Birlikte-20

3K 135 3
                                    


Merhaba, dm den ve yorumlarda da sıkça söylendiği için kısa bir açıklama yapayım dedim. Uğur'un değiştiğini, tatlıyken daha çok sevdiğini yazan çok olmuş.

(Kişisel algılamayın genel konuşuyorum.)

Bu seriyi yazmaya başlarken Uğur'u hep çıtı pıtı tatlı biri olarak yazacağımı düşünüyordum. Fakat sonra fark ettim ki Uğur'un yaşadıklarından sonra biraz değişime, ve kafasını dağıtabileceği bir aktiviteye ihtiyacı vardı. Sonuç olarak spora başladı ve biraz değişti.

Ben onu tatlıyken seviyordum diyenler o şekilde hayal etmeye devam edebilir veya kitabı bırakabilir. Ama bilmenizi istiyorum ki Ateş Uğur'un hala iki-üç katı asgeuwıwdgjwq. Yani hala küçük olarak hayal edebilirsiniz.

Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim. İyi eğlenceler ^^

Bu bölüm için zaman çizgisi bir önceki bölümdeki günden bir gün sonra.

———

Ateş

Hayatın bana tokat gibi çarpmasının üzerinden üç aya yakın geçmişti. Uğur'un canını okumuştum üç ayda.

Yeşil gözlerindeki pırıltılar gitmişti. Korunmaya ihtiyaç duyan vücudu resmen bir kalkan olmuştu. Saçlarını kestirmiş ve kilo almıştı. Üç ayda bir insan bu kadar değişebilir miydi?

Ona söylediğim sözler aklımdan çıkmıyordu. Kendimi asla affetmeyecektim.

Şimdi onun evindeydik. O yatakta bir bebek gibi uyurken başında duruyordum. Annesinin durumunu öğrenir öğrenmez başına daha iyi doktorlar dikmiştim. Paralarının her şeye yetmeyeceğinin farkındaydım.

Ve paramı evde yatıp kalkıp alış verişe giden annemdense, ölüm döşeğinde olan masum kadına vermek daha cazip gelmişti gözüme.

Sarı kirpiklerini yavaş yavaş kırpıştırıp açtı. Yeşil gözleri benim siyahlarımla buluştuğunda gülümsedim.

"Sen hala eve gitmedin mi?" Diye mırıldandı ve doğruldu. "Hayır, senin yanında kalmak istedim. Şimdi eve gideceğim annem bir ton laf edecek antrenmanlarımı kaçırdım diye." Dedim bıkkınlıkla.

Kafasını salladı. Oda sessizdi, ikimiz de ne diyeceğimizi bilemiyorduk. Fakat sessizliği bozan Uğur'un guruldayan karnı oldu. "Acıkmışsın, gel yiyecek bir şeyler hazırlayalım." Dedim elimi uzatıp.

Bir kaç saniye duraksadıktan sonra elimi tuttu ve kalktı. Birlikte mutfağa kadar ilerledik.

Güzel yüzü solgunluğunu atmış ve renk kazanmıştı. Büyük ihtimalle bir süredir düzgün uyumuyordu.

Benim kadar duygusuz ve kaba bir adama bu duyguları hissettirmesi yasa dışı hissettiriyordu.

"Sen otur, ben bulabildiklerimle bir şeyler hazırlayayım." Dedim onu masaya bırakıp.

"Yardım edebilirim." Diye çıkıştı. "Burada oturarak yardım ediyorsun zaten." Dedim gülümseyip dolabı açarken.

Mantar, tavuk, krema, domates. Bunlarla güzel bir sos yapılabilirdi. Tek eksiğimiz makarnaydı. Hepsini çıkarttım ve çekmecede olduğunu hatırladığım makarnayı da aldım.

Suyu ısıtıp makarnayı içerisine attıktan sonra yan gözle masada oturan Uğur'a baktım. Beni izliyordu. "Ne yaptın bensiz?" Diye sordum malzemeleri doğrarken.

"Hayatta kaldım." Dedi gülerek. Kaşlarımı çattım. "Tamam, şaka yaptım." Dedi ellerini kaldırıp.

"Kafamı dağıtmam gerekiyordu. Volkan da bana spora yazılmayı önerince reddetmedim." Dedi. Volkan'ı sevmiyordum. Sadece Alev ile arasını düzeltmeye çalıştığını bildiğim için yanımda dolaşmasına izin veriyordum.

"Volkan ile arkadaş mısınız?" Diye sordum bu sefer. "Hayır. Onunla konuşmayı kestim." Dedi kaşlarını çatıp.

"Bir şey mi yaptı?" Diye sordum sinirlenmeye başlarken. Asla rahat durmuyordu gevşek. "Önemli bir şey değil. Sadece anlaşamadığımızı fark ettim." Dedi Uğur yutkunup.

Uğur eğer önemli bir şey olduysa bile söylemezdi. Ama nasıl olsa Volkandan öğrenirdim.

Yemek hazır olduğunda ikimize de birer tabak çıkarttım. "Buyurun efendim, şefin spesiyali." Dedim ve süslediğim tabağı önüne bıraktım. Dişlerini göstererek gülümsedi. "Eline sağlık." Dedi çatalını alıp.

"Tadına bak hadi." Dedim karşına oturup. Bir çatal alıp ağzına götürdü ve kaşlarını kaldırıp başını salladı. "Aşık oldum." Dedi dudaklarını yalayıp. "Onu biliyorum, makarna nasıl olmuş?" Diye sordum çapkınca.

"Aklın gittiği gibi flört etmeyi de unutmuşsun." Dedi yüzünü buruşturup. Komik tepkisine güldüm ve bende tadına baktım. Yine harika yapmıştım.

Bir kaç günümü, haftamı, hatta ayımı ona ayırmak istiyordum. Sadece ona, ama bu pek mümkün değildi. Maçların başlamasına az kalmıştı ve annem fazlasıyla üzerime düşüyordu. Hatta bu gün eve gitmediğim için büyük ihtimalle yarın nefes almama izin vermeyecekti. Ama onunla geçirdiğim bir kaç dakika için bile değerdi.

Uğur'un telefonu çaldı. Hastane/annem olarak kayıtlı biri arıyordu. Hemen çatalını bıraktı ve telefonu açtı.

"Alo?" Karşı taraftaki kişiyi dinledi. Dinledikçe gözleri sulandı ve gülümsemesi büyüdü.

"Çok teşekkür ederim." Dedi ve bir kaç saniye sonra şaşkın gözleri beni buldu.

Telefonu kapattıktan sonra hızlıca yanıma geldi ve kollarını boynuma doladı. Ayağa kalktım ve bende kollarımı beline sardım. "Annemin doktorlarını değiştirdiğin için hayattaymış. Hatta durumu şu an iyiymiş." Diye fısıldadı ayrılmadan.

Boyu hala kısaydı ve parmak uçlarına kalkmak zorunda kalıyordu. Güldüm ve işini kolaylaştırmak için onu bir çırpıda kucağıma aldım. Sersemledi ve küçük bir çığlık attı.

"İyi olmasına sevindim." Dedim ıslanmış yanaklarına birer öpücük kondurup.

"Ne kadar teşekkür etsem az." Dedi bir eli tutunmak için ensemi bulurken. "Teşekkür değilde..." Dedim ve dudağımı işaret ettim. Neyden bahsettiğimi hemen anladı ve yumuşak dudaklarını hemen benimkilere bastırdı.

Senenin başındaki Ateş şu anki halim görse kalpten gidebilirdi. Ama ben halimden memnundum. Bu dudaklar beni senenin başında cezbetmiş ve kendine takıntılı hale getirmişti. Sadece buna kendimi ikna edememiştim.

Nefes almak için ayrıldığımızda kırmızı yanakları görüş açıma girdi. İlerleyip koltuğa oturduğumda hâlâ kucağımdaydı.

"Hâlâ çok tatlısın." Dedim çenesini kavrayıp. "Sende hâlâ çok sinir bozucusun." Dedi gözlerini kısıp. Pürüzsüz yanağını okşamaya başladım.

"Söz veriyorum kalbinde kırdığım her bir parçayı saracağım. Seni bir daha bırakmayacağım." Dedim ona sıkıca sarılıp. O da bana sarıldı. Kokusunu içime çektim. Aldığım en güzel kokuydu.

Hayatımda hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim.

Artık ne olacaktı bilmiyordum ama onun yanında olacağımdan emindim.

———

Bir sonraki bölüm ortalığı karıştıracağım ama bundan sonra Ateş ve Uğur hep aynı tarafta :)

Oy atmayı unutmayın, şimdiden teşekkür ederim :*

GURUR-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin