3 yıl sonra
Anıl kapıyı açıp eve girdi. "Yağmuur neredesin bebeğim?" diye seslendi.
Onu her zaman kapıda karşılayan, sevmesi için tombul göbeğini açan kedi şimdi ortada görünmüyordu. Eve geldiğinizde sizi heyecanla karşılamak köpeklere özgü bir davranıştır aslında; ama yuva beklerken köpeklerle bir arada yaşadığı için kendini köpek sanıyordu sanırım birazcık. E bu eve de Yağmur gibisi yakışırdı.
"Yağmur," diye seslenerek koridoru geçti. Odada kapalı kalmış olabilir mi diye düşünüp kapıyı açtı. Karşılaştığı manzara beklenmedikti. O an belindeki havlu hariç çırılçıplak olan Baranı yatakta görmeyi beklemiyordu.
Okulda olduğunu sandığı sevgilisini evde görünce afalladı. Daha da ilginci Baran yatakta yalnız değildi.
Yağmur, Anılı görür görmez mırlamaya başladı. Yataktan fırlayıp hemen göbeğini açtı. Rutin baba kız anlarını yaşadılar. Sonra bakışlarını tekrar yatağa çevirdi Anıl.
Baranı izlemeye başladı. Ne mutlu ki ömür boyu Baranı izleyecekti. Yüz üstü yatan derin uykudaki gencin suratına yastık izi çıkmıştı. Bu hali çok sevimli geldi gözüne. Düşüncelere daldı istemsizce.
Toplumun güzellik yargılarını düşününce standartların çok üstündeydi Baran. Yakışıklılığını herkesin görebildiği sevgilisinin aslında ne kadar güzel bir ruhu olduğunu görmek ise Anılın şansıydı işte.
Baran neşeliydi, her şeyle en önemlisi kendiyle dalga geçebilirdi. Yanında sıkılmanızın imkanı yoktu. Bilmediği konularda bile olan yersiz ama sevimli isyanı hep güldürdü Anılı. Her şeyden önce iyi kalpliydi, düşüncelerini asla saklamazdı. Saklayamazdı. Sadakati ise onu tanıdığını düşünen herkesi öyle bir utandırmıştı ki. Anıl hariç elbette. Anıl ilk zamanlardaki ufak bocalamalarını atlattıktan sonra sevildiğinden ve aşık olduğu oğlanın sadakatinden hiç şüphe etmemişti.
5 yıllık ilişkilerinin birçok anı gözlerinin önünden geçti. Portakal kokusu burnuna gelir gibi oldu yine. Bir çocuk gibi umut etmekten hiç vazgeçmemesini hatırlatan portakal kokusu, sonraları ise sevgilisinin kokusu.
Bu kokuya tutkunluğunu şişelemeye çalışacak kadar ileri gitmişti hatta. Öpüştükleri hayatlarının değiştiği geceye ait kokuları hatırladı tekrar. Yağmur, Baranın teninden ve saçlarından gelen portakal kokusu, güzel dudaklarından gelen karanfil tadı ve kokusu. Zamanı durdurmak zorunda olsa sonsuza kadar orda kalırdı.
Ama durduramazdı. En büyük iki tutkusunu birleştirdi: Baran ve kokular. Hayatının her anını güzelleştiren iyileştiren sevgilisinin büyüsü işini de etkilemişti işte. "In love with rain" çok başarılı olmuştu yabancı ülkelerden bile siparişler alıyordu.
Hikayesini ise sadece Anıl ve Baran biliyordu. Barana göre ise o parfüm hâlâ; reklam afişlerinde kendisinin sadece bir sliple olması gereken In Love with Barbomenttı. Hatırladığı şeyle yine kıkırdadı.
Şimdi kendilerine ait evlerinde daha ne çok yeni anı yaşayacaklarını düşünüyordu. Birbirlerine asla doyamadan geçirecekleri, çoğunlukla sabahlara varacak geceleri... Sevgi sözcüklerini, arzularını yansıtan kışkırtıcı cümleleri, öpüşleri, tensel temasları... Zevkin doruk noktasına ulaşırken birbirlerinden ayıramadıkları bakışlarını...
Baran'a dalmışken gelen bildirim sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. Mesaj Denizdendi
Deniz: Her şey hazır bol şans 😘
Anıl: Sağol Denizim bu iyiliğini hiç unutmayacağım
Anıl telefonu kapatıp derin bir nefes aldı. Yatağın kenarına yavaşça oturdu. "Baran sevgilim uyan." diye fısıldadı kulağının dibinde.
Dudaklarında uykulu hafif bir tebessümle gözlerini araladı Baran.
"Selam" dedi uykulu sesiyle.
"Neden okulda değilsin hasta mısın?" Endişeyle yüzünü inceledi sevgilisinin.
"Ya çıkmadan duş alayım demiştim duştan çıkınca yağmurun uyumasına özenip 5 dk yattım ben de. Sonra uyumuşum azıcık, yani sen evde olduğuna göre 5-6 saat kadar. İşini biliyormuş benim kızım, bu saatte uyumak çok keyifli."
Rahatladı. Hasta değildi, sadece Barandı işte. Yıllar geçse de bu yaramaz hallerinin süreceğinden emin gibiydi. Şikayeti de yoktu. Burnunu Baranın saçlarının arasına yaslayıp portakal kokusunu içine çekti.
"Tekrar günaydın sevgilim. Hadi hazırlan dışarıda bir şeyler yiyelim."
"Of eve söylesek olmaz mı sonra da tv karşısına geçip izlemezdik ve sevişirdik." Gerinerek sırt üstü döndü.
Son kısmı yemekten geldikten sonra yapalım olur mu yavrumDudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. "Hadi hazırlan çok seveceksin gideceğimiz yeri" dedi. Hâlâ mızmızlanan Baranı ikna ederek odadan çıkarttı.
Bir saat sonra;
Arkasından yürümeye başlarken cebindeki yüzük kutusunu eliyle yokladı. Her şey hazırdı. Bu gece Baran'a ömrünün sonuna kadar onunla olmak istediğini içinden geldiği en güzel şekliyle gösterecekti...
Okuduysanız çok teşekkürler ❤ Ortak kurgumuz ilk kitap ve ilk kurgu heyecanıyla çok ayrı bir yerde bu kitap benim için.
Nptnnnn bluephonixx kitap da yazmadık demeyiz🤭 Sizi çok seviyorum❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmura Aşık (BXB)
Ficțiune adolescențiKendisine emanet edilen kedilere bakmak için arkadaşının evine giden Anıl, arkadaşının küçük kardeşi Baran'ı orada bir erkekle görür. İkili arasında küçük bir sır olarak kalacak bu konu iletişimlerini artırır. Baran: O gün hayalet görmüş gibi olduğ...