YENİ GELENLER

7 4 5
                                    



        İkayel'de tüm bunlar olurken Doğu Yakası halkları ve orduları güneybatıya yani Mina şehrine doğru ilerlemekteydi lakin Mina şehrinin kapılarının kapatıldığı ve Xol şehrinde büyük bir savunma hattı oluşturulmak istendiği haberi tüm herkes için menzili kısaltmıştı. Savaşamayacak durumdaki sivillerin ise ardı arkası gelmeyecek olan bu mülteci akınında Xol şehrine sığmayacakları kesindi. Xol'da buna bir çare aranıyor ve en az insan kaybıyla bir çözüm bulunmaya çalışılıyordu.

        İkayel'deki ilk savaşın ardından yaralar sarılmaya çalışılırken bir yandan da tüm kayıplara rağmen ufak bir zafer kutlaması yapılıyordu. Tüm ordular kalenin içine çekilmiş askerler dinleniyordu. Temra ve Geera ordularının zamanında yetişmesi savaşın seyrini değiştirmiş ve beklenmedik bir zafer kazanılmıştı fakat Batı Yakası orduları ve Nerisler bu dışbükey kale duvarlarını aşmanın bir yolunu bulmaya çalışacakları aşikârdı.

       Batı yakasında ise Lonpur şehri büyücüleri daha fazla Neris savaşçısını dünyaya getirebilmek için büyüler yapmaya devam ediyor ve talan edilen şehirlerden gönderilen genç kızları bu amaç uğruna kalpsizce ve vahşice kurban ediyorlardı. Tolya, ilk gelen Neris ordularına karşı bile son derece çaresiz kalmışken daha fazla Neris savaşçısı belki de kaçınılmaz sonu sadece hızlandıracaktı. Yüz binlerce savaşçıdan oluşan Neris ordusu artık hazırdı ve İlor şehri limanından Doğu yakasına doğru harekete geçmişlerdi bile. Kaleb şehri ilk hedef olmuştu ama Kalebliler saldırıyı kuzeyden veya doğudan beklerken denizden gelen bu saldırı onların tüm savunma stratejisini alt üst etmişti. Şehir çok kısa bir sürede işgal edilmiş, tüm askerler öldürülmüş ve sadece genç kızlar kurban edilmek üzere esir alınmıştı. Nerisler burada kalıp diğer şehirlere saldırmadan önce savaş kuleleri koçbaşları ve mancınıklar İnşa etmeye başlamışlardı. Esirlerin arasında bir de Kaleb prensesi Larinda vardı. Lonpur şehri büyücüleri asil kalan sahip tam yedi tane genç kız istemişlerdi Neris kralı Şinn'e kurban edilmek üzere. Neris kralı Şinn, aynı zamanda büyük bir büyücüydü. Kırmızı gözlü Neris kralı yüzyıllar boyunca dünyaya gelebilmenin bir yolunu aramış lakin dünyadan bir kapı açılmadıkça Nerisler'in insan dünyasına gelebilecekleri olan tek geçit yüzyıllar önce insan büyücüler tarafından mühürlenmişti. Çünkü çetin geçen eski savaşın sonunda insanlar, Xorenalar ve savaşta neredeyse tüm nesli yok olan Tiberitler galip gelmiş ve kendilerini güvenceye almak adına dünyalar arası bu geçidi büyü ile mühürlemişlerdi. Şinn ise savaşta öldürülen anne ve babasının intikamını almaya and içmişti. Tabi ki anne ve babası bir insan veya Xorena'nın ellerinden ölmemişti. Onları öldüren Siyah Giyen Liva denen Livaların ölümsüz ve ebedi kralı Elyes'ti. Bu savaşa Livalar asla dâhil olmamış ve sadece Liva kralı Elyes savaşmıştı Tolya ırklarıyla beraber.

        Elyes, diğer Livalardan farklıydı. Gri teni ve uzun siyah tüylü giysisiyle. Bunun yanında her yanıyla diğerleri ile aynıydı ama o karşı konulamaz bir savaşçıydı. Elinde tuttuğu iki ucunda kılıç olan mızrağı vücudunun bir parçası gibi kullanıyor hızı ve şiddeti karşısında hiçbir düşmanın hiç şansı olmuyordu.

        Kaleb şehrinden sonra artık sıra Sarde şehrine gelmişti. Ordu bir yandan silahlarını hazırlıyor bir yandan da kuzeydeki orduların güneye hareket ettiği haberini bekliyordu. Kuzeydeki ordular İkayel Kalesi'ni kuşatmış ve yeni bir saldırıya hazırlanırken Kaleb şehrine ise Neris savaşçıları gelmeye devam ediyordu. Kaleb'i deviren ordunun başındaki komutan kalenin ön duvarından ovaya doğru bakarken çok uzaklardan yaklaşmakta olan yirmi Kadar grullun ilerlemekte olduğunu gördü. Komutan grull süvarilerinden kuzeydeki durumu öğrenmek için aşağı indi. Nihayet bir süre sonra grullar kaleye girmişlerdi.

-Yüce komutan Daf! Size Sama prensesi Supaşti'yi getirdim Lonpur'a gönderilmek üzere.

 (N£XA KARTE DALVUF! £ UANTET SAMATET SUPUASTİ Nİ LONPUR BİXOT TOR)

-Güzel haber. Güneye ne zaman hareket edeceğiz? 

(NİS T£Y KU √£N D£R£DK£ LİRİN D£S KOU)

-Hiç bir şey söylenmedi. 

( İT AF T£Y G£ BRİN PEP CARK?)

        Samela prensesi Tanda ile beraber tam üç tane asil kana sahip genç kız vardı artık ellerinde. Neris kralı Şinn'i getirebilmek için dört prensese daha ihtiyaç vardı ve her yeni bir şehir bu amaca biraz daha yaklaşmalarını sağlıyordu. Yeni gelen Nerislerle beraber devasa bir ordu hazır bir şekilde ilerlemek için bekliyordu artık doğuya doğru fakat Nerisler bu arada boş durmuyor köylere saldırarak kurban edilmek üzere genç kızları alıyorlar diğer tüm halkı ise acımadan kılıçtan geçiriyorlardı.

Lütfen yorum ve eleştiri yapmayı unutmayınız...

Kitabı ise tüm kitapçıların internet sitelerinden

ve

GÜLNAR YAYINLARI RESMİ SİTESİNDEN

temin edebilirsiniz

BİR BAŞKA DÜNYA KRALLAR SAVAŞI ISTİLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin