Sondan bir önce-35

985 45 3
                                    


———
Uğur

Gün gelip çatmıştı. Sınavdan önceki akşam.

Ateş uyumamın uzun süreceğini bildiğinden beni kendisi ile birlikte yatağa saat sekizde sokmuştu. Şimdi ise stresle bir o tarafa bir bu tarafa dönüyordum.

Tekrar sola dönmeye çalıştığımda beni belimden yakalayıp kendine doğru çeken kol ile sağa doğru sürüklendim.

"Eğer yerinde durmazsan seni bantlanmak durumunda kalacağım Uğur." Dedi Ateş uykulu, kalın sesi ile. Yutkunup gözlerimi araladım ve onun koyu gözlerine baktım. "Ateş ben yapamayacağım galiba ya." Dedim stresle dudağımı ısırıp.

Elini yorganın altından kaldırıp saçlarımın arasına daldırdı. Hafifçe tebessüm edip, "Sen ne kadar kendine inanmıyorsan ben sana o kadar inanıyorum Uğur. Çok iyi yapacağından çok eminim. Sadece rahatlaman gerekiyor." Dediğinde derin bir nefes alıp kafamı göğsüne yasladım.

"Nasıl stresimi gidereceğimi bilemiyorum. Ölüp kalacağım şimdi şuracıkta!" Diye isyan ettim. Sarsılan bedeninden kıkırdadığını anladım.

"Yani benim aklıma stres atmak için bir kaç yol geliyor ama..." derken elini kalçama yerleştirdiğinde dirseğimi karnına geçirdim.

"Koyun can derdinde kasap et derdinde ya." Diyip kaşlarımı çattığında küçük bir kahkaha attı. Çok seviyordu olur olmadık yerlerde imalar yapmayı.

"Şaka yaptım bebeğim. Son sınavdan sonra istedimiz kadar vaktimiz var zaten." Derken çapkınca kırptığı sol gözü ile bedenim karıncalandı ve kanımın yanaklarıma pompalandığını hissettim.

"Ateş sonrasını şu anda düşünecek halde değilim. Ya gerçekten sınavın ortasında yine çok panik olursam?" Diye sordum elimi hafif çıkan sakalları ile pürüzsüzlüğünü kaybeden yanağına yerleştirirken.

"Bu seneyi iyisiyle kötüsüyle bir şekilde geçirdik. Başımıza az kalsın sonumuz olacak şeyler gelmiş olsa bile, yinede birlikte kaldık. Sen benim Uğur'um oldun, ben senin Ateş'in. Şimdi yeni hayatımıza, tertemiz bir başlangıca geçmeden önce yapmamız gereken son bir şey var, o da bu sınavı kazanmak. Bunu sana yarın sabah söylerim ve sürpriz olur diye planlamıştım ama, madem bu kadar stres yaptın söyleyeyim." dediğinde merakla kaşlarım havalandı.

"Ben bir tanıdığımdan bizi aynı okula, hatta aynı sınav salonuna yerleştirmesini rica ettim. Olursa ki sınav esnasında bir şey olursa yanına hızlıca gelebileyim diye." Dediğinde dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.

"Ne, yani nasıl? Ateş sen ciddi misin?" Diye sordum heyecanla. Kulaklarıma inanamıyordum. Gülümseyip kafasını salladı. "Sana bir şey olması ihtimali kafayı sıyırmama neden olduğundan, babamın eski arkadaşlarından biriyle konuştum. Bir şekilde ayarladım, sen çok kafana takma."

Gülümsemem büyürken kollarımı sıkıca boynuna dolayıp üzerine çıktım. "Omuzlarımdan nası bir yük aldığının farkında değilsin Ateş. Çok teşekkür ederim." Dedim sevinçle. O da kollarını belime dolayıp, burnunu boynuma yerleştirip, derin bir nefes çekti.

"Sen mutlu olduğun sürece kimse umurumda değil..."

——

Elim Ateş'in bileğini sıkıca tutarken okul binasına giriş yaptık. Üzerimizi aramışlardı ve şans bilekliğimi çıkartmamı istemişlerdi. İlk başta moralim biraz bozulsa da Ateş birlikte yenisi alabileceğimizi söylediğinde çok beklemeden çıkartmıştım.

Merdivenleri çıkarken bana oldukça yakın duruyordu. "Sakin ol tamam mı güzelim. Burada işimiz bitikten sonra gideceğimiz, seni gezdireceğim yerleri düşün. Şahsen ben buradan sonraki boks maçlarında kazanacağım ödülleri düşünüyorum." Deyip kıkırdadı.

GURUR-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin