Eski Yaralar -1-

85 12 1
                                    

Ahu 15 Yaşındayken.

Gene kavgalı kalktığım kahvaltı masasını toplarken annemin boş boş söylenmesini dinliyordum.Hoş,zaten ne zaman arkamda durmuştu ki.

"Senden bir bok olmaz." Hep aynı laflar.O içeriden bana laf söylerken bende alıştığım durumun bitmesini bekliyordum.

"Zaten bir işe yaramıyorsun."

"Hıhı." diyordum sessizce.Her lafının ardından.

"Senin sonun evlenmek zaten."

"Bak komşunun kızlarına hepsi evlenip çoluk çocuğa karıştı."

"Anne ben daha 15 yaşındayım." diye sesimi yükselttim.

"Sus!Bana laf yetiştirme."

"Anca götünü gezdir sen."

"Evin tüm işini ben yapıyorum." dedim tekrar sessizce.

  İçimden sabır diliyordum ama onun her defasında dediği şeyler daha ağır oluyordu.

  En sonunda dayanamayıp elimdeki bardağı sertçe masaya vurdum "Saçma sapan hareketler yapma!" diye bağırdı içeriden.Mutfağın kapısından çıkıp onun yüzüne baktım "Sen yaşamadın diye bende mi yaşamayayım!" diye bağırdım.İçeriden erkek kardeşimin ağlama sesini duyunca sinirle ayağa kalktı "Çocuğu uyandırdın!"

"Bir tanecik oğlunuz var zaten!" deyip kapıyı çarpıp dışarı çıktım.Evden gizli kaçmama gerek yoktu hiçbiri umursamıyordu zaten.

Ahu 16 yaşında.

  Sokaktan arkadaşlarımla dışarı çıkacağımız için hazırlanıyordum,annemin gene söylenmesi başlamıştı ama duymamazlıktan geliyordum.

  Hava çok sıcak olduğu için altıma bir şort gitmiştim.Çok kısa değildi ama gene bir ton laf derdi annem.

  Tam saçımı toplayacağım an dış kapının kapanma sesini duydum.Babam işten erken gelmişti.Hemen uyuyacağını düşündüğüm için üstümü değiştirmedim ve saçımı topladım.

"Anca gez sen!Başka işe yaradığı mı var!"

"Sabır sabır sabır."

  Odamdan çıktım ve su içmek için mutfağa girince babamla göz göze geldik,kıyafetime baktı "Bu ne hâl?"  umursamaz bir tonla "Dışarı çıkıyorum."

"Benimle doğru sesle konuş.Git üstünü değiştir." dediğinde hiç umursamadan kendime su döktüm "Hadi!" Suyu yavaş yavaş içtim ve hiçbir şey demeden dış kapıya yöneldim "Üstünü değiştir diyorum!Ne bu tavırlar!" Arkama  döndüm "Hava 40 derece mont mu giyeyim." dediğimde elini masaya sertçe vurdu annem ise bir köşeden "Şunun laflarına bak" dedi göz devirdim.

  Babam yerinden kalkınca "Orospuluk mu yapacaksın!" tırnaklarımı avuç içime batırdım ve sinirlenmemeye çalıştım "Gitmiyorsun hiçbir yere.Otur oturduğun yere" Derin bir nefes verdim ve kapının kolunu tuttum.Tam açacağım sırada saçımda bir el hissettim,saç diplerimin acısıyla çığlık attım "Orospu mu oldun lan başımıza!" dedi ve beni kendisine döndürdü "Bırak saçımı!" annem ise hâlâ oturduğu yerden bana tiksinirce bakıyordu.

  Babamın bağırma sesleri kulağımı acıtmaya başlayınca zar zor kolunu tuttum ve sertçe ittim,saçlarım çok acıyordu.

"Sizin gibi geri kafalı insanlar yüzünden gençliğimi yaşayamıyorum!" anneme döndüm "Sen kızlığını yaşayamadığın için benimde yaşamamı istemiyorsun!Erken yaşta koca meraklı-"

Ve yüzüme sertçe bir tokat.

Tokatın sesi kulağımda yankılanırken yanağım sızlamaya başlamıştı.Yanağımı tuttum o sırada babam elimi çekip bir tokat daha attı.

O gün o tokat sesi kafama kazınmıştı.

Akşama kadar dayak yemiştim.Hemde babam tarafından.

Tam bitti derken başka bir acı daha vücuduma geliyordu.

Her yerim uyuşmuştu ama asla ağlamadım.Ben o günden sonra kolay kolay ağlamadım.Çünkü o dayaktan daha acı bir şey göremezdim.

Bu yaşıma kadar çok dövmüşlerdi beni ama bu sefer tehdit ve ağza alınmayacak kadar iğrenç laflarla yemiştim o dayağı.

Kendime bir söz vermiştim.Kimseye boynumu eğmeyecektim.

Eğmedim de.

____

Minnacık bir bölüm yazmak istedim canım sıkıldığı için ara sıra Ahu'nun yaşadığı şeyleri kısa kısa ayrı bölümlerde yazmayı düşünüyorum.

Oy vermeyi unutmayın🌟🌟🌟🌟🌟🌟

Aşk Kırıntıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin