22~ Tuttu Fırlattı Kalbimi

502 54 78
                                    

Beomgyu'dan...

" Hyung saçım nasıl?" Belki yüzüncü defa Soobin hyunga nasıl olduğumu sorup duruyordum. En sonunda bıkkınlıkla dolu bir nefes bırakmış ve ben gidiyorum diyerek kapının önüne geçmişti.

" Hala Jeongini çağırmak için geç değil."

" Saçın da güzel sen de güzelsin tamam mı oldu mu? Rahatladın mı?"

" Evet" diyerek sırıtmış ve pastaneden aldığım kurabiyeleri salondaki masaya taşımıştım. Soobin hyung hala kapıda dikilmeye devam ettiği sırada zil çalmış ve daha Yeonjunu görmeden elim ayağım birbirine girmeye başlamıştı.

" Açsana kapıyı hyung ne dikiliyorsun?"

" Burası senin evin senin açman daha doğru olur" diyerek geçiştirse de onun da Kai'yi göreceği için endişeli olduğunu biliyordum. İkimiz de aynı durumdaydık aslında yarı endişe dolu yarı heyecanlı

" Bu nasıl mantık amk? Kapıya yakınsın açsan ölür müsün?"

" Ölürüm " diyerek göz devirmiş ve salona geçerek yerleştirdiğim kurabiyelerden birini alıp yemeye başlamıştı. Bu halleri beni deli ediyordu resmen. Kai'yi sevdiğini kabul etse sorunlarının resmen yüzde yüzü çözülmüş olacaktı ama yok inadı inat resmen.

Derin bir nefes alarak son kez saçlarımı düzelttiğimde kapıyı açmış ve karşımda kapının açılmasını bekleyen üç meraklı gözle karşılamıştım.

" Kulağınızda kulaklık mı var? Kapıyı açmanız neden bu kadar uzun sürdü?" Taehyun, tanıştığımız andan beri beni asla şaşırtmıyordu. Her zaman laf sokma derdindeydi ve nedense benden pek haz etmediğini düşünmeye başlamıştım.

" Selam Beomgyu hyung" Kai'ye gülümseyerek içeri geçmesini belirttiğimde sona Yeonjun kalmıştı. Gergince bakışlarını kaçırıyor ve ensesindeki elini bir türlü çekemiyordu. Benim de ondan çok bir farkım yoktu aslında öpüştügümüz günden beri aramızda gözle görülür bir gerginlik vardı ve sanırım bu konu hakkında konuşmadan da geçmeyecekti.

Açıkçası Yeonjun beni öpene kadar ondan hoşlandığımı fark edememiştim ancak öyle büyük bir arzuyla öpmüştü ki beni tüm vücudumun titreşimini hissetmiştim. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atarken tam da o an bunun en çok korktuğum o aşk olmasından şüphe duymuştum. En çok korktuğum başıma gelmişti işte ama ben neden pişman değildim işte asıl sorun da tam olarak buydu.

" Selam Beom" Sonunda aramızdaki gergin sessizliği bozmuş ve bana gülümsemeye çalışmıştı. Ben de aynı şekilde gülümsedigimde içeri geçmesi için işaret vermiştim. Ayakkabılarını çıkarıp tam sağımdan içeri girmeye hazırlanmıştı ki ben orada durduğumdan yüzlerimiz birbirine değecek kadar çarpışmıştık. Hızlıca kendini çekip soldan gideceği sırada bu sefer de ben sağdan geçmesi için yol vermek istediğimden sola geçmiş ve yine çarpışmamıza neden olmuştum.

" Ben çatladım burada geçin lan artık içeri!" Soobin hyungun bağırmasıyla zorla da olsa kendimize gelmiş ve sonunda içeri girebilmeyi başarmıştık.

££

Yeonjunlar geldiğinden beri aramızdaki gerginlik derecesi gittikçe artmış ve koca bir sessizliğe bürünmemize neden olmuştu.

Can sıkıntısı. [ Yeongyu] *Texting*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin