Genç kadın ellerini arkasına götürmüş,sandalyede oturan adamı sessizce seyrediyordu.Adamın nefesinin sıklaşması,konuşmasındaki zorlukları aklına not ediyordu.Kim bilir,belki bir gün o da böyle bir işkence seansının ortasınd kalabilirdi.
"Neden konuşmuyor?" dedi Yotsuba adlı şişman adam.Elini cebine atmış sigarasına uzanmıştı.Kısık gözleri genç kadını bulmuştu
"Çok dövdün."diye konuştu Lisa.Sandalyede oturan adam o kadar çok dayak yemişti ki, suratı tamamen şişmiş ve mosmor olmuştu.Lisa birkaç adımla onun yanına gitti, parmakları adamın bileğini buldu.Nabzı zayıf da olsa atıyordu.
"Ölmemiş ama daha çok zorlarsan cesetten başka bir şey olmayacak."
Yotsuba omuzlarını silkti, önemsemediğini dile getirdi."Bu şefersiz bizden para çalabileceğini sandı.O yüzden zerre umrumda değil."
Lisa sessizce başını salladı.Herhangi bir yorum yapma gereği bulmamıştı.Elini bulaşan kanı görünce iğrenmiş, yanındakilerden izin isteyerek tuvalete doğru yol almıştı.
Kapıyı hızla açıp içeri girerken arkasından kilitlemişti.Lavaboyu çevirirken elini soğuk suyun altında ovalıyor,bulaşan kanı temizlemeye uğraşıyordu.
Genç kadın sinirle ellerini birbirine sürtüyordu.Sürekli buna maruz kaldığı için kendine kızıyordu.Bu boktan yerde durmaktan nefret etse de elinden hiçbir şey gelmiyordu.Nefesi sıkışırken musluğu kapatmış,parmaklarını saçlarının arasına geçirmişti.
Düşüncelerinin arasında kaybolmaya başlarken cebine koyduğu telefon titreşmeye başladı.Dudaklarından sessizce bir küfür mırıldandı,telefonunu cebinden çıkartı.Mesaj bildirimini görünce unuttuğu konuyu hatırlamıştı.
"Bugün müsait isen iş görüşmesini ayarlayalım.Lütfen bu mesaja cevap ver ya da beni akşam saat 6dan sonra ara.
-Nanami Kento"
Lisa kendini tutamadan birden güldü.Geçen gece eskilerden biri olan Nanami'nin onu görmeye gelmesi ve iş teklifi etmesi oldukça garipti.İşin komik tarafı bu işin, Gojo'nun çocuklarına bakıcılık yapmak olması genç kadını güldürmeye yetmişti.
Lisa tuvaletten çıkarken hala gülmeye devam ediyordu.Bu ofisten çalma binanın en üst katına varmak için merdivenleri ikişer adımda çıkıyordu.Bir anlık nefesi daralsa da yılmamış,önünde duran kapıyı hızla açarak terasa ulaşmıştı.
Yüzüne çarpan soğuk rüzgar gözlerinin kırpışmasına sebep oldu.Ancak Lisa ilerledi, az ötede ayakta sigara içen adama doğru yanaştı.Genç adamın yörüngesine girerken bakışlarını ona çevirmişti.Genç adamın ellerinin üstü kanla kaplı, gömleği ise ter içindeydi.
"Duş almalısın."
Genç kadın sözleriyle adamın dikkatini çekmeyi başarmıştı.Nazik ama güçlü parmaklarının arasındaki sigarayı dudaklarından çekmiş,nefesini derin bir şekilde geri vermişti.Geniş ve kaslı vücudu karşısındaki genç kadına doğru eğilmişti.Dudakları yavaşça genç kadını bulurken onu olabildiğince zarif bir şekilde öpmüştü.
"Ruhumu da yıkamalıyım,kanlardan arındırmalıyım." diye fısıldadı genç adam.Sesi,görünüşünün aksine oldukça zayıf çıkmıştı.
Lisa dudaklarını ondan uzaklaştırırken yüzünü ileriye dönmüştü.Adamın elindeki sigarayı almış ve kendi içmeye başlamıştı."Adam dövmekten sıkıldın mı?" diye sordu ona arkasından sarılan adama doğru.
Lee,Kuzey Koreden kaçmış eski bir askerdi.Genç yaşına ve aldığı eğitime karşılık Japonyada yapabileceği pek bir iş yoktu.Bir kaçak Kuzeyli olarak çalıştığı tek yer bu kumarbazların yanıydı.Onların pis işlerini yapıyordu ancak bundan da pek mutlu sayılmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Late Night // Gojo Satoru
FanfictionLisa Inoe bir gece eski lise arkadaşıyla karşılaşmasının üzerine hayatı tamamen değişir. Gojo Satoru x OC Not: Rahatsız edici öğeler içerir.