sürerse sürsün intikam alacağım güne kadar hareketsiz kalmak zorundayım. Kayıp oğlumu bulup, intika almak zorundayım.
***
Müdürüm geçen günkü cesete ait otopsi sonuçları çıktı. cesetren alınan DNA da Aybike komiserimin DNAsına rastlandı.
Aybike şaşkınca bakıp küçük bir kahka attı. gerçekten sinirleri bozulmuştu.
"bu nasıl olabilir, benim hiç bir fikrim yok".
"çırak diye mırıldandı Berk, doktor doğru söylüyordu. Çırak aybike'nin yakınlarından biriydi.
"belkide DNA da yanlışlık vardır" dedi asiye böyle bir şeyin imkansız olduğunu bilsede söylemişti.
"yapma asiye, DNA yalan söylemez diye ekledi doruk. Yeşil gözlerini aybike'ye dikip kadını inceledi.
"sence bu nasıl olabilir Aybike, cesetten nasıl senin DNA örneğin çıkabilir "
Berk şuan karşısında duran adama yumruk atmamak için kendini zor tutuyordu.
"bilmem doruk, belki de yakınımdan birisidir çırak. hastanede kaldığım sürece benimle ilgilenenlerden birisi olabilir ya da kuaförümdür" dedikten sonra büyük bir kahka patlatıp saniyeler içinde ciddileşio doğruldu, masaya adama doğru eğilip öfkeyle baktı.
"belki de ima etmeye çalıştığın gibi çırak benimdir"
"Aybike, tamam yeter bu kadar"
Aybike gözlerini adamdan ayırmadan geri yasladığında bakışları müdürü buldu.
"ben herkesin, özellikle doruk komiserin düşündüğü ama sesli olarak söyleyemedigi şeyi söyledim müdürüm"
"tamam yeter! hepinizin sinirleri bozuldu ama doktor resmen kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor bizimle ve bu adam hala dışarıda ! bı an önce yakalamamız lazım anlıyor musunuz beni!"
ekip onaylayan mırıltılar çıkardığında toplantı bitmişti.
Aybike sinirle kalçasını masaya dayadığında Berk kadının yanına gitti. Gözünden akmak üzere olan yaşı silip kadına sıkıca sarıldı. Tüm kötülüklerden korumak istercesine..
"geçicek güzelim, biraz daha dayan"
Diğer eliyle kadının yara izini severken Aybike bakışlarını kaldırdı.
"iyi ki varsın berk"
***
Berk kadının yüzünü okşarken önüne gelen kıvırcık saç tutmanın geriye doğru attı. Soluk benzi son günlerde oluşmaya başlayan göz altı morlukları, gerçekten çok yorgun görünüyordu kadın.
Kapının çalmasıyla berk küçük bir küfür savurup kapıya yöneldi. Aybike uzandığı koltuktan doğrulup saçlarını karıştırdı. Sanırım uyurken çenemi sıktım diye geçirdi içinden, dişleri ağrıyordu.
Doruk elinde ki kağıdı masaya fırlatıp sinirle konuştu.
"bu da ne demek aybike? Berk?"
Aybike kağıdı masadan aldığında gelen notla sıkıca yutkundu
"Aybike ve Berk sizden birinin çırak olduğunu düşünüyor"
doğru mu bu Aybike dedi asiye hayal kırıklığına uğraşmış sesiyle .
"tamam yeter ! gitmeyin bu kadar üstüne ne halde görmüyor musunuz!
Herkes bakışlarını kaana çevirirken ömer gülmeye başlarken herkes bakışlarını ona çevirmişti.
"biz gerçekten delirmiş olmalıyız,. cerrah denilen katil sonunda dellirtti bizi! harika! siz ikiniz" dedi sağ işaret parmağı ile Aybike ve berk'i işaret ederken. "bunu bize söylemek yerine hareketlerimizi incelediniz" siniri gözlerinden okunuyordu.
Asiye ellerini saçından çekip başını getirip ovuşturdu.
"ne eğlenmiştir ama bizimle"
"Yeter!" dedi Berk sabrı tükenmişti. Son öldürülen kadının üzerinden aybike'nin DNAsı çıktı. Aybike'nin yakınından birisi değilse kim olabilir?"
Ömer arkasına yaslanırken gözlerini devirdi. dudaklarını ıslatıp alayla güldü.
"Belki de çırak sensindir Berk? her şey sen geldikten sonra başladı."
Berk'in gözleri kadını bulurken gözünden bir damla yaş akmıştı aybike'nin.
"ne diyorsun lan sen! ha ne diyorsun!"
Berk Ömer'e doğru bı adım attığında Kaan araya girip berk'i ikitirdi.
"Arkadaşlar napıyorsunuz ya! şuan sırası mı birbirimize mi düşeceğiz "
Doruk oturuşunu düzeltip derin bir nefes aldı.
"bizi hain sandın demek Aybike, tamam aramız iyi olmayabilir ama gerçekten senin ölmeni isteyeceğimi mi düşündün"
"Arkadaşlar" dedi Aybike konuşma gücünü ancak bulabilmişti.
"Ben, bilmiyorum sadece kafam çok karışık, inanın kendi gölgemden bile şüphe ediyorum"
Aybike bakışlarını kaana çevirdiği de adamı ne kadar kırdığını anlamıştı.Ayaga kalkıp adamın elini tutmaya çalıştığında Kaan geriye doğru gitti.
"beni çok kırdın Aybike, çok"
Ekip arkadaşlarına bakıp kapıyı işaret ettiğinde hepsi ayaklanmıştı.
Aybike gözünden yaşlar akarken ekip arkadaşlarının gitmesini izledi çaresizce.
"Berk, ben yanlız kalmak istiyorum"
Berk korkuyla kadına baktı.
"Aybike, sen onlara inanmadın değil mi, yani benim çırak olduğumu düşünmuyorsun"
"Berk lütfen çok yorgunum"
Berk umutsuzca kafasını sallayıp dışarı çıkarken, okallı bir küfür savurdu. Ekipin her şeye burununu sokması sinirini bozmaya başlamıştı.
Genç kadın kendini koltuğa geri bıraktığında dönen başını tuttu, tüm bedeni titrerken nefes almakta zorlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık | AyBer
Action"kendi gölgenden bile kork Aybike eren, çünkü sevdiklerinden biri senin ölmeni istiyor, çünkü sevdiklerinden birisi benim yetiştirdiğim bir çırak"