SE LAM LAARRR
minik bi duyuru biliyorum ellieyi bebek olarak yazmistim. Ama bunu unutup 5-6 yaşlarında bi cocuk olarak yazmisim bu bolumde... Yazarken farkettim mi? Evet. Ama silmem icin gercekten cok gecti ve coktan yazmistim YANI UZUN LAFIN KISASI ARADAN BI KAC YIL GECMIS BU SIRALARDA PETERLA WADEI HALA SEVGILI AMA PETERİN BU ELLIE OLAYINDAN HABERİ YOKMUS GIBI OKUYUN VE. bunca zamandir bolum atmadigim icin gercekten cok ozur dilerim ama fikrim yoktu ve hayatim biraz daginik geciyodu burayi biraz bosladim.. YANİ YENIDEN VE YENIDEN HOSGELDINIIZZZZZZZZZ💕💕🩰
Başka bir sabah başka bir gün. Peter bale ayakkabılarını yeniden ayağına geçirdikten sonra çeşitli ısınma hareketleriyle başladı ilk, daha sonra dönüş çalışmaya başlarken kapının aniden sertçe açılmasıyla irkildi. Neredeyse düşüyordu, çatık kaşlarıyla durup kapıya doğru baktığında bu Harry'den başkası değildi. Birazdan yiyeceği bütün azarları biliyordu, derince bir of çekti. Harry kolundaki çantayı Peter'ın yüzüne fırlattı.
"Acıdı be!" dedi Peter burnunu tutup, "Madem gaysın neden bundan benim haberim yok en iyi arkadaşın olmama rağmen ve..- NEDEN O AMINA KOYAYIM?" diye bağıra bağıra yanına hızlı adımlarla geldi Peter'ın yanına Harry. Peter gülmesine engel olamadı, "NE ZAMANDAN BERİ GAYSIN ÇABUK SÖYLE" Peter Harry'nin sorusuna cevap veremeyecek kadar güldüğünde Harry Peter'ın kafasına sertçe geçirdi.
"Hey! Acıtıyor ama" dedi Peter çatık kaşlarla. "İNSAN SÖYLEMEYE ZAHMET EDER EN AZINDAN YAKIN ARKADAŞINA" diye bağırdı Harry. Peter kafasını eğip tuttu, "VE NİYE O YA?" diye ekledi Harry. Peter arkadaşının tepkisine gülerken Harry etrafına bakındı, daha da Peter'ın kulağına yaklaşıp konuştu. "Roller için falan değil, dimi?" Peter gelen soruya karşılık yüzünü ekşitip Harry'i ittirdi. "İğrençsin."Harry gururla eğilip ellerini yana açtı, "Biliyorum"
Peter ona hafifçe vurdu, "Hadi çalışalım" Harry Peter'ın söylediğini onaylayarak kafasını salladı. Dönmeye başlamışlarken kapı sertçe açıldı, ikisi de durup kapıya baktıklarında Peter'ın gözleri dolmuştu. Wade içeri elinden tuttuğu, güldüğü minik bir kızla içeri girmiş. Peter'ın yüzüne bile bakmadan kızını salonun köşesine götürmüş "Şşt bana bak ses çıkarmak yok tamam mı? Sessiz olacağız yoksa abilerimiz çalışamaz" demişti. Peter şokla gözünü dahi onlardan ayıramamışken Harry bunun kim olduğunu anlamak için Peter'a baktı, gördüğü kadarıyla Peter da bilmiyordu. Peter gözlerinden kaçan yaşları hızlıca elinin tersiyle silip hızlıca salondan çıktı. Harry arkadaşının arkasından bakarken bir şey yapmadı, Wade kızının yanından yavaşça yürüye yürüye Harry'nin yanına geldi, "Hadi diğerleri gelmeden biz başlayalım" dedi.
Harry onu öldürebilecek kadar sert bakmayı sürdürdü diğerleri de gelip ders bitene kadar.
Harry ders bitince hızlıca salondan çıkıp tuvalete ilerledi, biliyordu Peter kesin buraya gelmiş oturup ağlıyordu. Boş tuvalet kabinlerine doğru seslendi.
"Peter?""Git buradan" dedi ağlamaklı sesiyle, Harry onu dinlemedi "İyi misin? Bir orospu çocuğu yüzünden yapma böyle"
Peter ikinci kere git buradan dediğinde Harry bu sefer onu dinleyip gitti. Peter sessiz hıçkırıklarının arasında bir kapı sesi duydu.Umursamadı, zaten umursayacak durumda da değildi şu an. Hıçkırıklarını durdurmak için kendini sıkarken duyduğu minik kız sesiyle dona kaldı.
"Off babaa! Burası erkekler tuvaleti ben bir kızım bi kere!"Yetişkin biri kıkırdadı, Wade'di bu. Sesinden tanımıştı evet kesinlikle bu oydu. Peter sesinin çıkmaması için hızlıca ağzını elleriyle kapatıp kocaman açılmış gözleriyle onları dinlemeye başladı.
"Biliyorum miniğim benim, baban daha o kadar ihtiyar değil. Sadece seni yeni annenle tanıştıracağım" Peter duyduğu cümleyle daha da şaşırırken minik kız tamda onun merak ettiği soruyu sordu."Anne mi? Ama.. Baba sen cidden yaşlanmışsın, burada anne ne işe yarası- Bekle bekle daha doğrusu burada bir kadın ne yapar ki?" dedi minik. Ardından gelen kıyafet sürtüşme sesleriyle Wade'in onun boyutuna eğildiği barizdi. "Ah.. Benim miniğim anneler sadece kadınlar olmaz ki, sana anne gibi hissettirebilen herkes annen olabilir. Yeterince sevgi gördüğün, yanında rahat olduğun, seni seven herkes annen olabilir" dedi minik kıza, ardından adım sesleri gelmeye başladı. Peter ona git gide daha da yaklaşan ayak sesleriyle gerildi.
"O zaman sen benim annem misin baba?" diye sordu minik, Wade onun bu sorusuna gülerek yanıt verdiğinde çoktan Peter'ın içinde olduğu kabinin önündeydi. Peter kapının altından gördüğü ayaklarla iyice gerildiğinde kalbi yerinden çıkacak gibi atmıyor, resmen gümlüyordu. Ardından o korktuğu şey oldu, kapıda gördüğü ayakların gövdesi elleriyle kapıya tıklattığında Peter içinden ağza alınmayacak bir küfür savurdu.
"Aaa! Annem orada mı?" diye koşarak geldi yanına ayakların, minik. Kendisi gibi minicik elleriyle kapıya defalarca "Anne aç hadi!" diye vurduğunda Peter bir küfür daha savurdu, ama bu sefer dıştandı. Küfürü duyan minik eller kapıya vurmayı bıraktı, "Baba bende bunu sikerim he"
Wade kahkahayı patlattığında Peter da dayanamayıp gülmüştü. Wade elleriyle kabinin üstünü sertçe kavrayıp kafasını çıkardı, Peter bunu görüp çığlığı bastığında Wade gülümsedi.
"Annen de ne nazlıymış ya" dedi miniğe dönüp. "Bende anneme bakmak istiyorum!" diye bir yanıt aldığında miniği omuzlarına alıp kabinden içeri bakmasını sağladı. Minik kızla göz göze gelen Peter bu sefer bağırmadı, ifadesizce baktı sadece ona."Baba boşasana bunu" dedi babasına dönüp. Babası ona neden dermiş gibi baktığında "Çok çirkin bakıyor bana" diye ekledi. Babası gülüp onu aşağıya indirdiğinde Peter'ın üzüntüsü yerini sinire vermişti. Kabinin kapısını açıp dışarı çıktı,
"Bak annen çı-" Wade'in sözünü bile bitirmesine izin vermeden iyice yaklaştı ona ve bağırmaya başladı.
"Neden söylemedin bana, ha? Duygularımla oynamak bu kadar kolay mıydı? Neden ya neden yaptın bunu?" diye devam etti ağlamaklı sesiyle. Minik kız korkup babasının bacağına sokulduğunda babası ona sarıldı."Madem evliydin, neden söylemedin bunu bana!" gözlerindeki yaşları yeniden tutamamıştı yaşlar yavaşça süzülürken Wade onları görmezden gelip konuştu. "Aptal mısın lan sen?"
Peter duyduğu kelimeyle, şokla ona baktı. Devam etti Wade "Çocuğumun yanında, miniğimin yanında ne cüretle bağırıp onu korkutursun lan?" bağırmıyordu ama sesi sert çıkıyordu.
Peter şaşkınlıkla ona baktı, umursadığı tek şey bu muydu yani şu an? "Ne?" diyebildi sadece ona. Wade gülümseyerek evladına döndü, "Sen dışarı çık meleğim benim, korkma biz oyun yapıyoruz sadece tamam mı? Oyun yapıyoruz annenle yetişkin oyunu" dedi. Minik kız gülümseyerek kafasını sallayıp dışarı çıktı.Kapanan kapıyla Wade Peter'a iyice yakınlaşıp konuştu, "Evli falan değilim ben, evlendiğim karı tam bir hataydı boşandım. Bu da o hatalı evlilikten doğan en güzel doğrum"
Peter afallamıştı, çok kötü hissediyordu. Wade'in yüzüne bir tokat atıp dışarı çıktı, biraz daha orada dursa yere yığılırdı bundan emindi. Boş koridorda yürürken ağlamaya devam etti, en azından burada rahatsız edilmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz kuğu ve Karanlık ¦bxb, spideypool
ФанфикBembeyaz günahsız, masum bir kuğu, simsiyah günahkar bir kuğuyla karşılaşırsa ne olur? Bilmem, görelim bakalım. Peter her zamanki gibi bale ayakkabılarını giymeye başlamıştı... 🩰 Black Swan filminin uyarlamasıdır.