Aşk Kırıntıları

Kıvılcım Ateşleri

  "Teklifimi kabul etmenize çok sevindim."

  "Bizde sizinle iş yapacağımız için seviniyoruz Gallio." dedi Yaman.

  Dün asistanlarımız haber verse de bugün kendimizin de söylemesi daha doğru olacağı için Yaman ile Lorenzo'yu kahve içmeye davet etmiştik.

  "O zaman size kısaca planı anlatayım zaten sonra mail ile de bilgi göndericem." dedi.O kadar tatlı ve güzel konuşuyordu ki insan ister istemez gülümsüyordu tabii bu benim için geçerliydi Yaman hâlâ ifadesiz bir şekilde onu dinliyordu.

"Bu dergi için 2 ayımız olacak,bir konsept belirleyeceğim ve tüm ülkelerin bu konsept hakkındaki parçalarını koyacağım dergiye.Aslında merak ettiğim ülkeler aşk hakkında ne düşünüyor."

"Aşk?" dedi Yaman,ona baktım Lorenzo tekrar konuştu "Konseptimiz aşk." Yaman bana bakınca göz göze geldik kafamı hemen Lorenzo'ya çevirdim.

"2 ay sonunda yani dergi çıktığı zaman bir lansman veya parti gibi bir şey düzenlemek istiyoruz ve tasarlanan parçaları da dikip oraya koymak istiyoruz."

  "Ama sizden tek ricam bu kadar çok parçayı 2 aya sığdırmayı başarın,gerekirse her dakika yan yana olun çünkü tek ufak aksama her şeyi bozar." diyerek konuşmasını bitirdi ve masadan kalktı "Kahve için teşekkür ediyorum,tekrar görüşmek dileğiyle.İyi günler." diyerek elimizi sıktı ve gitti.

  Sırıtarak yerime geçtiğimde Yaman bana bakıp "Noldu?" dedi.

"2 ay daha çekeceksin beni." dedim "Çekeyim bakalım." dedi ve 2 kahve daha sipariş etti tekrar ona döndüm "Ee nasıl yapıcaz bu işi?"

"Program yapalım,her hafta programı değiştiririz ilk hafta neler yapabiliriz diye düşünüp taslak çıkartalım sonraki haftalar da çizmeye başlarız."

  Hayatımda hiçbir zaman düzenli bir program ile çalışmamıştım ama bu sefer çalışmam gerekti.

"50 tane şeyi yetiştirebilir miyiz ki?" diye sordum "Çok çalışırsak neden olmasın?" diyerek cevapladı.

  Kahvelerimizi bitirince şirketlere geçmek için ayrıldık.Şirkete girer girmez yüksek sesle "Arkadaşlar bi gelir misiniz?" dedim herkes ellerindeki kağıtları bırakıp etrafıma toplandı.

"Lorenzo Gallio'nun teklifini kabul ettik,ama bu süreçte Gloria ile beraber çalışacağız." dediğimde herkesin yüzünde bir gülümseme oldu parmağımı şıklatıp "Asya.Yağmur odama!" diyip odama doğru yürüdüm onlar da arkamdan koşar adımlarla gelirken "Asya bana bu haftanın toplantılarını mesaj olarak at.Saat kaçta olacağını da bildir."

"Tamam Ahu Hanım."

"Yağmur sende benim günlük programlarımı düzenle,elinden geldiğince boş zaman bırak."

  İkisi odadan çıkarken Didem içeri girdi ve karşıma oturdu "Batu nerede ya?" dedi sinirle "Bilmem,gelir birazdan." dedim.

"Sende 2 günden beri şu adamla gezip duruyorsun.Hayırdır?" o kadar şirin kızıyordu ki bana "İş yapıyoruz Didem'cim mecbur gezicem."

  O sırada Batu da içeri hızla girdi "Yavaş.Kapı çürüdü senin yüzünden." dedim o da "Lorenzo Gallio he Ahu?" saçlarımı düzeltip "Ya tamam çok iyi işte 2 ay içinde bitirmemiz lazımmış."

  "Yuh!" dedi Didem öne atılıp "Siz 50 tane ayakkabı 50 tane kıyafeti o kadar sürede nasıl bulupta çizeceksiniz.

"Bilmiyorum.Yaman gerekirse her gün çalışıcaz dedi,of ya ben uykusuz kalmak hiç istemiyorum." dedim bıkkın bir sesle "Yaman da seninle vakit geçirmek için işi bahane etmiş." dedi Didem sırıtarak "Koskoca adam napsın beni.Hem Didem sen çok konuştun gene çıkın şu odadan işlerim var benim." diyerek ayağa kalkıp ikisinin de kolundan tuttum "Ahu varya ben senin kolunu böyle tutsam ölüp gideceksin hâlâ gelmiş uğraşıyorsun benimle." dedi Batu.