“Kardeşlerim! Kardeş Tegin o yabancıyı daha hiç görmedi ve kitabında gösterdiği işaret kardeş
Novarga’nın yabancının üzerindegördüğünü söylediği damga ile aynı ise bu hikaye veya masal her ne derseniz deyin ama tüm bunların gerçek hayatla sıkı sıkıya bir bağanın olduğunu gösterir. Ben derim ki ellerimizdeki bal tadındaki içkilerimiz huzurumsun bozulmaması duası ile havaya kalksın ve bu sonuçsuz kalan tartışmaları kesip yabancının gelmesini bekleyelim. Tüm gerçeklerin cevabı emin olunuz ki ondadır” deyip elindeki Tunç kadehi havaya kaldırarak “huzurumuz için kutsal babalara” dedi ve diğer tüm krallar ona eşlik edince bir süre sessizleşti her yer.Bunun üzerine on üç kardeş kral ayağa kalkıp sarayın alt katlarına indiler.Birbirleriyle yaptıkları ufak
sohbet ve küçük kıvılcımlı yabancı adam tartışmaları devam ederken Miharbi ulağını çağırıp eline bir pusula verdi ve onu hemen saraya götürüp kardeşi Afatsum'a vermesini istedi. Miharbi krallar arasında en genç olanıydı. Henüz yirmi dört yaşında olmasına karşın son derece bilgili ve tedbirli biriydi. Bazıları için ruhsal bozukluk derecesinde görülmekteydi bu tedbirli hâli.
Omuzuna kadar uzanan koyu kumral dalgalı saçları güneşin ışığıyla kimi zaman sarı gibi duruyor, uzun
sakalları ise sarı ve kızıl ışıldıyordu. Ortadan uzun boylu, açık kahverengi gözlü, keskin yüz hatlarıyla uyumlu sert ve keskin bakışlı biriydi. Genç olmasına rağmen konuştuğu zaman etrafındaki herkesi etkisi altına alabilen bir hitap yeteneği vardı. Sözleri onu dinleyenlerin iliklerine kadar işlerdi adeta. Bu özelliği
çocukluğundan beri böyleydi. Meraklı bakış açısı ve sürekli sorgulayan zihni, onu her zaman kendi
doğrularını bulmaya itmiş ve bu durum henüz yirmi dört yaşında olmasına rağmen kendisini oldukça
bilgiyle donatmasını sağlamıştı.
Krallardan ona en yakın olan ise Satuk hanedanlığı kralı 3.Tegin'di. 3.Tegin ellili yaşlarının ortalarında kısa beyaz saçlı hafif çekik mavi gözlü, açık beyaz tenli, iri cüsseli ve en iyi ustaların elinden çıkmış buzla
sertleştirilmiş bir kara çelik kılıç kadar keskin bir bakışa sahipti. Çok belirgin olmayan elmacık
kemiklerinin hemen altından başlayan sakalları bir karış
uzunluğundaydı neredeyse. Uzun ince ve sivri burnu yüzüne farklı bir etkileyicilik katıyor ve krallar arasında bu unvanı en iyi şekilde taşıyacak heybetli bir görünüm
veriyordu ona. 3.Tegin yıllarca Miharbi'nin babasıyla yakın dost olmuş ve oğullarını da kendi oğullarıyla bir
tutmuştu. Ecel gelip eski Piresin kralı Rafo'yu alınca yerine üçüncü büyük oğlu Miharbi geçmişti. On üç hanedanlık arasında beş yüz yıl boyunca hiçbir çatışma ve dahi sürtüşme bile çıkmamıştı lakin
Satuk ve Piresin hanedanlıkları arasındaki yakınlık hep bir kaç adım öndeydi. Bu yakınlık beş yüz yıl öncesine dayanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR BAŞKA DÜNYA KRALLAR SAVAŞI ISTİLA
FantasyYemyeşil vadinin hoş geldiniyle başlayan bir yolculuğun en güzel durağı olabilirdi bu şehir. Sonsuz düzlükler üzerinde uzayan kavga ve gürültünün hiç olmadığı bu yer Tolya 'da insan ırkının yaşadığı tek şehirdi. Dört bir yanı engin dağlarla çevrili...