4

46 5 0
                                    

Kahvaltının hemen ardından derslere başlanmıştı. Sırasıyla matematik, Fransızca ve fen dersleri vardı çocukların.

Hepsi de toplam 6 saat sürüyordu. Asena alışık olmadığı için çok sıkılacaktı. Çünkü daha birinci dersten sıkılmıştı.

Aslında matematiği iyiydi, normal bir insan olmadığı için matematiği de anormal derecede iyiydi. Sorulan soruların cevaplarını işlem yapmadan buluyor, herkesi, özellikle de Five'ı şaşırtıyordu.

Fransızca'sı pek iyi değil di. Bir aralar bu dile merak salmış. Öğrenmek için annesinden izin istemişti. Annesi de tabiki de izin vermemişti. Asena da kendi başına biraz öğrenmeye çalışmıştı.

Fen'i çok iyiydi küçüklüğünden beri insan anatomisine, uzay'a, atom gibi bir çok şeye ilgi duyardı.

6 saatlik ders sonucunda bütün çocuklar yorgun düşmüşlerdi. Akşam yemeğine daha 4 saat vardı. Asena bu vaktini uyuyarak geçirecekti.

Asena'nın anlatımından:

6 saatlik ders gördükten sonra odama çıktım. Aslında uyuyacaktım ama Reginald'ın verdiği ödevler aklıma geldi. Yarına kadar bitirmem gerekiyordu.

2 saat sonra:

Reginald'ın verdiği ödevleri bitirdim. Şimdi uyuyabilirim. "tık tık tık " giiir.
(Kapı çalma efekti müq bence)

Klaus: Asena senden birşey isteyebilir miyim?

Asena: Ne diyeceğine bağlı.

Klaus: Ödevimde bana yardım eder misin? Five'a sorardım, ama kabul etmeyecek bu yüzden sana geldim.

Asena: Tamam gel benimkinden geçir. İstersen anlatabilirim ama?

Klaus: Hiç gerek yok sağollll. Ben bunları alıyorum, birazdan getiririm.

Asena: Her yerde kamera olduğunu bilmiyomusun sen? Reginald görürse ikimizde ceza yeriz. Benim masamda geçiriver.

Klaus: Unutmuşum ya sağol.

Asena: Önemli değil.

Klaus: Sana kankis dicem bundan sonra.

Asena: Niye ki?

Klaus: Çünkü neredeyse kimse bana bu konuda yardım etmez. Hadi etse bile kimse odasında geçirmeme izin vermez. Tek izin veren sensin.

Asena: İlk olmak güzel.

Klaus: Aslında kafa kızsın. Sevdim seni.

Asena: İşte buna sevindim.

Klaus: Ödevleri geçirdikten sonra birşeyler yapalım mı? Çok sıkılıyorum tek başıma.

Asena: Aslında uyumayı düşünüyordum ama olsun seni mi kırıcam be.

Klaus: Kim tutar seni bee.

Asena: Neyse bu kadar cıvıklık yeter. Sen ödevleri geçir bende kutu oyunu falan arıyım. Oynarız.

Klaus: Tamamdır kankis.

Yazar:

Asena kutu oyunu gibi birşeyler aramaya başladı. Ve Monopoly oyunu buldu.

Asena: Klaus bişey buldum ama baya tozlu bişey bu.

Klaus: Bakim?

Asena: Al.

Klaus: Hmm ben bunu biliyorum Monopoly deniyordu sanırım.

Asena: Evet üstünde yazıyor zaten.

Klaus: Hadi oynayak.

Asena: Kaç kişilik oynanıyor?

Klaus: Kutusunda yazıyodur.

Asena: Evet üstünde yazıyormuş. Ama ilk önce bi üstünü silelim. Okunmuyor, masanın üzerinde ıslak havlu olacaktı.

Klaus: Al bakalım.

Asena: Hehh şöyle güzelce bi silelim. Şansa bak 8 kişilik miş.

Klaus: Ozaman diğerlerinide çağıralımmmm.

Asena: Tamam hadi gidelim 2 saate akşam yemeği var, ondan sonrada dışarı çıkmak yasak biliyorsun.

Klaus: Hadi çabuk olalım.

Klaus önden Asena ise arkasından çıktı. Dağılıp kardeşlerinin ondalarına gittiler. Asena Diegonun odasına girdi Klaus ise Ben'in.

Asena: Diego girebilir miyim?

Diego: Gel.

Asena: Kutu oyunu buldum da 8 kişilik miş. Aşağıya gel oynayalım.

Diego: Ben oynamayacağım.

Asena: Oynıcan mı diye sormadım aşağıya gel dedim Diego. Hadi çabuk.

Diego: Offf!

Asena:Seni aşağıda görmezsem başından aşağıya bir kova su dökerim!

Diego: Tamam be!

Asena daha sonra Allison un odasına girdi.

Allison: Birşey mi oldu Asena?

Asena: Kutu oyunu oynayacağız çağırmaya geldim. İtiraz istemiyorum.

Asena Allison'ın birşey demesine izin vermeden odadan çıktı. Klaus ta Vanya'nın odasından çıkıyordu.

Klaus: Five'ın odasına sen gir.

Asena: Beni bıçaklayabilir sen gir.

Klaus: Beni de bıçaklayabilir.

Asena: Taş kağıt makas oynayalım ozaman.

Klaus: Olur.

Asena ve Klaus oyunu oynamaya başladılar. En sonunda kazanan Klaus oldu. Zaten üç kere denemişlerdi. Asena bir küfür savurdu ve Five'ın odasına doğru ilerledi.

Asena: Fiveee girebilir miyim?

Five: Hayır!

Asena: Hadi ama! Bana kızgınsın biliyorum ama sende sinir etmiştin yani.

Five odadan çıktı ve kızın üstüne doğru yürüdü. Kız geri geri gitmeye başladı.

Asena: Yaklaşma bana katil!

Five: Sen beni boğmaya çalıştın katil ben mi oluyorum?

Asena: Bu cinayate teşebbüs etmek olur. Katil sayılmam.

Five: Yani beni öldürmeye çalıştığını kabul ediyorsun?

Asena: Sedece ders vermek istemiştim. Ben nerden bilim boğulacağını?

Five: Bir insan bu kadar aptal olamaz.

Asena: Daha fazla yaklaşırsan gerçekten seni öldürürüm Five.

Five kızı dinlemedi ve yaklaşmaya devam etti. Aslında Luther ve Klaus onları izliyordu. Asena'yı kolyalıkla kurtarabilirlerdi.

En sonunda kızın sırtı duvara çarptı.

Asena: Five ölmek mı istiyon?

Five: Bu sefer ne yapacaksın ha? Duvara falan mı fırlatcan?

Asena: Tam üstüne bastın.

Asena konuşurken bir elini havaya kaldırdı. Ve pufff Five duvara yapıştı. Asena bir küfür daha savurdu ve Five'ın yanına koştu. Çünkü çok sert çarpmıştı duvara.

Çocuklar odalarından çıktı. Ve Asena'nın yanına gittiler.

Five: Manyak öldürüyodun beni!

Asena: Sende yaklaşmasaydın!

Diego: Noldu lan burda?

Klaus: Five duvarla bütünleşti Diego.

Five: Dalga geçmeyin de yardım edin!

Luther: Ben ederim siz aşağıya inin.

Luther Five'ın kalkmasına yardım etti ve birlikte aşağıya indiler...

743 kelime.

Number 8\The Umbrella Academy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin