Kimsesiz-25

1.7K 84 18
                                    


Bir önceki bölümün devamı.

İyi eğlenceler :)

———

Ateş

çocukluğumun zindanı olan büyük malikaneye dışarıdan bir göz attım.

Geldiğimi fark eden güvenlik benim için kapıları açtı. Ona kafa selamı verdikten sonra karanlığın içerisinden ilerleyip eve kadar geldim.

Derin bir nefes alıp zile bastım. Kapıyı güler yüz ile açan annemi es geçip içeri girdim ve çantamı kenara bıraktım.

"Öküzlük yapma, anneme insan gibi davran." Dedi masada oturmuş bizim gelmemizi bekleyen Volkan. Ona alaylı gözlerle baktım. "İnsanlığı öğreneceğim son insan bile değilsin sen." Yumruklarını sıktı ve kafasını onaylamaz şekilde iki yana salladı.

"Geç hadi sofraya." Dedi annem saçlarını geriye tarayıp. Ben masanın başına geçtiğim sırada Alev'de odasından çıkıp geldi.

Yemek sessiz bir şekilde ilerlerken annem bana döndü. "İkinci spor salonundan aradılar. Br aydır gitmiyormuşsun." Dediğinde yutkundum.

"Daha iyi bir yer bulduğunu söyleseydin keşke bana. Üyeliğini kaldırırdım." Diye eklediğinde şaşırdım. Sanırım maçta çok daha iyi performans gösterdiğim için başka bir yere başladığımı düşünüyordu.

"Unutmuşum." Dedim umursamazca.

"Uzun zamandır evde kalmıyorsun. Villada mısın?" Diye sordu annem tabağındaki eti kestiği sırada. "Evet, yalnız yaşamaya karar verdim." Dedim itiraz edeceğinden emin bir şekilde.

"Ama-"

"Hayır. Gördün, yalnızken daha iyiyim. Yine düzenli olarak para gönderirim ama burda yaşamayacağım. Zaten bu gün kalan eşyalarımı da alırım." Onu dinlemek zorunda olmadığımı fark ettikten sonra o hapishanenin duvarları kalkmıştı.

Kafasını salladı. Bu kadar sakin olmasının nedeni gerçekten iyi olduğumu görmüş olmasıydı. Yoksa bağırıp çağırmaya başlardı.

"Afiyet olsun." Dedim ve masadan kalkıp odama ilerledim. Valizi çıkartıp kalan kıyafetlerimin hepsini doldurdum. Aynı şekilde kalan eşyalarımı da. Çerçeveyi valize koyacakken babamla olan bir fotoğrafımız olduğunu fark ettim.

Balık tutuyorduk ve çok mutluyduk. Kapım çaldığında hızlıca çerçeveyi valize koyup kapattım. "Gidiyor musun gerçekten?" Diye sordu Alev.

Onu burada bırakmak istemiyordum.

"Sende gel benimle." Dedim ona dönüp. Derin bir nefes alıp kafasını iki yana salladı. "Senin belirli bir yaşam stilin var. Ben dağınık yaşıyorum. Aynı evde kalamayız. Zaten yurt odasında kalıyorum. Hafta sonları da artık Badelere gidiyorum." Dedi bakışlarını kaçırıp.

"Badelere?" Diye sordum kaşlarımı çatıp. Alev ondan nefret ederdi. "Yani, biz konuştuk ve anlaşabildiğimizi fark ettik. O da yalnız yaşadığı için hafta sonları beni evinde kalmaya davet etti." Kafası karışık görünüyordu.

"Sen, iyi misin?" Diye sordum yanına adımlayıp. Gülümseyip kafasını salladı. "İyiyim. Sadece sanırım Dora ile ayrıldığımız için biraz boşlukta hissediyorum." Dedi eli neşesine çıkarken.

Dora ile ayrıldıklarını bilmiyordum. "Neden ayrıldınız, seni üzecek bir şey mi yaptı?" Diye sordum yapmış olabileceği şeyleri düşündüğüm sırada.

"Hayır hayır. Ayrılan bendim zaten. Sadece artık onu eskisi kadar sevmediğimi fark ettim. Biraz üzüldü ama arkadaş kalmaya karar verdik." Dediğinde rahatladım. Eğer bir şey yapmış olsaydı cesedini çöp tenekesine sokardım.

GURUR-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin