"Küçüğüm sakın o adamdan korkma seni ömrümün sonuna kadar koruyacağıma söz veriyorum"
Jeongguk
Babam çıkıp gitmeden önce dediği şey kafamdan çıkmıyordu. neden bilmiyorum ama bir şeyler olucak gibi hissediyorum. Hadi hayırlısı.
Taehyung'a baktığımda dişlerini sıkmaktan çenesi seğiriyordu.
"Tae iyi misin" dedikten sonra bana bakmıştı.
Gözleri benim gözlerimi bulduğunda sıktığı bütün uzuvlarını bırakıp gevşetti.
"Evet küçüğüm" sesini yumuşatmaya çalıştığı çok belliydi.
"Biraz hava almak için dışarı çıkabilir miyiz?" Ne olur izin versin. Hem onun hem benim için iyi gelicek gibi hissediyordum
Herhalde bir kaç saat dışarıda dolaşsak bir şey olmazdı.
"Emin misin? Şimdi mi?"
"Evet Taeshii lütfen" Taeshi evet ona böyle demiştim. Neden bilmiyorum ama Taeshi demem bana tatlı gelmişti.
"Hadi Taeshiii hava daha kararmadı hem yanımda sen de olucaksın" bu sefer sanırım ikna etmiştim.
"Tamam hadi gel çıkalım"
Dışarı çıkmak için yürüyorduk off şu bitmek bilmeyen koridor.
"Tae bu koridor neden bu kadar uzun ya" bu dediğime gülmüştü. Gülüşü çok güzeldi. Gülmek ona çok yakışıyordu.
"Gel bakalım o zaman kucağıma" bu aralar sık sık onun kucağında oluyordum. Ben ona beni taşır mısın demekten bıkıyordum. Ama o beni taşımaktan bıkmıyordu.
Tae'nin bu özelliği çok tatlı beni el üstünde tutuyordu.
Taehyung'un kucağına zıplamıştım. O ise her beni taşıdığında yaptığı gibi elleriyle beni sım sıkı sarmıştı. Bense onun boynuna kollarımı sarmıştım.
Ah o merdivenler geçen çıkarken saymıştım bir kat için kırk-elli arası merdiven vardı ve burası 5 katlıydı çatı dahil.
Geçen Taehyung'a burada asanör olup olmadığını sorduğumda asansörün tadilatta olduğunu söylemişti.
Bu evde iki çıkış kapısı vardı. Birincisi ilk geldiğim baradan girilen kapı. Diğerisini aslında bende bilmiyorum. Bugün ögrenicem. Tae'nin söylediğine göre ikinci kapı dışarıdan ve içeriden sadece özel bir şifre ile açılıyordu.
Sonunda o ikinci kapının önüne gelmiştik. Bu kapı neredeydi. Kafamı çevirip her yere bakmıştım ama burada sadece otomat makinası vardı. Bir saniye burada neden otomat makinası vardı
"Tae kapı nerede?"
"Kapı tam arkanda"
Ama arkamda az önce de söylediğim otomat makinası vardı.
Yoksa tahmin ettiğim şey miydi.
Tae otomat makinasının düğmelerinde elini gezdirdi.
"Dikkatli bak tavşancık ezberle"
Elini ilk önce 1 yazan rakama, sonra 3 yazan rakama, ondan sonra 4 yazan rakama, bundan sonra tekrar 3 yazan rakama ve en son 0 yazan rakama basmıştı.
Şifre 13430'du
Ve otomattan bir tık sesi gelmiş ve kapı açılmıştı. Vay bak sen şuna nasıl da güzel kamufle edilmiş bir kapı. Ben herhalde böyle bir makina görsem bir kaç bozukluk atar ve içeceğimi alır, buradan ayrılırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaplancık Bey •Tk
FantasyHer şey parktaki salıncakta sallanmak isteyen küçük çocuğun kaplan görmesi ile başlamıştı... . . . Semetae Ukekook