47~ Yosong or Yoncun?

193 19 24
                                    

Yeonjun'dan...

"Yeonjun Tanrı aşkına biraz yavaş olsana,neyin var bugün senin?"

Az önce Beomgyunun ailesiyle görüşmüştük daha doğrusu ben hiç konuşmamış sadece varlığımı hissedip rahatlaması için yanında öylece oturmuştum. Ailesi sadece bir kez olsun oğullarını görmek istediğini söylemiş ve göz yaşlarına engel olamayarak bu zamana kadar yaşadıklarını anlatmışlardı. Beomgyu da her ne kadar ağlamamak için kendini tutsa da gözünden düşen birkaç damlaya engel olamamıştı. Açıkçası ailesinin o çaresiz halini gördükten sonra çok üzülmüştüm ama sonucu ne olursa olsun Beomgyu anne ve baba sevgisinden yoksun büyümüştü,maalesef ki bunun da hiçbir şekilde telafisi olamazdı.

Yine de benim saf kalpli meleğim her şeye rağmen eğer özlerlerse istedikleri zaman görüşmeyi kabul etmişti,ailesinin yüzündeki sevince şahit olmak çok tuhaf bir histi. Her iki taraf için de garip bir durumdu, yıllardır birbirlerinin varlığından bihaber olan bir aile biraraya geldiğinde ortamdaki gerginliği tahmin edebilirsiniz. Ben birebir yaşadım, matematik sınavında gibiydim. Her neyse kısacası Beomgyu Jimin hyungla kalmaya devam edecekti, sonuçta onunla büyümüştü ve ailesi oydu. Ondan o kadar kolay vazgeçemezdi zaten vazgeçmesi de gerekmiyordu.

Beomgyunun arkamdan seslenişlerine artık daha fazla dayanamayarak hırsla arkamı dönmüş ve öylece durmuştum. Acele adımlarla bana yetişmeye çalışan sevgilim de hızını alamayıp bana çarptığında düşmemesi için kolundan tutmuş, düşmeyeceğinden de emin olunca hızlıca kolumu geri çekmiştim.

" Yeonjun ne oluyor sana? Neyin var, niye böyle davranıyorsun hiçbir şey anlamıyorum."

Dalga geçer gibi gülmüş ve dilimi damağıma vurduktan sonra sesli bir 'hah' nidası çıkarmıştım.

" Gerçekten neden böyle davrandığımı anlamıyor musun Beom? Emin misin?"

" Sen bir açık olsana ya,neyin hesabını soruyorsun?"

"Henüz hiçbir şey yapmadım Beomgyu."

" Bana Beomgyu demeyi kes. Her zaman Beom derdin"

" Ne tuhaf! Bir ara da sana Beom dediğim için azarlıyordun beni. Sen bir karar versene ben senin neyinim?"

" Sevgilimsin,her şeyimsin,bu sikik hayatımda bana mutluluk veren tek şeysin. Ama bazen öyle tuhaf davranıyorsun ki asıl ben senin neyinim bunu anlayamıyorum. Ne sorunun varsa açıkça söyle bunu bana,imalarda bulunma."

Birden ciddileşmesi ve bunları söylerken gözlerinin doluşu beni zayıf noktamdan yani kendisinden vurunca derin bir nefes aldım ve etrafa kısa bir göz gezdirdikten sonra karşıda bir kafe görünce Beomgyunun kolundan tutarak onu oraya sürüklemiştim.

Cam kenarında uygun bir yer bulduktan sonra karşılıklı oturmuş ve 2 limonlu soda siparişi vermiştik.

" Artık söyleyecek misin?"

" Çıkış zili çalar çalmaz okulun her bir köşesinde seni aradım Beomgyu, senin için ne kadar endişelendim haberin var mı? Çocukları da durduk yere endişelendirdim. Ben kafamda milyonlarca senaryo kurarken sen ne yapıyordun? Okula yeni gelen Yosong denilen çocukla mı gülüp eğleniyordun?"

Beomgyunun benim her bir kelimemde mimikleri gittikçe şaşkın bir hale bürünüyordu.

" Birincisi onun adı Yosong değil Yeosang."

Can sıkıntısı. [ Yeongyu] *Texting*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin