Panik Atak-18

2.9K 138 56
                                    



UĞUR

Işıklar.

Beyaz, gri, mavi.

Bulanık görüşüm beni daha da korkuturken kulağım çınlıyor.

"Uyanıyor!"

"İğne hazır mı?"

Çığlık atmaya çalışıyorum ama başaramıyorum. Gözlerimi yakan bir sıvı var. Göz yaşlarım akmaya başlıyor. Nerede bulunduğum hakkında bir fikrim yok ama bu çok canımı acıtıyor.

Görüntüler tekrar gidiyor. Gözlerim kapanıyor. Etraf sessizleşiyor...

Işıklar.

Beyaz, gri, mavi.

——

Gözlerimi kırpıştırdım ve araladım. Burası neresiydi? Bir hastane mi? Hastanede ne işim vardı? En son...

"Uğur!" Annemin bir anda hasta bekleme koltuğundan kalkıp yanıma gelmesi beni korkuturken bakışlarımı ona çevirdim. Neler olmuştu?

"Anne?" Dedim çıkmayan sesim ile. Öksürdüm ve düzeltmeye çalıştım. "İyisin bebeğim, iyisin canımın içi." Dedi ve boynuma sarıldı. Fakat bir kaç saniye sonra öksürdüğüm için ayrıldı.

"Neler oldu?" Diye sordum ışığın parlaklığı ile gözlerimi kısıp. "Nasıl buraya geldin bilmiyorum. Beni de sonradan aradılar. Ama anlattıklarına göre kan kusmuşsun. Hemen acile aldılar."

Görüntüler bir bir aklıma dolarken başımın sızlaması ile yüzümü buruşturdum. Boğazım kuruduğu için suyu işaret ettim. Annem hemen bir bardak su doldurup bana uzattı. Kurumuş br çöle yağmur yağması kadar ferahlatmıştır su boğazımı.

"Bir hafta rapor yazdı doktor sana." Dedi annem yanıma oturup. Kafamı salladım. "Ayağa kalkabilir miyim?" Diye sordum anneme dönüp. "Tabii." Dedi ve kalkmama yardımcı oldu.

Cama kadar yürüdüm. ve temiz havayı içime çektim. Boğuluyor gibi hissediyordum. "Bana yiyecek bir şeyler getirebilir misin?" Diye sordum anneme. Annem hızlıca hastanenin kantinine gitti.

Beni ağlarken görmesini istemiyordum. Ama Ateş'i söylediği sözler beynimde yankılandıkça kalbim acıyordu. Ona inanan aklım ve onu seven kalbim bana karşı oynuyorlardı. Ve bu çok canımı yakıyordu.

Yanağımdan süzülen bir damla yaşı sildim ve tekrar yatağa oturdum.

Bir süre daha toparlanamayabilirdim.

——

"Çok özür dilerim Uğur!" Diyip boynuma sarıldı Alev. Hastaneden erken çıkıp okula gelmiştim ve Alev bana neler olduğunu yeni öğrendiği ve beni yalnız bıraktığı için kendini suçlu hissediyordu.

"Alev özür dilemeyi kesmezsen seni öldüreceğim." Dedim ayrılırken. "Ama sen hep benim yanımdaydın ve şimdi sen zorluktayken ben-"

"Alev." Dedim ve bileklerini tuttum. "Ben iyiyim. Sadece yediğim bir şeyler dokundu." Dedim tebessüm edip.

Yüzünü buruşturdu ve boynunu eğdi. "Özür dilerim." Güldüm ve onu kendime çektim. "Sorun değil." Bir kaç saniye sarıldıktan sonra ayrıldık.

"Benim şimdi derse gitmem gerekiyor. Öğlen görüşürüz." Dedim ve merdivenlere ilerledim. Kendi katıma geldiğimde sınıfa girmek üzere kapıdan geçecekken Badelere rastladım. "Uğur, hastaneye kaldırılmışsın yeni duyduk. Çok geçmiş olsun." Dedi uzun tırnaklı eli omzumu sıvazlarken.

"Teşekkür ederim." Dedim ve daha fazla oyalanmadan sırama geçtim. Ders başlamıştı ama ben yine odaklanamıyordum.

Kendimi iyi hissetmiyordum.

GURUR-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin