Dejavu?

7 2 10
                                    

Artık söyleyeceğim önemli bir şey yoksa direkt bölüme geçmeye karar verdim. Bu sefer de uzatmadan geçiyorum. Keyifli okumalarr.. :)

Yatağıma doğru yaklaşan ayak seslerinin ardından tanımadığım bir ses yükseldi.

- Kayra buranın hâli ne böyle?

- Metin o kadar saçma sapan olaylar oldu ki anlatsak inanmazsın kardeşim.
Dedi Kayra eniştem.

- Şuan inanamadığım tek şey bir hastanede olmamız, üstelik "özel" bir hastanede olmamız ve buranın darmadağın oluşu, bu kapının öküz çarpmış gibi kırılması-

Aslı bu adam neden senin gibi konuşuyor?

Sus iç ses! Konumuz bu mu?

- Bak orada haklısın!
Belinay'ın konuya atlayarak kurduğu cümleye istemsizce güldüğümde örtünün altında biraz daha kalırsam nefes alamayacağını fark ettim. Örtüyü üzerimden attığım gibi derin bir nefes aldım.

- Oh bee dünya varmış!

- Ve 3. Dünya savaşı da burada yapılmış anlaşılan.

Kurduğu cümleye tepki olarak gergin bir şekilde sırıtarak Metin'e bakarken bir anda ciddileşti ve Kayra'ya döndü. Yüzünü dikkatlice inceledi ve gözleri yanağındaki morluğa kaydı. İşaret parmağıyla morluğu gösterirken hafifçe sırıttı.

- Öküzün tek çarptığı yer kapı değilmiş!

Belinay korkmuş bir ifadeyle Metin'in işaret ettiği yere bakarken içinin acıdığını dışarıdan bakan herkes fark edebilirdi. Ee sonuçta müstakbel eşiydi, gayet normal bir durumdu bu..

- Kayra yürü kantine gidiyoruz!

- Ne kantini? Yeni yemek yedik, ne çabuk acıktın?

- Ne yemeği aptal! Yüzüne bak morarmış resmen! Bari buz koyalım da iyice şişmesin!

- İyi ama..
Biz cümlenin devamını duyamadan Belinay bizi unutmuş, Kayra'yı çekiştire çekiştire odadan çıkarmıştı.
Bir süre daha arkalarından baktıktan sonra bakışlarımı Metin'e çevirdim ve onun da bana baktığını gördüm. Bir şey söyleyecekmiş gibi görünüyordu. Ağzını havayla doldurup dışarı üflediğinde komik bir görüntü oluşmuş ve ben gülmeye başlamıştım.

- Noldu? Komik olan ne? Aslı? Sana soruyorum?
Diye ne olduğunu anlamak istercesine sorular yöneltirken ben sonunda gülmeyi durdurabilmiş, sonra onun yaptığı hareketi yapmıştım. Bu sefer o gülmeye başladı.

Gamze mi o, ben mi yanlış görüyorum iç ses?

Evet, gamze Aslı!

Dişleri fazla düzenli..

Adamın ağzına mı baktın Aslı?

Gülüyor iç ses! Ayağına mı bakmalıydım?

Bir zaman sonra kendini durdurmayı başardı.

- Ne öyle bakıyorsun?
Dedi.

Bravo, bak öküzün trene baktığı gibi!

- Odada iki kişi olduğumuz için bakmam gayet doğal diye düşünüyorum. Ha eğer saçma geliyorsa ben de şuradaki sandalyeye bakar, onunla muhattap olurum.

Hazır cevaplığın da olmasa ne yapardık Aslı?!

- Haklısın, kusura bakma. Dalgın dalgın bakınca ne diyeceğimi bilemedim.

Fazla kibar?

Hayır iç ses, olunması gereken gibi. "İnsanlar" fazla kaba..

İyi, öyle olsun.

Güçsüz Kalpler & Ruhsuz BedenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin