2.0

41 5 2
                                    

Öncelikle şu açıklamayı yapayım. 'Gönderilemedi' yazısı herhangi bir aksilik olduğundan falan değil yazdığı mesajı atmadığındandır.

İyi okumalar

Alev: Aslında sana yazmak asla aklımın ucundan geçmemişti.
•Gönderilemedi.

Alev: Dedim uzaktan izlerim biter er ya da geç bu içimdeki sevgi yok olur.
•Gönderilemedi.

Alev: Olmadı. Hatta gittikçe daha da büyüdü.
•Gönderilemedi.

Alev: Anlık bir şeydir dediğim hisler bir yıldır devam ediyor Buğra.
•Gönderilemedi.

Alev: Öyle ki artık içime sığmadı ve çözümü sana yazmakla buldum.
•Gönderilemedi.

Alev: Ve sana yazarken de asla bir tanışmışlığımızın olacağını düşünmemiştim.
•Gönderilemedi.

Alev: Bir iki konuştuktan sonra engellersin sanmıştım.
•Gönderilemedi.

Alev: Ama hayat bu ya? Sürprizlerle dolu. Bu sözün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anladım.
•Gönderilemedi.

Alev: Büyük ihtimal ulaşılamamazlığım seni şu an etkiledi. Kim olduğumu öğrendiğinde siktir edeceksin.
•Gönderilemedi.

Alev: Yinede hiç söylememiş olsamda söylemek istedim.
•Gönderilemedi.

Alev: Seni seviyorum Buğra.
•Gönderilemedi.

Alev: İyi ki varsın.

Mavi Sweatli çevrimiçi

Alev: Ebeni ama Buğra.
•Gönderilemedi.

Mavi Sweatli: Ne oldu birden?

Alev: Hiç, içimden geldi.

Mavi Sweatli: Diyorsun?

Alev: Evet, diyorum.

Mavi Sweatli: Gergin misin sen?

Alev: hayır.

Mavi Sweatli: Yok sana bir şey olmuş.

Mavi Sweatli: anlat bakalım.

Alev: bir şey olduğu yok.

Mavi Sweatli: Alev.
•Gönderilemedi.

Mavi Sweatli: Bak, bir şeye moralin bozulmuş belli. Anlat, bak gerçekten rahatlarsın.

Mavi Sweatli: Sorun ne?

Alev: Sensin.
•Gönderilemedi.

Alev: Sorun en başından beri sensin.
•Gönderilemedi.

Alev: Sen ve sana olan imkansız aşkım.
•Gönderilemedi.

Alev: Buğra, yok bir şey.

Alev: Uzatma.

Alev çevrimdışı

Mavi Sweatli: Lan!

Mavi Sweatli: Gel şuraya.

Mavi Sweatli: Anlatsana kızım ya. Böyle davranmasana.

Mavi Sweatli: Dinlerim seni ben.

Mavi Sweatli: Niye böyle kapalı kutusun Alev?
•Gönderilemedi.

"Kanka yani olayı yine toparlamışsın." dedi Ecrin içeceğinden içerken.

"Ecrin," dedim. "Sence şu an tek sorun olayı toparlamam mı?

"Haklısın. Senin bu çocuğa delicesine aşık olmanda var."

"Ve artı olarak," dedim. "Berkay takımda yok ve turnuvaya iki hafta kaldı."

"Birde o vardı di mi?" diye mırıldandı. 'maalesef' der gibi başımı salladım. Başımı ellerimin arasına aldım ve "Of, ne yapacağım ben?" diye mırıldandım.

Ecrin tam ağzını açıp bir şey söyleyeceği sırada Bekir geldi. "Oo bakıyorumda kimler burada." Sarp, Baran ve Bilal yanımıza sandelye çekip oturdular. "Ne konuşuyorsunuz bakalım?"

"Sanane?" dedi Ecrin aksi bir tavırla.

"Tatlım bu gereksiz sataşmanı neye borçluyum?" dedi Bilal. Ecrin karşılık olarak sadece göz devirdi. Bilal ağzını açıp bir şey diyeceği sırada Sarp hemen araya girerek çıkacak olan gerginliğe engel oldu. "Tabi sizin haberiniz yok. Ben manita yaptım."

Ecrin'in anında yüzü gülerken, "Gerçekten mi?" dedi heyecanla. "Kim? adı ne? Saçı ne renk? Gözleri ne renk? Nereden tanıştınız? Nasıl tanıştınız?  Ne kadardır sevgilisiniz? Bizimle tanıştırmayı düşünüyor-"

"Ecrin yeter." diyerek sözünü kestim. "Sencede biraz fazla soru sormadın mı?"

"Biraz mı?" diyerek isyan etti Bilal. "Mübarek bir TC'sini sormadığı kaldı."

Ecrin sandalyesinde geriye yaslandı ve kollarını göğsünde bağladı. Sarp alttan ayağıyla vurarak, "üzülme lan! Cevaplarım şimdi hepsini. Öncelikle adı Simay. Bizimle yaşıt ama başka okuldan. Saçı sizinki gibi kahve aynı gözleri gibi. Nereden tanıştığımızı soracak olursan metroda tanıştık. Nasıl tanıştıysakta metroda müzik dinlerken yanına oturdum ve izin almadan kulaklığı taktım ne dinlediğini öğrenmek için, öyle başladı. Aslında çok olmadı. Bir hafta beş gün kadar. Ve evet, sizinle tanıştırmayı düşünüyorum. Hatta tanıştıracağım."

"Oha!" dedi Ecrin. Sonra birden aklıma gelen bilgi ile kaşlarımı çattım. "Bir dakika. Sarp sen üç dört gün önce bana bir çiçek göstermiştin. Ve bunu o kıza almıştın yanlış hatırlamıyorsam. Ve ben sana ecrin'e götür demiştim. Eğer ecrin'e götürdüysen Ecrin'in nasıl haberi yok?"

"Bir dakika," diyerek araya girdi Ecrin. "Sen bana o çiçekleri ablama götüreceğim demiştin."

"Sarp?" dedi Ecrin'le aynı anda ona bakarak.

Sarp gergince, "Ama böyle olmuyor ki. Çok baskı var şu an." dedi ve hızla ayağa kalkarak kantinden çıktı.

Hiç konuşmayan Baran sonunda birkaç kelime ederek, "Hıyara bak sen." dedi. Hep birlikte güldük.

O sırada kantine giren Sweatlim ile kesitşi gözlerim. Hemen kaçırdım benimkileri. Bir de bu vardı. Asla kapımı çalmayacağını sandığım o hisler...

Ay cidden özlemişim ha. Aşk kuşlarım benim.

Mavi Sweatli -Texting-  [Ara Verildi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin