Defile bitmişti.Tüm davetliler bizi alkışlarken masadaki herkes ayağa kalkmıştı.Yaman elini uzatınca boş boş eline baktım.
"Geliyor musunuz hanımefendi." dedi dalga geçer gibi.
"Ha?He evet." deyip uzattığı eli tuttum.
Beni podyuma çıkarıp arkadan kendisi geldi.Her taraftan flaş patlıyordu.Yaman bu olaya çok alışık olmalıydı ki hiç bozuntuya vermezken benim gözlerim acımaya başlamıştı.
Alkışlar susmazken hâlâ fotoğraf çekmeye devam ediyorlardı.
Yavaş yavaş alkışlarken susarken flaş ışıkları artık yoktu.Elbisemi düzeltirken arkadan zorla alkışlayan bir ses duyunca Yaman ile aynı anda arkamızı döndük.
Pelin.
"Vay vay vay kimleri görüyorum ya." dedi imali bir şekilde Yaman'a bakıp.
"Sen kimi görüyorsun bilmiyorum ama ben eski,işe almam için ayaklarıma kapanan birini görüyorum." demiştim kollarımı birbirine bağlayıp sinsice bir gülüş atarken.Pat diye söylemiştim bunu.Pelin bozulduğunu belli etmiyordu ama hissetmiştim.
Yaman ilk bana sonra Pelin'e döndü.Kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı "İşleri zamanında yetiştirsen şuan yanımda sen olurdun." deyince ters ters ona baktım o ise hâlâ karşısında ki kadına bakıyordu.Pelin gözlerini kıstı "Bana süre verseydin bundan çok daha iyi bir iş başarırdık Yaman." dedi bana bakarak.Yüzümü buruşturdum.Derin derin nefes alarak sinirimi bastırmaya çalıştım.Arkadan Didem'in sesini duydum "Piiissssss yılaaan."
Pelin ise kaşlarını kaldırarak baktı.Didem yavaş yavaş yanıma gelirken Yaman'ın bakışları ikimizdeydi.
"Ooo,Ahu'nun küçük avukatı da gelmiş.Senin adını niye duymadık beceriksiz." deyince bakışlarımı sertçe ona çevirdim yavaş ama emin adımlarla onun dibine kadar yürüdüm yüzüne kısa bir gülüş atıp kulağına doğru eğildim "3 saniye içinde buradan toz olmazsan seni kendi ellerimle toz ederim." deyince Pelin son kez Yaman'a baktı.Bu dediklerimin tehdit olmadığını Pelin gayet iyi biliyordu o yüzden tıpış tıpış gitti.Onur'da ortağının yanına geldiğinde salon hâlâ tıklım tıklım doluydu.
"Burdan sonra içmeye mi gitsek?" dedi gülerek.
"Olur." Alisa da bi anda buraya gelmişti.Onur Didem ile bana bakıp göz kırptı "Tamam mıdır sizin içinde." deyince kafamı salladım.Yaman ise salonun ortasına doğru ilerleyip insanlarla konuşuyordu.Bende gelen kameralara poz verip aynı zamanda sordukları soruları cevaplıyordum.Didem kendini yere atmadan onu arka odaya dinlenmesi için götürdüm.
Bende topuklularımı çıkarıp bi kenara fırlatmıştım.Elbisemi de çıkarmak istiyordum ama yanımda hiç kıyafet yoktu o yüzden bara gitmeden önce eve uğramam lazımdı.Mankenler odaya doluşunca ben ayaklanmıştım Didem ise biraz daha dinlenip öyle geleceğini söyleyince tekrar salona çıktım.
Salon boşalırken Yaman beni görüp yanıma geldi "Şoförün geldi mi?"
Ah tabii ya,arabam İhsan abideydi.Didem ise araba kullanmayı bilmediği için arabasıda yoktu.Taksi bu saatlerde boş olmazdı mecbur tekrar Yaman ile gidecektim.
"Ya yok benim eve gidip üstümü değiştirmem lazım uğraştırmayayım seni."
"Bir şey olmaz eve uğrar öyle gideriz." deyip telefondan birini aradı sonra tekrar bana bakıp "Gel." dedi.
"Siz." dedim "Alisa Hanım gelmeyecek mi?"
"Şu siz lafını bıraksana Ahu.Sen benim çalışanım mısın 'Bey' de deme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Kırıntıları
Aléatoire"Ben hiç hayal kurmazken şimdi tüm kurduğum hayaller sen ve seninle ilgili." Genç yaşta evden ayrılan Ahu hiç bilmediği bir şehire gider ve orada bir kızla tanışır.Yurtdışında okuyup tanıştığı kız ile bir dükkan açar ve dükkan bir şirkete dönüşür. ...
