Selamm kalbimin kuşlarıı <3
Sizi merakta bırakmamak adına çok bir şey söylemeden bölüme geçmek istiyorum. Uzunca bir bölüm oldu, bölüm sonunda görüşmek dileğiyle keyifli okumalarr!
4. Bölüm: Mafya Şebekesi
Telefonu açıp açmamak konusunda tereddütte kaldığım 5 saniyeden sonra açtım ve titrek bir sesle konuştum..
- A-alo? Kimsiniz?
-...
Bu arayan her kimse cevap vermiyordu, sadece arkadan bozuk bir saatin tiktaklarının sesi geliyordu..
Bozuk olduğunu nereden mi anladım? Şuan bulunduğum odada da bir tane vardı çünkü.. Normalde bir saatin sesi "tik tak tik tak" şeklinde olur öyle değil mi? Ama bu saatin ~yani telefondan gelen saatin~ tiktakları bu şekilde değildi üçüncü tik sesinden sonra iki kez tak, tak sesine benzer bir ses geliyordu. Aynen şu şekilde;
"Tik, tak, tik, tak, tik, tak, tak.."
Sherlock Holmes değil de Aslı Lahza olacakmış da son anda değişiklik yapmış gibiler..
Belki de öyledir iç ses..
Düşüncelerden sıyrılıp hâlâ telefonda olduğumu fark ettiğimde aramayı yanıtlayalı 2 dakika 7 saniye olmuştu ve ben resmen saat tiktakları dinliyordum!
Bir de düşünüyordun.
Bir de düşünüyordum, iç ses..
- Size bir soru sordum, kimsiniz?!
Harika, arayan kişi karşı taraf ama mafya gibi korkutmaya çalışan sensin Aslı!
-Aslı?
Belinay elinde yemek tepsisiyle içeri girdiğinde istemsizce sus işareti yapıp telefonu salladım. Daha sonra telefonu hoparlöre alıp konuşmaya başladım.
- Bakın kimsiniz veya benden ne istiyorsunuz hiç bilmiyorum ama tek bildiğim şuanda sizinle konuşabilecek durumda olmadığım! O yüzden sizden rica ediyorum ya cevap verin ya da telefonu kapatın!
- Öhöm Öhöm!
Şok içinde kafamı kaldırıp Belinay'a baktığımda o da aynı ifadeyle bana bakıyordu. Çünkü bu öksürük sesi sadece telefondan değil sanki içinde bulunduğumuz odanın koridorundan da gelmişti!
- S-siz b-burada-
Dediğim an telefon yüzüme kapandı. Şok içinde telefonun ekranını Belinay'a çevirdiğimde Belinay telefona doğru yaklaşmaya çalışırken ayağını hastane yatağına çarptı.
- Kahretsin! Bi' bu eksikti!
- İyi misin? Ayağını mı çarptın?
- Evet! Offf sikeyim böyle işi!
Belinay'dan uzun zaman sonra ilk defa küfür duyuyordum.
- İyi olup olmadığını soran kişi ben olmalıyım Aslı.. Daha iyi misin?
- Evet, sanırım.. İyi de ne oldu ki bana?
Dediğim sırada başıma vuran şiddetli ağrıyla elimi alnıma götürdüğümde başımda bir sargı olduğunu fark ettim.
- B-belinay? Bu ne?
Dedim başımı işaret ederek.
- Nasıl yani? Nasıl ne Aslı?
- Bu sargı ne Belinay?! Neden hastanedeyim ben?!
- Sen ciddi ciddi hatırlamıyor musun?
- Neyi hatırlamam gerekiyor? Belinay bak, en son hatırladığım şey iş teklifine bir kabul mesajı yazıp bir sonraki gün gideceğime karar verdiğim. Sonrası silik. Arada sanki bir şeyler gözümde canlanır gibi oluyor ama hemen ardından başıma çok şiddetli bir sancı giriyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçsüz Kalpler & Ruhsuz Bedenler
Novela Juvenil"Ağlama.." dedi hafiften yükselen bir sesle, "Gücün yok farkındayım, ayakta duramayacak kadar kötüsün ama ağlama.. Yorgun olabilirsin, bunu gözyaşlarına vurma.. Çünkü insanlar, ağlayan insanları güçsüz görecek kadar düşmüştür bu zamanda.." diye tese...
