1.5

43 9 0
                                    

Kolpa - Nasıl öğrendin unutmayı

İyi okumalar.

Alev: naber sevgilim.
(Bu mesaj silindi)

Alev: nasılsın?

Mavi Sweatlim: iyidir sen?

Alev: kötü.

Mavi Sweatlim: neden?

Alev: neden mi?

Alev: Aşık olduğum çocuk başka biriyle arkadaş oldu.

Mavi Sweatlim: Allah başka dert vermesin.

Alev: amin.
(Görüldü)

Alev: senin şu görüldülerini alıp, evirip çevirip...
(Bu mesaj silindi)

Mavi Sweatlim: gördüm ki.

Alev: iyi .

Mavi Sweatlim: nerdesin?

Alev: evde.

Alev: niye ki?

Mavi Sweatlim: buluşalım.
(Görüldü)

Alev yazıyor, Alev çevrimiçi, Alev yazıyor...

Alev: hslla mi

Alev: sawla mu

Alev: valla mu

Alev: hay kılavye!

Mavi Sweatlim: heyecanlandın galiba.

Alev: hemde nasıl.

Mavi Sweatli: Buluşuyormuyuz peki?

Alev: Hayır.

Mavi Sweatli: Neden?

Alev: Karşına çıkabilecek kadar cesaretli olsaydım çoktan çıkardım.

Alev: Annem çağırıyor.

Mavi Sweatli: Kaç sen kaç.

Mavi Sweatli: Er ya da geç bulacağım seni.
(Görüldü)

"Alev!" annemin seslenmesiyle telefonu bıraktım.

"Efendim?" diye bağırdım.

"Gel hele yanıma, bulaşıkları makineye diz." Oflayarak annemin yanına gidip yardım ettim.

Saniyeler vardı zilin çalmasına.

Üç, iki, bir.

Zil çaldı.

Hemen montumu kapıp dışarı fırladım. Bugün cumaydı ve şimdi beden eğitimi olduğu için spor salonuna gidiyorduk. Kapının oradan Sarp'a dil çıkardım ve koşarak merdivenlerden aşağı indim. Ama son merdivende ayağıma takıldım. Yere düşecekken Sarp beni kolumdan tuttu.

"Acele işe şeytan karışır, arkadaşım." dedi. "Az yavaş ol, ha?" Güldüm. Elimden tutup spor salonuna doğru koşturmaya başladı.

Spor salonuna geldiğimizde o, erkeklerin soyunma odasına, ben kızların soyunma odasına gittim. Beş dakikalık uğraş sonucu üstüme beyaz renkte, rahat bir tişört giydim. Altımada siyah eşorfmanımı  giymiştim. Tişört kalçalarımı örtüyordu.

Salona girdiğimde Sweatlimde oradaydı. Onlar zaten genellikle spor salonunda oluyordu ve bu da en çok benim işime geliyordu. Bana baktığında gözlerimi kaçırmadım. Ve bu o kadar zordu ki anlatamam. En sonunda o gözlerini başka bir yere çevirdiğinde bende rahatlamıştım.

Baran'ın yanına gidip birlikte turnuvalar için alıştırma yapmaya başladık.

Tribünlerin oraya gidip çantamı aldım. Aşağı indiğimde Sarp ve Ecrin'nin tribünlerin yukarısından gittiğini gördüm. Ecrin beni görünce dil çıkardı ve Sarp'ın elini tutup onunla birlikte koşmaya başladı.

Yarış istiyorlardı, seve seve.

Bende koşmaya başladım. Bakalım ilk kim çıkışa gidecek. Koşarken az kaldın Baran'a çarpacaktım.

"Çekil şurdan Baran!"

"Ben ne yaptın yine." dedi ellerini kaldırarak.

Tam köşeyi dönecektim ki birine çarptım ve bir iki adım geri sendeledim. Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımda Sweatlimin tam karşımda olmasını beklemediğim kesindi.

"Önüne baksana!" dedi kaba bir sesle.

Ay yok artık, aynı Sweatliden mi bahsediyoruz?

"Pardon da sen bana çarptın Buğra!" dedim hemen.

"Adımı nereden biliyorsun?" dedi şüpheci bir ses tonuyla.

Siktir!

Siktir!

Siktir!

"Bilirim ben." dedim.

"Allah Allah, nerden geliyor bu sana. Gökten vahiy mi iniyor?" Dedi alayla.

"Aynı okulda olduğumuzu unutuyorsun galiba?" dedim sinirle.

"Aynı okulda olmamız adımı bilmeni gerektirmiyor. Ben seni tanımıyorum."

"Öyle mi?" dedim sinirle. "O zaman kendinden utansan iyi edersin çünkü adımı bilmeyen senden başka kimse yok bu okulda." dedim büyük bir kibirle.

"Buğra!" diye bağırdı, arkadaşı Enes.

Elimle arkadaşını işaret ettim. "Vahiy istiyordun. Al, vahiyim." dedim bir şey demesine izin vermeden  ve omzuna çarparak yanından geçtim.

Kalbim sakin ol!

Nefes al, ver. Nefes al, ver. Nefes al, ver

Galiba ben bi şuraya bayılıcağım.

Mavi Sweatli -Texting-  [Ara Verildi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin