Evet şuan Mardin de idim dün sabah kalkar kalmaz bütün işlerimi halletmiş çıkıp gelmiştim Mardin'e evet iş izni falan almadım çünkü baba parası yiyorum ne var bunda babalık yapmıyorsa madem parasını car cur yerdim bende böyle aslında bir işim vardı dans okulum ve fitness salonu işletiyorum oranın da patronu ben olduğuma göre izin almama gerek yoktu zaten liseden arkadaşım olan asena ben yokken hep ilgileniyordu ve babamlar tabiki de bunu bilmiyorlar Bartu abim bile bilmiyor
Her neyse geldim işte fakat beni buraya çağıran canım ağabeyim beni karşılamaya bile gelmedi hatta sabahın altısında attığım mesajlara ve telefonlara bile dönmemişti
Evdeki sultanıma da sürpriz olsun diye hiç kimseye haber vermeden evin yolunu tuttum
Uzun zamandır yanj tahmini iki yıldır buraya adımımı atmamıştım insan her ne kadar buraları kendisine benimsemesede doğup büyüğü yeri özlüyordu zaten son gelişim de Bartu abimi askere uğurlamaktı iki yıldır gönüllü askerlik yaparak gelmiyordu tabi buna biraz da kavusamadığı sevdası etkiliydi amma neyse oralara girmeyelim uzun mesele
Biraz daha kendi kendime düşünür iken bir taksi bulup hemen çevirdim hemen valizlerimi ve çantalarımı bagaja koydurup ön koltuğa geçtim
"Doğanlı konağına sür kardeş" diyip tahmini borcumdan kat kat fazla parayı şoföre uzattım
Dayı ilk elimdeki paraya bakıp yutkundu daha sonra parayı alıp bana "Hayırdır evladım doğanlardan kimin nesisin" sorusunu sormuştu beklediğim soruydu tabikide ama dayı fazla gergince sormuştu.
"Baran Doğanlı'nın en küçük oğluyum dayı" diyede cevapladım sorusunu.
Bana bir bakış atıp geri önüne dönmüştü hiç geleceğimi düşünmüyordu buralardakiler tabi birde orda sürekli olayların içinde olduğumdan çekiniyorlardı da büyük ihtimalle bulaşırım onlara falan diye ama bana ne amık sikimde değil kimin ne düşündüğü diye düşünür iken çoktan konağa gelmiştik.
Şoför dayı bey amca bu sefer hiç bekletmeden benim kapımı açıp hemen sonrasında eşyalarımı çıkarttı. Götünü siktiğimin soyadının önemi işte bu.
Ama şuan içime bir tedirginlik girmişti neden mi konağın kapısı full açıktı ve bağırış sesleri yükseliyordu tabi bunu fark eden taksici de götünde bomba patlayacak gibi son hızda buradan uzaklaşmıştı.
Tabi ben daha konağa gidememistim evin sağ kolu gibi gezen Mehmet abinin öbür korumalara bağırdığını varsayıyordum ama dur bir dakika abim telefonları açmıyordu ve kız kaçıracaktı lan kimin kızı hiç sormadım ki ya daha büyük bir aşiretin kızını kaçırmaya kalktıysa tek sonuç ölümdü ulan ulan ne oluyordu amına.
Hemen konağa girdim tabi girer girmez bir çok koruma ve kuzenlerden dolayı olan yengelerin onların çocuklarının yüzündeki tedirginlikle Mehmet abiye baktıklarını gördüm
"Lo memet noluyor eamina bu gürültü nedir" ister istemez bu topraklara girdiğim de konuşuşum yavaşça değ
işiyordu yav lan ne alaka yav tek derdim bu olsa keşkem"A-ağam siz ne zaman gelmişseniz?" Diyerek bana döndü ve tam da kapının önüne 4 tane içi boş araba dizildi büyük ihtimalle korumaların dolduracağı
"Yav bırak onu bunu ne oluyor, anam nerde evdeki büyükler nerde hele!" Diye ister istemez sert çıkıştım
"Ağam Can ağabeyiniz Karalar aşiretinin küçük kızını kaçırmış ve yakalanmışlar evin büyükleri toplanıp karalar aşiretinin evine gitti can ağabey ve Mihrimah bacımı öldüreceklermiş dede'de ben müştakbel gelinimi de torunumu da size öldürtmem fikrinden dolayı bana adamları topla gel dedi" ortalık baya fena bir şekilde karışmıştı ve buralar törelerine ölümüne bağlı oldukları için ağabeyimi de o kızı da öldürmek için ellerinden geleni yapacaklardı ulan sizin törenizi de saçma sapan fikirlerinizi de sikim diyerek koşa koşa en ön arabaya bindim hemen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berdel bxb
Teen FictionÖzgür, ismi gibi özgür ruhlu bir çocuktu ama Mahir ağa için kesinlikle tam tersiydi. Peki bu iki zıt kutup, berdel yüzünden evlenmek zorunda kalsaydı işler nasıl ilerlerdi?