⁰¹⁰

452 48 18
                                    


...

Y/n çalan alarmının sesiyle uyandı. Yorgundu ama yine de yapması gereken işleri vardı. Bu yüzden kalktı ve önce duşa girdi.

Soğuk bir duştan sonra hâlâ tam olarak uyanamamıştı. Uykulu uykulu mutfağa gitti ve kendine mısır gevreği hazırladı. Ardından yemeğini yerken sabah haberlerini izlemeye başladı.

Nihayet yemeği bittiğinde telefonunu aldı ve yapması gereken işlere baktı. Bugün yoğundu, geç saatlere kadar çalışması gerekebilirdi.

Y/n derin bir nefes verdi. Çamaşır makinesinin bitme sesi evde yankılanıyordu. Banyoya gitti ve çamaşırları kurutma makinesine koyup makineyi çalıştırdı.

Levi'ın kıyafetleri ondaydı. Kurutma makinesi bitince kıyafetleri Levi'a geri götürecekti.

Makinenin bitmesine henüz yirmi dakika vardı. Bu süreyi çalışarak geçirecekti.

Yirmi dakikanın sonunda makineden gelen ses ile Y/n yazdığı yazılımdan kafasını kaldırmıştı. Öncelikle bilgisayarın son yazdığı kodları kaydettiğinden emin oldu ve daha sonrasında ayağa kalkıp banyoya gitti.

Kıyafetleri aldı ve katlanmaya başladı. Tişört kırışmıştı. Bu şekilde götürmek ayıp olur diye düşündü ve ütüledi.

İşlerini hallettikten sonra Levi'a mesaj çekti.

Levi x Y/n Privite Chat

Y/n
Levi?
Evde misin, kıyafetleri getireceğim.

Y/n mesajını yazdıktan kısa bir süre sonra bildirim sesi geldi.

Levi
Evdeyim, getirebilirsin

Y/n mesajı görünce bir şey yazma ihtiyacı duymadan kıyafetleri aldı ve terliklerini giyip evden çıktı.

Levi'ın kapısının önüne geldiğinde zili çalıp beklemeye başladı.

"Hoşgeldin Y/n. İçeri gelsene, kahvaltı yaparız?"

Levi, Y/n'in elinden kıyafetlerini alırken konuştu.

"Üzgünüm Levi. İşlerim bugün oldukça yoğun, onları halletmem lazım. Belki daha sonra.."

Levi anlayışla kafasını salladı.

"Tamam, kolay gelsin sana. Görüşürüz."

"Sanada kolay gelsin. Görüşürüz."

Y/n asansöre bindi ve binadan çıktı. Kendi evlerinin çaprazında bulunan bir bakkala girdi ve iş başındayken atıştırmak için bir şeyler alıp geri evine gitti.

Y/n, evde boğulacak gibi hissetti. Ev aşırı sessiz ve ıssız gelmişti. Terasta çalışmaya karar verdi.

Y/n yiyeceklerini almış, gölgeye oturmuş ve arkadan bir müzik açmış eğlenerek işini yapmaya başlamıştı. Arada esen rüzgar, salık bıraktığı saçlarını uçuruyor ve bu çok güzel hissettiriyordu.

Y/n kendi halinde çalışmaya devam ederken Levi hava almak için terasa çıkmıştı. Terasta Y/n'i görünce durdu ve koltuklardan birine oturup genç kadını izlemeye başladı.

Levi zor bir hayat geçirmişti. Henüz çocukken aile içi kavgalara maruz kalmıştı. Alkolik bir baba ve genelevlerde çalışan bir annesi vardı.

Anne ve babası zoraki olarak evlenmek zorunda bırakılmışlardı. Levi'ın annesi hamile kalınca, babası mecburen onlara sahip çıkmıştı.

Levi o anları hatırladığında midesinin bulandığını hissetti.

Evlerinde her zaman bir kavga gürültü olurdu. Hayatı asla sakin geçmemişti.

Reşit olduğu anda kaçmıştı evden. Zaten evde istenmiyordu, kaçması ailesine asla zarar vermedi tam tersi mutlu olmuşlardı.

Levi uzun zamandır biriktirdiği parasıyla küçük bir ev kiralamiştı. Ayrıca kendine bakabilmek için bir café'de baristalık yapıyordu. Üniversitesi bittiğinde çocukluk hayali olan polisliği yapmak istediğini fark etti ve şuanki mesleğini yapmaya başladı.

Levi'ın babası zengin bir adamdı. O ölünce tüm mirası otomotik Levi'a geçmişti. Levi'da bütün her şeyi satıp şuanki evini ve arabasını almıştı.

Levi, gözlerini Y/n'den ayırıp manzaraya kaydırdı.

Normalde gram sosyal olmayan, insanlarla sohbet etmeyi bırak tek kelime dahi konuşmaya erinen adam şuan tam tersi olmuştu.

Y/n onu tamamen değiştirmiş, siyah-beyaz olan hayatına renk katmıştı.

Levi, ister istemez Y/n'in kişiliğinden etkilenmiş, bundan da nasibini almıştı.

Levi, Y/n'e karşı çok saf bir aşk besliyordu ve bundan nefret ediyordu.

Saatine baktı, artık işe gitmesi gerekiyordu. Terastan çıktı ve hazırlanıp karakola gitti..

...

bugün ikinci bölümü yayınladım. iki bölümde kısa olduğu için bunları tek bölüm olarak düşünebilirsiniz.

mantıksal hatalar olabilir.

𝐤𝐨𝐦𝐬̧𝐮 // 𝐥𝐞𝐯𝐢 𝐚𝐜𝐤𝐞𝐫𝐦𝐚𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin