-Aaaaaa Kurt abi senin bu saatte burada ne işin var.
-Ne oldu Seyyal hanım bizi görmek rahatsız mı etti sizi
-Ay o ne demek abi şaşırdım sadece hayırdır
-Abin telefonunu unutmuş onu almaya geldik
- Haaaaaaaaaa aaaa bak bu Mar siz tanıştınız mı
-Tanıştık abicim tanıştık
-Aynı Çiçek yenge dimi babaannem aynı çiçek gibi mahallenin en güzel kızı olacak dedi biliyon mu ?
Utanmaya ve şaşırma fırsatı bulamayan Mar yanlarına gelen adam ile konunun dağılmasına pek seviniyordu karşısında ki adamın ani hallerini bilmeden
- Kurt geldim hadi çıkalım
-Nereye gidiyorsunuz abicim
- Amcam kurbanı akşamdan alın da sizin arkada ki kulübeye koyalım dedi Seyyal
-Haaaaa iyi aaaa bak bu Mar Alpaslan dayının kızı
-Hoş geldin Mar ben Kara
-Hoş buldum
-Ablam nerede abi
- Çamaşırları asıyordu iner şimdi
-Tamam Mar sen salona geç ben ablama haber veriyim.
-hadi Kurt çıkalım biz bol eğlenceler Keyfine bak Mar
- Sağ olun
Seyyal'in çoktan yukarı çıkması ve Kara'nın önden gitmesini fırsat bilen Kurt salona doğru ilerleyen kızın yanından geçerken kulağına doğru eğilerek Mar'ın yüreğini yerinden çıkaracakmışçasına fısıldadı:
- En güzelisin vallah
Mar kulağına fısıldayan başının belası adam ile olduğu yerde kalakalmıştı. Hele bir de çıkarken göz kırpması vardı ki hem kalbinin hızlı atmasına hem de sinirlerinin bozulmasıyla aklının yerinden çıkacağını hissediyordu. Tam bu sırada kulağına merdivenlerden gelen tahta sesi ile yerinde sıçrayıp Seyyalin gitmesinden beri halen aynı yerde olduğunun farkına varıp etrafına bakınca merdivenin hemen dış kapının yanında olduğunu ve tüm zemin katının Amerikan mutfaklı salon olduğunu anlayınca özel tasarım olduğu belli olan duvardan mutfağın önüne kadar uzanan l şeklindeki koltuğun ortasına geçip oturduğu gibi Seyyal ve yanında siyah saçlı aynı yaşlarında bir kız merdivenlerden inmişti ki siyah saçlı kız yüzünde ki kocaman gülümseme ile kendini tanıttı
-Hoş geldin Mar ben Leyal
-Merhaba ben de Mar ama sen çoktan biliyorsun zaten
-Doğru sizi bilmeyen yok tanıştığıma memnun oldum otursana hatta gel mutfağa geçelim bir kahve yapayım içersin dimi
-Zahmet olmasın
-Ne zahmeti hadi gel
-Tabi ki de olmaz Mar ablacım kahve hiç zahmet olur mu?
-Bizim Seyyal kahve delisidir sen?
-Şeyyyy ben Rize de büyüdüm o yüzden kesin cevap çay
-Aaa o zaman çay demliyim
-Yok yok benim için gerekmez
-Dert etme Mar abla ablamda çaycıdır onun işine gelir o zaman ben kettla su koyayım siz burada oturun sonra bahçeye geçeriz
- Hadi otur Mar eeeeee alışabildin mi daha doğrusu alışabildiniz mi mahalleye
- Daha yeni geldik ama alışırız
-Alışırsınız alışırsınız canın sıkıldıkça bana gel olur mu bende evde çek sıkılıyorum Seyyal ' e bakma Ankara 'da annesi ile yaşıyor. onun için genelde tekim şu an küçük bir kaçamakla burada yarın uçakla Ankara'ya geçecek anlayacağın bundan sonra bırakmam
- Olur bende evde tek kız olduğum için kadın dilinden konuşacağım biri çok iyi olur.
- Ne yazık ki koskoca mahallede bizim yaşlarda tek kız sen ve benim
-Anlayacağın mahallle mahalle değil erkek kolonisi
- hahhahaha bak nadirdir amma bunda seyyal haklı
-ha ha ha çok komiksin abla
-estagfurullah canım eeeeee kardeşlerin nerede
.............................................
Üç kardeş hayatlarında ilk defa sadece kendilerine ait olan bu çatı katını itiraf etmese de seviyorlardı ve Çiçek hanımın sanki onları tanıyormuşçasına ayrılmayı hiç sevmeyen bu kardeşler için yaptırdığı kendilerine ait oturma alanı olması onları adeta hiç ayrılmayacaklarmış gibi hissi ile sakinleştiriyordu.
- Şurası kapı mı?
- Ne kapısı Mer
- Şu kapı Mar
- Kapı mı var dı orada
-Hiç fark etmediniz mi ya
- Hiç kurcalamadım Mer
-Mir'in kurcalamadım kapı mı var dı orada demesi çok normal ama sen nasıl kurcalamadın Mar
-Sen bile kurcalamadıysan beni sorgulayamazsın Mer
-Kurcalamadıysam da ben fark ettim naber
-Boş boş konuşmayın fark etmesi çok zor kitaplık kapı
- Ney o ney Mir ne
- Kitaplık kapı ornitoreng ile marsupilami demin Mer kitaplığı kurcalarken ileri itmiştir fark etmeden oturunca da gördük
- Acaba ne var beyzadem içeride
- Oturacağımıza baksak ya ornitorengim
-Çok doğru dedin marsupilamim
Birbirlerine bakıp aynı anda kalkan üçüzlerinin ardından sırıtarak kalkan Mir kardeşlerinin yanına gittiğinde kitaplığın arkasında küçük bir banyo olduğunu gördü
- Vay bize özel banyomuzda varmış
- İlk ben kullanacam
- Ya ama haksızlık bu Mer ben kurcalıyordum
- Banane üçüz kuralları belli ilk diyen kazanır
-üffff
- Hadi prenses bırak yıkansın bizde kafa dinleriz biraz
-tamamdır beyzadem sırf senin için ama
-tevecügünüz prenses hazretleri
- ööögggggh kıskanmadım ki hadi hadi duşumla beni baş başa bırakın kış kış kış
tk
- aaa ay ya uf görüyor musun beyzadem üçüz değil öçüz resmen hem kovdu hem yüzümüze kapı fırlattı resmen
- Hadi gel oturalım
- Ama bu resmen benimle uğraş diyor bize
- hadi Mar
- Üffffffff tamam eeeee siz bugün ne yaptınız bensiz
- Bir şey yapmadık aslında
-Miiiiiiirrr
-Üfffff tamam kahveye geçtik çırağı var bizim yaşlarımızda Ahmet ona dükkanı bıraktı ordan çıkıp Ali abinin yanına götürdü bizi
******
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜÇÜZLER
Teen FictionÜÇÜZ KARSEŞLER ON YEDİ YILLARINI TERK EDİLMİŞ OLDUKLARINI SANMAKLA GEÇMİŞTİ NEREDEN BİLEBİLİRLERDİ Ķİ KALABALIK AİLENİN KALABALIK ÇOCUKLARINDAN BİRİ OLACAKLARINI HAYAT ONLAR İÇİN ÇOK ŞEY GETİRECEKTİ PEKİ ÜÇÜZLER BUNA HAZIRMIYDILAR? TABİ Kİ DE DEGİ...