Aylar sonra merhaba. Burayı unutmuştum. Meri artık yok.
Birilerini kaybettim, birilerini sildim. Yeni kişilerle tanıştım, kırıldım, kızdım, mutlu oldum.
Yaz voleybol kursuna yazıldım, annem zorla Kur'an kursuna yazdırdı beni, tercihlerimi yapmak zorundayım, her sabah erkenden kalkmam gerekiyor, kuran kursuna gittikten sonra evdeysem evi temizlemem gerekiyor. Belki 15 yaşındaki Ayşegül kadar kötü bir durumda değilim, şükretmem gerekir ama kendimi kimseyle kıyaslayamam.
Bu günlüğe başlama sebebim ailemden kurtulma isteğimdi. Bu günlüğe başlarken kendimi kesiyordum.
Bu günlüğe devam ederken ailemden yine kurtulmak istedim, kendime zarar vermeyi kestim.
Artık ailem gibi hissetmiyorum.
Bekliyorum ama neyi bilmiyorum.
Mutsuz gibiyim, ama değilim de. Ergen olduğum için duygularım mı fazla diyorum ama herşey de ergenlikten olmaz, olmamalı.
Neden sürekli bir şeylere zorlanıyoruz biz? Neden tercihimizin bir önemi yok?
Bir ucube gibi, boş bir duvar gibi, bir kukla gibi, bir robot gibi, ipleri kopan bir salıncak gibi, yüzgeci olmayan bir balık gibi, ağlayan bir yunus balığı gibi, kan pompalamayan bir kalp gibi, ozon tabakası olmayan bir dünya gibi, yırtık bir çorap gibi, camı olmayan bir oda gibi, yaprakları olmayan bir ağaç gibi, fıstık sevmeyen bir sincap gibi, piyanosu olmayan Mozart gibi, dilsiz bir Ceza gibi, su içmeyen bir fil gibi, çakmak olmadan sigara içen biri gibi, çorabı olmayan Dobby gibi, konuşmadan şarkı söyleyen biri gibi, beyazı olmayan göz gibi, kısa saçlı Barış Manço gibi, Hürrem'i olmayan Süleyman gibi, bacası olmayan soba gibi, herşeyin bir hayal olduğunu öğrenen Mecnun gibi, Eurovision'u kazanamayan maNga gibi, 4 kere burnunu kıran İrem Derici gibi, merdiveni olmayan dublex ev gibi, Şehitler Köprüsü olmayan İstanbul gibi, prensesini kaybeden Shrek gibi, yanlız kalmış Sid gibi, nefes alamayan Bang Chan gibi, virgülü olmayan sıralı cümleler gibi, noktası olmayan cümle sonu gibi hissediyorum.
Yazacak çok şeyim var, ama yazmayacak çok şeyim de var. Anlatmak istiyorum gelecekteki ireme ama anlatmak istemiyorum da. Sadece çok kötüsün , berbat durumdasın ve Eren Can Gülel'in Batuhan Yağız ile yapacağı şarkıyı bekliyorsun. Görüşürüz.
ʕ·ᴥ·ʔ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yol Kesimleri
Non-FictionBu Bir Kitap Değildir! Günlük gibi bir yerdir. Burada kendi acılarımı, dertlerimi anlatıyorum. En büyük dert benimki değil. Bunu biliyorum. Bölümler'in Ne Zaman Geleceği Belli Olmaz...