Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evin içindeki sessizlik kasvet doluydu.Genç kadın konuşmamaya yemin etmiş gibi tek bir kelime etmiyor,gözleri evdeki eşyalarda geziniyordu.
Yotsuba'ya çalıştığı zamanlarda Lee ile tanışmıştı.İlk tanışmaları sıradandı,birbirlerine mesafeli davranmışlardı.Lisa okudukları ve izlediği haberler gereği Kuzey Koreli askerleri sevmezdi, onları bir robot olarak görüldü.İradesi koparılmış insanlardan haz etmiyordu ama günler geçtikçe Lee'yi yakından tanıma fırsatı olmuş,onun aslında ne kadar korumacı ve özünde iyi biri olduğunu farketmişti.Birbirlerine ne kadar yakınlaşırlarsa yakınlaşsınlar Lee ona her zaman saygı göstermiş,Lisa'nın iyiliği için çabalamıştı.Bu iyiliği karşılıksız bırakmamak için Lisa onu annesinin yanına,Çin'e göndermek istemişti ama Yotsuba'ya yakalanmışlardı.
Yotsuba..Yaşlı adam aklına gelirken Lisa gözlerini kapattı.Kötü bir sahir,iyi bir satıcıydı.İşlerini nasıl yapması gerektiğini,insanları ne şekilde ağına düşüreceğini çok iyi bilirdi.Lee mecburiyetten Lisa ise babasının borcunu kapatmak için ona çalışmıştı.İçten içe babasına olan öfkesi dinginleşmiş ama Lee'nin ölümü ile tekrar ateşlenmişti.Bunca zamandır onun yanında olmaması,onu merak etmemesi Lisa'yı yapayalnız kılmıştı.Genç kadın,diğer ebeveyni tarafından da terkedildiğini yeni anlamıştı.İçindeki son umut da tükenirken tamamen karanlığa gömülmüştü.
Gözleri tekrar açılırken bakışları gardroba gitti.Yavaş adımlarla yürüdü,tahta kapağı çekerken kıyafetlerinin olduğu raflara bakıyordu.Lee'ye ait olan siyah tişörtü gördüğünde eline almış,kumaş parçasına sarılırken gözyaşları akmaya başlamıştı.Başlarda sessizce ağlamak istese de hıçkırıklarına engel olamamıştı.
Gojo Satoru,içeri odadan gelen sesleri duysa da yerinden kalkmamış,çayını yudumlamaya devam etmişti.Nanami ile konuşmasından sonra Lisa'yı görmeye gitmişti.Genç kadın ona sessiz kalmış,mesafeli ya da sıcak davranmamıştı.Tek kelime etmeden beraber evine gitmişlerdi.
Satoru kendine itiraf edemese de Lisa'ya sinirliydi.Lee ile buluştuğu günün sabahında,genç kadın ile birlikte bu evde uyanmıştı.Ona,bütün günü beraber geçirmeleri teklif etse de Lisa reddetmiş,ufak bir işi olup geri döneceğini söylemişti.Şimdi ise genç kadının bedeni yorgun ve morluklar içerisindeydi ayrıca kaybettiği bir arkadaşı vardı.
"Eğer bana bıraksaydı Yotsuba'yı öldürebilirdim." dedi kendine mırıldanarak.Bunu Lisa'ya teklif etse de genç kadın şüpheleri üstüne çekmemek için kabul etmişti.Nihayetinde Gojo tarafından olmasa da Yotsuba'nın ölüm haberini televizyondan almışlardı ama Lee için artık çok geçti.
Satoru ve Lisa aralarındaki buzları kırmaya başladıkları ilk anda yaşanan bu kayıp ikisinin arasında görünmez bir duvar çekmişti.Satoru onun yanında olup destek olmak gibi bir isteği kendinde bulamıyordu.O da neler hissettiğini tam olarak kestirememiş,zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
Çayını yudumlamayı bırakıp sandalyeden kalmış,genç kadını kontrol etmek için odaya doğru ilerlemişti.Kapıyı araladığında,yere çökerek ağlayan genç kadını gördü.Lee'nin tişörtüne sarılarak ağlıyor,kokusunu içine çekiyordu.Satoru yutkunmak istedi,ilk defa garip hissetmişti.Eğer ona bir şey olsaydı,Lisa'nın kendisi için bu şekilde ağlayıp ağlamayacağını merak ediyordu.Genç kadına ağlamanın bir fayda getirmeyeceğini,kendisini toparlaması için öğüt verecekken hissettiklerinin ne olduğunu anladı.
