Yıldızların Altında

271 57 86
                                    

Haftasonu su gibi akıp geçmişti. Pazar günü de evde takılmıştık. Film izlemiş ve yeni tarifler denemiştik. Pazar akşamı da orada kalmıştım ve bugün okul vardı.

"Felix hadi uyan okula geç kalacağız"

Hyunjin'in kapı önünden bana seslenmesin ile uykudan uyanmıştım. Ama cevap verecek veya gözlerimi açacak gücüm yoktu. Hyunjin birkaç defa daha seslendi ama sesi gittikçe uzaklaşıyor gibiydi.

Kapının açılma sesi ve ardından yaklaşan adımlar...

"Tıpkı bir bebek gibi uyuyorsun"

O saniye bilincim tamamen açıldı. Ama göz kapaklarım resmen birbirine yapıştırılmış gibiydiler. Onları açamıyordum.

"Felix hadi uyan güzelim"

Yatağın yanına çömeldi. Eli saçlarımı geriye taradı.

Sonunda goz kapaklarım ile olan mücadelemi kazanmış ve gözlerimi açabilmiştim.

"Uyandın sonunda günaydın"

Bu sefer de konuşamıyordum. Her sabah olduğu gibi kısmi felç geçirmiştim.

"Felix iyi misin?"

Hyunjin telaşlanmışti. Cevap olarak yerimden doldurdum ve baş parmağımı yukarı kaldırarak onayladım.

"Şey tamam o zaman ben kahvaltı hazırlayayım sen de hazırlan. Duş almak istersen benim odamdaki banyoyu kullan orada çeşitli bakim malzemeleri ve şampuanlar var"

Ve ben halen ayılmaya çalışırken odadan çıkıp kapıyı kapattı.

Yerimden zorlukla doğrulup odadan çıktım. Hyunjin'in odasına doğru ayaklarımı sürüye sürüye gittim.

Kapıyı açtığımda dağınık bir yatak ve karmaşık bir oda karşılamadı beni. Derli toplu bir oda vardı karşımda.

Ama şuan kafamı Hyunjin'in her konuda mükemmel oluşuna yoramazdım.

Odasının köşesindeki kapıya adımladım. Kavradığım kapı kolunu aşağıya çekince simsiyah dekore edilmiş oldukça hawli bir banyo karşıladı beni.

Aynanın önüne birçok yüz maskesi, bakım kremi ve çeşitli serumlar ile asitler dizilmişti.

Küvetin yanına ise her türden şampuan ve saç kremi yerleştirilmişti.

Bir kez daha Hyunjin'e ve yaşadığı hayata hayran kalarak kapıyı kilitledim. Alışkanlık olmuştu.

Üstümdekilerden kurtulup küvete girdim ve ılık suyu açarak bedenimi suyun altına bıraktım.

Yorgunluğum tenimden akan su ile beraber yavaşça bedenimi terketti.

Vücuduma değen her su damlası ile daha dinç hale geldim.

Şampuanları incelemeye başladım.

Kızıl boyalı saçlar için, açma yapılmış saçlar için, siyah boyalı saçlar için....

Lan bunlar ne amk. Ilk defa duyuyordum! Hangi enayi böyle şeyler üretirdi ve hangi enayi bunları alacak kadar cok fazla boyatırdı ki saçını?

Sorgulamayı bırakıp üzerinde yoğun bakım şampuanı yazanı aldım ve uzun saçlarıma dökerek bir güzel yıkandım.

Küvetten çıkıp banyo dolabını açtım. Tahmin ettiğim gibi içinde bir sürü katlanmış havlu ve bornoz vardı.

Toz pembe olanı aldım ve giydim. Banyoya girmeden önce çıkardığım pijamaları da kirli çamaşır sepeti olduğunu düşündüğüm yere atarak banyodan çıktım.

Yıldızların Altında, HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin