bu pis kokuda ne böyle, kan kan kokuyor, ahh midem bulanıyor! arkamda biri galiba kaçmam lazım ! çırak bu çırak, koş koş durma sakın nefesin tükensede koş.
AHH! AH
Bırak beni! bırak.
Yüzün de siyah bere var, yüzünü göster bana ! kimsin sen! çırak kim!
beresini çıkarıyor işte.
Olamaz! bu gördüğüm kişi gerçek mi? beynim bana oyun oynuyor olmalı hayır hayır hayır olmaz!
Berk.. çırak sen mıydın?
HIII !! Genç kadın korkuyla gözlerini araladığında baş ucunda ki suyu alıp kana kana içti. "Rüyaymış Allah'ım yardım et bana. aklımı kaçırmak üzereyim"
Aybike Saate baktığında sadede bir saat uyduğunu gördü. Sanki asırlar olmuştu, hiç bitmemişti rüya. Deliksiz huzurlu bir uyku istiyordu sadece.
"bayılacağım, galiba uykusuzluktan bayılacağım" diye geçirdi içinden. " aslında hiç fena fikir değil"
Kafasını iki yana salladığında telefonun çalmasıyla irkildi.
"alo, Aybike komiserim bir kadın cinayeti daha işlendi olay yerinin konumunu atıyorum size"
Aybike onaylayan mırıltılarlar çıkarıldığında hızlıca üzerini değiştirip evden çıktı. Telefonuna gelen konuma bakıp deli gibi atan kalbini sakinleştirmeye çalıştı.
Genç kadın telefonun da ki konuma geldiğinde kimsecikler olmamasıyla bir küfür savurdu.arabadan inip etrafta dikkatlice bakmaya başladı. "cerrah" diye mırıldandı. artık başkaları üzerinden değil dirket kendisini hedef alıyordu. İlerde bir depo görmesiyle korkuyla atan kalbini sakinleştirmeye çalıştı. terleyen avuç içini pantoluna sildiginde tıpkı o gün ki gibi yerde kullanılmış iğneler vardı. Aybike ara sıra arkasını kontol etmeyi ihmal etmezken tanrıya dua ediyordu. Depodan çıkıp Arka bahçeye geçtiğinde gördüğü kişiyle dili tutuldu.
"Berk... sen senin ne işin var burda, yoksa"
"Aybike, sakin ol "
"Ne sakin ol ya, sen miydin çırak berk, "
Berk şaşkınlıkla kadına bakmışto gerçekten çırak olduğunu mu düşünüyordu.
"Aybike, hayır, hayır ben çırak falan değilim, saçmalama. nasıl düşünürsün bunu"
Aybike gözünden yaşlar akarken kafasını salladı. Sana inanmıyorum berk sen çıraksın!
"Aybike! gerçekten saçmalıyorsun gel yanıma bak doktor burda olabilir!
"UZAK DUR BENDEN" diye haykırdı Aybike.
Arkasında hissettiği kişi ile göz ucuyla bakmaya çalıştığında, doktoru gördü. Galiba aklını kaçırmıştı.
bedeni korkuyla titrerken karşısında duran adamın yüz ifadesi değişmişti, az önce kendisine korkuyla bakan adam şuan öfke ile bakıyordu sanki.
Yaptığı hamle ile elinde ki silahı alıp yere yatırılmıştı. Kurtulmak için debelensede boşunaydı.
Doktorun kahkasını duyarken, boğazını sıkan adam ile göz göze galiba yolun sonuna gelmişti. Ölecekti.
Boğazına sarılan eller ile nefesi tükenmek üzereydi. Anlamıyordu, yine kabus mu görüyordu, aklı oyun mu oynuyordu ona anlamıyordu genç kadın.
Boğazını sıkan eller hafiflediğinde bir kaç ses duymuştu. üzerine yığılan bedeni Kalan gücüyle yana attığında öksürmeye başladı.
Etrafı bulanık görsede kendine doğru koşturan birileri vardı.
***
Aybike ifadesiz bir şekilde duruken üzerine sarılı olan salı tuttu sıkıca. Elinde ki dosyayı açmaya cesaret edemiyordu ama yapmalıydı. derin bir nefes alıp dosyayı açıtı ve dikkatlice okumaya başladı.
Berk Özkaya Disosiyatif durumların en uç ve şiddetli şekli olan çoğul kişilik bozukluğuna sahip. birden çok kimlik veya kişiliğe sahiptir. Her kişiliğin bir adı, yaşı, anıları ve kendine özgü davranışları vardır. Bu kişilik ya da kimlikler birbirini tanımazlar, birbirlerinden habersizdirler.
Yıllarca kendisini doktordan korumak için uğraşanda, onun yetiştirdiği cani çırakda berkti. Ve bu iki karakterde birbirinden habersizdi.
Sesizce dosyayı kapattı Aybike.
Doktor ölmüştü, Berk yani çırak ölmüştü. Her şey bitmişti.
Ya da yeni başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık | AyBer
Action"kendi gölgenden bile kork Aybike eren, çünkü sevdiklerinden biri senin ölmeni istiyor, çünkü sevdiklerinden birisi benim yetiştirdiğim bir çırak"