Genç kadın,deniz kenarındaki taşların üzerine oturmuş;birazdan yanına gelecek olan Lee'yi bekliyordu.Ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu.Lee ile birlikte günlerdir ne yapabileceklerini tartışmışlardı.Yotsuba'nın verdiği görevi tam olarak yerine getirmek istememişlerdi.Birini öldürmek eski bir asker olan Lee için yeni bir olay olmasa da,hamile bir kadını öldürerek büyük bir günahın altında ezilmek istemiyorlardı.
Yotsuba'nın istediği şey kadının ölmesi ve hamilelik,babalık testlerinin ortadan kaldırılmasıydı.Lisa tüm delilleri toplamıştı,Lee ise kaçak bir tekne ayarlayarak genç kadını Filipin'e giden bir gemi için biletini ayarlamıştı.Her şey yolunda olmalı,bir sorun çıkmamalıydı.En azından istedikleri buydu.
"Ne düşünüyorsun böyle?"
Lee onun yanına varmıştı.Elinde iki adet Soju şişesi tutuyordu.Buraya gelmeden önce bir Kore marketi bulmuştu.Hemen genç kadının yanına oturdu,bir şişeyi ona uzattı.Lisa ise ufak bir teşekkür mırıldanmış,kapağı açarak içmeye başlamıştı.
"Sence her şey yoluna girecek mi?"
Lisa'nın sorusu yanında duran yakışıklı adamın bir anlık duraksamasına sebep oldu.O da aynı Lisa gibi içkisini içmeye başlamış,bir sigara yakmıştı.Gelecekten ümidi yoktu ancak iyi şeyler olması için çabalıyordu.
"Bilemiyorum."
Cevabı oldukça netti.İkisinin de aklındaki cevap da buydu aslında.Lisa,bu durumun nereye gideceğinden hiçbir fikri yoktu.Günleri okula gitmekle,Yotsuba'nın verdiği pis işleri yapmakla geçiyordu.
"Bakıcılık nasıl gidiyor?"
Losa derin bir nefes aldı.Gojo onu aradığında Megumi ve Tsumiki'ye göz kulak oluyordu.İki çocukla güzel bir bağ kurmuşlar,birbirlerine alışmışlardı.Herkesin farkedebilirdi ki Lisa onlara,çocuklar ise bir şekilde Lisa'ya alışmıştı.Bu alışkanlık,genç kadının nedensizce canını sıkıyordu.Bir gün işten çıkmak zorunda kalırsa,o iki çocuğa haksızlık etmiş olurdu.
"İyi sanırım.Megumi ve Tsumiki'yi çok seviyorum."
Lee sesizce başını salladı.İşten geldiği bazı günler,ya da Yotsuba'nın verdiği pis işleri yaparken Lisa birden Megumi'nin söylediği komik bir şeyden bahsederdi.Genç kadının,o iki çocukla neşe bulduğunu Lee farketmişti.
"Onlar da seni seviyor olmalılar."
"Hmm." Lisa başını salladı.İçkisini kafasına dikmiş,büyük bir yudum almıştı.Gözleri ileride,denizin karşı tarafındaki karadan gelen ışıktaydı.
"Çocukların sevgileri koşulsuz oluyor.Büyüdükçe insanın akıllanması ne garip.."
Lee'nin sözleri Lisa'nın bir süre düşünmesine sebep oldu.O daha küçücük bir çocukken,hiç görmediği halde özlediği annesi için ağladığı geceler aklına geldi.Biraz daha büyüdükçe terkedildiğini anlamış,içi büyük bir hırs ve kin ile dolmuştu.Bu kötücül duygular benliğini o kadar ele geçirmiş olmalıydı ki,babası kumarda para batırdığında,eve sarhoş geldiğinde bunu normal karşılaşmış,bir kez bile bunun için ağlamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Late Night // Gojo Satoru
FanfictionLisa Inoe bir gece eski lise arkadaşıyla karşılaşmasının üzerine hayatı tamamen değişir. Gojo Satoru x OC Not: Rahatsız edici öğeler içerir.