5

1K 27 0
                                    

"Her bir kelime Mir ,Mar ve Mer 'in kulağını tırmalıyordu sanki gecenin köründe parkın ortasında oturan üçüzlerin hayatları hiç kolay değilmiş gibi birkaç saat içinde tepe taklak olmaları üzerine konuşuyorlardı daha doğrusu konuşmaya çalışıyorlardı. çünkü daha hiç biri bir kelam dahi etmemişti ki ilk konuşan Mar olmuştu.

-Ne yapıcaz ?

.

.

.

.

.

.

.

Sanki Mar hiç soru sormamış gibi yedi dakikadır ne Mir ne de Mer ağzını açıp tek bir kelam dahi etmiyordu lakin dakikalar geçtikçe bir sürpriz gerçekleşmeyeceğini bilen Mir konuşmaya başladı.

- Duydunuz zaten daha reşit değiliz beş ay kalmış olsa da test sonucu pozitif çıkarsa bizi alırlarmış. Belli ki hiç birimizin konuşacağı daha doğrusu elimizden gelen bir şey yok o yüzden Hacer abla yine kaçtığımızı anlamadan gidelim belki pozitif çıkmaz.

- Belki 'lerle ekmek teknesi yürümüyor beyzadem ama dediğin olsun sonuçlar çıksın hayır olsun.


_________ BİR HAFTA SONRA _______

Odada oluşan gerginlik ile herkes oturduğu yerde kıpırdanırken kapının tıklatılması ile odada kara bulutları merak girdabı misali oluşturmuştu bile

Tk tk tk

-Girin

Bir kişi hariç tüm yüzler odaya giren görevliye çevrilmişti. O kişide odaya girdiklerinden beri üçüzlere bakan Alpaslandı.

- Merhaba Hacer hanım telefonda görüşmüştük ben Deniz Akçın aile bakanlığından görevlendirildim.

- Buyurun Deniz bey oturun

- Sağ olun Alpaslan bey ve üçüzler tanıştığıma memnun oldum izniniz ile prosedürü anlatayım size

- Tabi buyurun

Alpaslan'ın onayı ve üçüzlerin kafa eğmesi ile Deniz bey konuşmaya başladı:

- Şimdi öncelikle şunu belirtmeliyim ki üçüzler reşit olmadığı için testin sonuçlarına bağlı olarak kanunların aile bakanlığına verdiği yetkiler ile sonuçlanacaktır. Eğer sonuç negatif ise Alpaslan beyin üçüzleri alması durumu söz konusu değil bunun için evlatlık başvurusu yapması gerekir. Lakin pozitif çıkar ise Alpaslan beyin avukatının verdiği belgeler ile Alpaslan beye hastane tarafından naaş verildiği kanıtlı hastanede ki kayıtlar da üçüzlerinin öldüğü gözüküyor buda Alpaslan beyin bilinen bir suçunun olmadığı anlamına geliyor . Bu yüzden açılan dava ile çocukları nüfusunuza alma talebiniz var ise işlemler başlatılacak .

- Biz gitmek istemezsek

- İsminiz

- Mir

- Dediğim gibi Mir daha reşit değilsiniz o yüzden karar merciiniz hukuken geçerli değil. Tüm yetki aile bakanlığının elinde

- Gelmek istemiyor musunuz?

Ne üçüzler cevap veriyordu ne de Alpaslan' ın sorduğu soruya verecekleri cevabı duymaya cesareti vardı. Odada oluşan sessizlik Agahın araya girmesi ile bozulmuştu:

- Sonuçlar peki nasıl ya da ne zaman öğreneceğiz ?

- Sonuçlar bu zarfta istediğiniz zaman açabiliriz ? Sonuçlara göre yani pozitif ise Alpaslan beyin nüfusa geçmeleri için gerekli evrakları avukatınıza vereceğim oda bakanlığımız tarafından başlatılacak presedür ile nüfüs müdürlüğünden kimliklerini çıkarabilirsiniz. Anlaşılmayan bir şey yada her hangi bir soru yoksa eğer  izniniz ile zarfı açıyorum .

Herkesin suskunluğu devam ederken Hacer hanım odadaki herkesin kurtarıcısı oldu.

- Tabi Deniz bey buyurun

Oda 'da oluşan gerginlik zarfın hışırtılı açılma sesi ile artıyordu ve bir avazda çıkmıştı görevlinin ağzından sonuçlar

- Rize devlet hastahanesi labaratuvarında  yapılan dna testi sonucunda  Mir Yıldırım ; Mer Yıldırım ve Mar Yıldırım' dan  alınan kan örnekleri sonucu %99.9 doku eşleşmesi ile Alpaslan Miroglu ile babalık yönünden uyuşma vardır.

Saniyeler dakikaları dakikalar saatleri adım adım devirirken günler geçmiş koskoca on yedi yıl altı ayı Rize devlet yetimhanesinin dört duvarında geçirirken kimse üçüzlere sormamıştı şimdi on yedi yıl sonra çıkarırlarken de sormuyorlardı .Her daim kardeşlerinin başını çeken  Mirin 'de fazlasıyla ağırına gidiyordu ama elinden hiç bir şey gelmiyordu. Bu yüzden üçüzlerinin elinden tutup bir anda terk etmişti odayı :

- Hacer abla biz yatakhanedeyiz sen haber verirsin bize.

-Çocuklar durun bir konuşa

Hacer hanımın lafı bitmeden Mir kardeşlerini de tuttuğu gibi çıkmıştı bile. Ardında kalbi kırık omuzları eğik bir baba bıraktığını bilmeden 

-Alpaslan bey çocukları da anlayın onlar için hiç kolay değil yardımcım işlemleri başlatacak şimdi çocukları götürebilmeniz için izin belgenizde hazır. Çocuklar bir hafta içinde de nüfusunuza geçecekler o zaman diliminde de kimlikleri evinize nüfus dairesinden yollanır yani kargo ile evinize gelmiş olur. Siz oturun bekleyin ben de çocukların eşyalarını toplamasını söyleyeyim izninizle.

______________________________________________________________________

- Çocuklar gelebilir miyim?

- Tabi hacer abla gel

- Sagol Mar'ım keşke keşke size denebilecek bir şeyim olsa ama artık yok diyebileceğim her şeyi size dedim hazırlanmanız lazım bir saat'e yola çıkacaksınız

- Hemen mi

- Hemen Mar Alpaslan bey sizin hazırlanmanızı bekliyor.

- Nereye nereye gidicez

- Aslında eğer odada dursaydınız Alpaslan bey sizinle uzun uzun konuşmak istiyordu bunları ama sizi de anlıyorum zor çocuklar dediğimi unutmayın tamam mı mutluluk biraz da şans demektir ve şans istiyorsanız uğraşmalısınız. Hadi Mar sen de kızlar yatakhanesine eşyalarınızı toplayın birazdan Rize den ayrılacaksınız artık İstanbul'da yaşayacakmışsınız

Sessizlik erkekler yatakhanesinde uğuldarken Hacer hanım buruk gülümsemesini sunduktan sonra başlarına birer öpücük kondurup sessizliği inat edercesine topuklu ayakkabısının tok sesi ile çıktı geride ise üçüzlerin boş bakışları ve her zamanki gibi başı çeken Mir olmuştu

- Parkta dediğim gibi zaten karar veremeyiz reşit değiliz hazırlanalım ha burada ha orada bize fark etmez ki yeter ki biz yan yana olalım dimi

-Aynen öyle beyzadem biz yan yanayız ne olabilir bize

- Mer

-şey Mir ben

- Mer boşa kendini yorma üçümüzde üçümüzün ciğerini biliriz istediğin kadar sessiz ol biz seni yormayız eğer konuşmamak seni rahatlatacaksa konuşma

- Şey ben sadece şaşkınım ama doğru diyorsunuz biz yan yanayız gerisi boş hem bir şans bize ne kaybettirir ki

İşte bu sözler gerçek sessizliği getirmişti üçüzlere akıllarında onlardan bile habersiz dalgalanan bu soru bir müddet daha ortalara çıkmayacaktı lakin gelecekleri bu sorunun ışığında yaşanıyordu.

- Şey beyzadem siz benim eşyaları da toplamaya başlasanız bende Dünya ile vedalaşsam bir saate gideceksek bir daha görüşemem belki de 

- Tamam çabuk gel ama 

-Tamam hemen gelicem dert etme 

ÜÇÜZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin