BETTY'NİN AGZINDAN
Kuliste grubumuzun adını söylemeleri için beklerken birden içeriden "Tokio Hotel" diye bir ses geldi, Bu grup ismi küçükken Bill'in koymak istediği grup ismiydi... ama Tom devilish istediği için Devilish olmuştu. Ne yapicagimi bilemeden gözlerimden akmakta olan yaşları bir hamleyle sildim ve Tessa'ya baktım. ona baktıgımda ise bana çaresiz gözlerle bakıp karnını tutuyordu. Her stres altında olduğunda karnıni tutardı.Gigi:Kızlar siz iyi misiniz?
Genesis:Betty o sürdüğün 5 kilogram fondötenden daha fazla beyaz oldun! İyi misiniz, birazdan çıkıcaz!
Spiker: Değerli Grup üyelerimiz yerini aldıysa sıradaki grubumuzu çağırıyorum. Birbirilerine bir o kadar benzediğini düşündüğümüz bir grup. "Devilish !"
TESSANIN AĞZINDAN
İsmimiz söylenmişti.. hızlı adımlarla ilerlemeye başladık, en önde ben olduğum için içeri girdiğim gibi Tom ile göz göze geldim.. hiç değişmemişti bakışları... yine o kahverengi gözlerle boş boş etrafa bakıyordu...Spiker: Evet, iki grubun tarzları,şarkıları neredeyse birbirlerine çok benziyor. Bu yüzden iki grubun da haberi olmadan iki grubu çağırdık!
Alkış sesleri gelmeye başlamıştı, ardından gelmekte olan soruları ben ve grup arkadaşlarım meraklı bir şekilde bekliyorduk, neredeyse tomdan gözümü çekememiştim, o da aynı şekilde benden... Bill'e baktığımda ise şok içerisindeydi ne yapıcağını bilemiyordu sanki ve o da betty'e bakıyordu!
Spiker: Sıradaki sorumuz Tom'a gelmiş! Tom biliyorsun ki geçen ay buraya geldiğinizde aşk meşk işlerini artık tercih etmediğini ve tek gecede 5 kızla takıldığını söylemiştin! Hâla daha bunu yapıyor musun?
Tom buruk bir şekilde gülümsedi ve hemen endişeyle Tessa'ya baktı.TESSANIN AĞZINDAN
Gerçekten mi? Tom artık şerefsizin teki mi olmuştu? İnanamıyorum! İnanmak istemiyordum... bu Tom değildi, hayır... benim tanıdığım Tom çok masumdu...TOMUN AĞZINDAN
Senin soracağın soruyu sikiyim, kızın yüzü bembeyaz oldu! Yanimda duran vazoyu alıp spikerin kafasına yapıştırmak istemiyorum! Tanrım yardım et!Spiker:hadi ama Tom! Onca soruyu cevapladın, bunu da cevaplayabilirsin!
Daha fazla dayanamayıp oradan çıkma kararı aldım. Bir an önce oradan çıkmazsam ya sinirden ağzımdan hiç hoş şeyler çıkmayacaktı ya da midemdekileri bir kenara boşaltacaktım. Hızlıca izin isteyip kulise geçtim. Grubumla beraber kulise geçtiğimizde Bill ve ben dışında kimse olanlara anlam veremiyordu.
Georg: OGLUM DELIRDIN MI SEN? ROPORTAJ ALANINI BIRAKIP GITTIN RESMEN ! KAC HACTADIR BUNUN ICIN CALISIYORDUK!
Nefes alamiyordum. Aldığım nefes damarlarımda yapışıp kalıyordu sanki , burnuma ulaşamıyordu.
Bill: Ben çok , ço-
BILL'IN AĞZINDAN
Derken yere yığılıp kaldım. O an bir kac saniyeligine tek gorebildigim ve duyabildiğim bir anda başıma üşüşen kalabalık ve onların iğrenç sesleriydi.
---------------------------------------------------------------------------
BETTY'NIN AĞZINDAN
gözlerime inanamıyordum. Ya ben kendi beynimi kendi oyunuma getiriyordum , ya da karşımdakiler gerçekten 3 yıl önce kaybettiğimizi sandığımız canımızdan parçalar olan Tom ve Bill'di. Tokio Hotel grubunun sahneyi ani bir şekilde terkedişinden sonra kardeşime donüp baktım. Kaskatı kesilmişti, gözleri dopdoluydu , hiçbir şey söyleyemeyecek haldeydi. Daha fazla orada duramayacağımızı anladım ve oradan çıkmak için izin alıp çıktık. Kulise gittiğimizde ise gözlerimle şahit olduklarım daha da korkunçtu.
Kulisin tam ortasında yerde serilmiş bir şekilde yatan Bill'i gördüm. Bu görüntüye şahit olmamla gözümden akan yaşların sel olmasi bir oldu. Ona doğru koşmaya başladım , Tessa'nın bir anda kolumu yakalamasıyla durdum.Betty: BILL , TESSA , BILL ! O BILL !
Hıçkırıklarla ağlıyordum.Tessa daha fazla dayanamayıp kolumu bıraktı , koşarak Bill'in yanına geldim. Tüm kalabalığı serip geçerek yere eğilip göğsüne yattım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ağlama seslerinin röportaj alanına kadar gittiğimi bilsem bile şahit olduğum manzaradan önemsizdi. Bill'in elini tuttum. Yüzüne baktım. Hiç değişmemişti... o güzel ve masum yuzu tamamen karşımdaydi. Ona sımsıkı sarılmaya devam ettim.
TOM'UN AĞZINDAN
Hâlâ yaşadıklarıma inanamaz bir halde yere yığılmış kardeşimin yanında yardım isteyen çığlıklar atıyordum.
Bu yaşananlara bir türlü anlam verememiştim.
Tam o sırada kulisten içeri 2 kiz girdi , Betty ve Tessa.
Tessa'yi gördüğüm an gözlerimin içi sanki bir şelaleye dönüşürcesine dolmaya başladı. O an hiçbir şey düşünmeyip ona doğru koşmaya başladım. Tessa da hüngür hüngür ağlıyordu. Onu bir anda havaya kaldırdım ve sımsıkı sarıldım. Aynı şekilde karşılık verdi ve bir kaç dakika hiç konuşmadan ağladık. O an konusacaklarımız değil kollarımızın arasındaki uyum konuşuyordu sanki.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Traces Of Past-Kaulitz
Dla nastolatkówHikayemiz hakkında görüşlerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz <3