Ancak ona baktığımda gözünden bir yaş süzülüp aktı "uzun zaman oldu ağlamayalı"demiş ve benim kokumu içine çekecek şekilde göğsüne yaslanmıştı
Bu ani sarılmasına çok şaşırmış olsam da çok iyi gelmişti. Taehyung sırtımdaki elini yavaş yavaş pat-pat vuruyordu ve bu benim sakinleşmemi arttırıyordu.
Taehyung'un benim üzerimde gerçekten mayıştırıcı ve sakinleştirici bir etkisi vardı. Bu yüzden ona her yakın olduğumda istemsizce kalbim hızlı atıyor ancak bi o kadar da güvende hissetmeme sebep oluyordu.
Peki Taehyung'un sarılmadan önce söylediği şey 'Uzun zaman oldu ağlamayalı' dediği şey neydi ki. Hemde benim anlattığıma gözünden bir yaş süzülmüştü. Taehyung bu zamana kadar bana sayısız iyilik yapmıştı. Belki bende ona yapabilirim.
"Taehyung" demiş ve onun bana sarılmasının kesilmesini bekliyordum ancak o bunu yapmak yerine böyle konuşmayı uygun bulmuştu.
"Hm" diye cevap vermişti. Peki şimdi ne yapıcaktım.
"Imm Tae. Sen hani uzun zaman oldu ağlamayalı dedin ya neden ki en son nw zaman ağladın"
"Hmm söyle söyleyeyim en son. Birini bir daha göremiyeceğim diyerek ağlamıştım" birisini mi kimdi ki bu kişi
" Yani bu zamana kadar bir, iki ,üç evet üç kez ağlamıştım" üç mü? Az önce ikinciyi söylemişti ama üçüncüyü söylememişti. Ama sormalıydım sanırım.
"Tae sen dedin ya az önce birini göremiycem diye o kişi kimdi" diye sormuştum. O ise benim sırtıma pat-pat yapmayı bırakmıştı.
Bende bu haraketle kendi göğsümü onun göğsümden ayırmış ve yüz yüze gelmemizi sağlamıştım.
"Meraklı tavşan her şey zamanında"
"Tamam mı?"
"Tamam" oflayarak ve dudağımı büzerek tamam demiştim. Sürekli bunu söylüyordu zomono golonco.
"Gott, eines Tages kann ich nicht anders und werde die Lippen küssen, die du verzogen hast" bu ne demekti be
"Tae ama benim bilmediğim dil niye konuşuyon nece bu" diyerek daha da oflamıştım
"Almanca" diyerek karşılık vermişti. Ama ben Almanca bilmiyordum ki ama ya bilseydim ve o bu cümleyi söyleseydi.
"Ne dedin Taehyung"
"Kendin çevirmeye çalış küçüğüm"
"Yaa Taehyung bilmiyorum ki ben Almanca. Off ne kötüsün" demiştim o ise bu tepkime kahkaha atarak gülmüştü. Tanrım, gülmüştü. Aaaaa tanrım gülü çok güzeldi ve ben gülüşünden gözümü çekemiyordum.
"Ne oldu öyle baka kaldın" dedikten sonra kendime gelmiştim.
"H-hiçte bile" demiş ve kollarımı bir birine bağlayarak yüzümü sağa çevirmiştim.
"Hey gguk trip mi atıyorsun bana?" Diye sormuştu gguk mu
"Benim ismim gguk değil Jeongguk ve ayrıca ne zaman o cümlenin anlamını söylersin o zaman trip atmayı bırakırım" demiş ve hıh sesi çıkarmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaplancık Bey •Tk
FantasiHer şey parktaki salıncakta sallanmak isteyen küçük çocuğun kaplan görmesi ile başlamıştı... . . . Semetae Ukekook