şafak 24 ekim -IV-

36 4 68
                                    


Uyarı ‼️: bu hikayede ki tüm herşey gerçek hayatta yaşanmıştır‼️ bu rezillikte yaşanmamıştır demeyin yaşandı (maalesef)😞‼️

Okul ne ara açıldı da nöbetçi sırası bize geldi inanın bende bilmiyorum. Bugün 24 Ekim 2022. Bu senenin ilk nöbetçiliği. Ne kadar bizim müdür yardımcımız olmasa bile anlamsız şekilde onun katında nöbetçiyim. Nurseliyide zemin kata attım zar zor. Hasan konusunda ki ciddiyetim yüzünden benim zemin katta olmama ısrar edemeden pes etti.

Geçen seneki nöbetçiliğimizde çok bir şey olmamıştı erik falan verip gümüş tepsi taşıttırmıştı çok NORMAL. Bu seneden beklentim daha yüksekti. Beklentimi karşıladı gibide.

Yoğun stres ile başlayan sabah dolap kitleme seansı zorlu geçti. Ama sonradan kontrolüm altına aldım. Hasan milleti azarlamayı bitirince odasına geldi peşinden beni odaya çağırdı. Heyecanlı heyecanlı odaya girdim. Yaz tatilinden sonra ilk girişimdi. Geçen senede pek girdiğim söylenemez 5-10 kere girmişimdir toplam. Odasına girmek çok cazip ve nadir birşeydi o zamanlar. Bu senenin 2. Dönemi günlük olarak 5-10 kere girdiğime 1. Dönemin başındaki ben inanmazdı mesela. Bence odasına girme rekoru ya bende ya çaycı abla da o derece😉

Neyse şimdi nöbetçiliğe dönelim hoca kızmasın. Odaya girdiğimde bana masanın üstünde duran sweatshirtü işaret etti. Sonrada üstündekini düşürme dikkat et dedi. Ama üstünde birşey göremedim. Sweati düşünmeden çekince üstünden bir şey yere düştü. Yere düşen bir erkek küpesiydi yere eğilip küpeyi elime aldım. Bir elimde sweat bir elimde erkek küpesi vardı bunları napıcam diye düşünürken al bunları Yakup hocaya götür dedi. İçimden Yakup hoca ne alaka amk diyip odadan çıktım.

Sabah sabah enerjik olduğumu düşünüp yangın merdiveninden koşa koşa Yakup hocanın odasına çıktım. Ama düşündüğüm kadar enerjik değilmişim. Nefes nefese odaya girdim. Hasan hoca gönderdi diyene kadar nefes alamadığım için cümle yarım yarım ağızımdan çıkıyordu. Üç kere tekrar ettim sonunda anlayıp şuraya koy diyip halime güldü. Zaten adamın mottosu bu herşeye gülmek.

Tam çıkıcakken elime öğrenci belgesi tutuşturup başka yere gönderdi. Bide ona inip çıkınca son nefesimi verdim. Belgeyi geri verdikten sonra teşekkür etti. Rica ederim diyip odadan geri geri kaçmaya çalışırken ayağım arkamda ki sandalyeye takıldı. Hayır düşmedim. Ama düşsem daha iyiydi.

Geri aşağıya katıma indim. İki dakika dinlendirmediler ki geri odaya çağırdı canım hasan hocam. Hasan'ın iddiasına göre bana bir sınıfa gidip velisi gelen öğrencinin okulda olup olmadığına bakmamı söylemiş. Bende bunu çocuğu odasına çağırmak olarak anladığım için çocuğu alıp odasına gittim. Yaptım evet..

Sonra çocuğu odaya getirdiğimi gören hasan bana gülüp çağırmamı söylemediğini söyledi. En azından kızmadı iyi yönünden bakmak lazım. Ama neden sadece okulda olduğuna bakiyim ki annesi bilmiyor mu nerde olduğunu oğlunun amk dedim içten içe. Neyse sorgulamıyoruz.

Sonra kadını al rehberlik hocasının odasına götür dedi. Hayır düşündüğünüz kişi değil sakin olun başka rehberlik hocasına. Kadın bilmiyor diye benle gönderiyor ama sormuyor ki ben biliyormuyum diye. Bir reziliğim bitmeden peşine bide hocanın odasının nerde olduğunu sorunca evrenden silinmek istedim.

Hâlâ sinirlenmemiş aksine çok pozitif davranıyordu hayrı alamet değil pek ama olsun. Veli ile odadan çıkarken arkamdan çabuk gel işimiz var dedi. Ne zaman işimiz bitiyor ki.

Veliyi alıp rehberlik hocasının kapısına kadar götürdüm. Kadın içeri girince Hasan'ın odasına doğru koşmaya başladım çünkü çabuk gel demişti. Dediklerini yapıyordum korkudan (Mazi)

Sana Garezim VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin