Hayvanat Bahçesine Hoşgeldiniz!

Bölüm 3

Genç kız üstüne pardesüsünüde giydi tam anlamıyla hazır hissettiğinde-artık ne kadar olursa, yola çıktı.Küçük bir külüstürü vardı o kadarda kötü değildi ama baya eskiydi.

İlk uğrayacağı yer belliydi.YEŞİLATEŞ klubü ilk gittiği günü hatırlıyordu da, ne kadar genç ve toy olduğunu onca şeyi nasıl kaldırabildiğini hala anlayamamıştı.Üstüne üstük bunları bilerek! kabul etmişti oysa şimdi ölüme gidiyormuş gibi hissediyordu.Bunların aklına gelmesiyle gaza bastı.Bir süre sonra araba stop etti.Arabanın durmasıyla Caroline başını direksiyona çarptı.Sonrası ise karanlık......

....................

Nik pişkinlikle sofrada ne var ne yoksa silip süpürdü.Enerjisinin nerden geldiği belli oluyordu.Elini nereye attıysa kurutuyordu.

''Nik oğlum biraz yavaş önünden kaçıran yok!''

Genç adam ağzındaki lokmayı yutmadan konuşmaya başladı.

''Acnjıkdjntıöm nje yuahpıhhyım''

Marry-nikin annesi- oğlunun bu şebekliklerine güldü.

''Şimdi bu dediğinin çevirisini alabilir miyiz''

''Diyorumki acım ne yapıyım''

Jack tam konuşmaya başlıyacaktıki Bik cümlesini boğazında bıraktı.

''Oldu o zaman, amcamda lafa karışırşa sabaha kadar burdayım demek, ben kaçar''

''Demek öyle ufaklık, kirli çamaşırlarını dökmemi istermisin mesela bu sabahki sarışı....''

Cümlesini tamamlayamadan Nik amcacının ağzını eliyle kapattı.Kulağına doğru eğildi.

''Eğer cümleni tamamlayacaksan benim yatağımdan çıkan kızlara nasıl sulandığını ve kendi kırdığın cevizlerini de anlatmak zorunda kalırsın''

Bunların hepsini sadece Jack'ın duyabileceği şekilde söylemişti.Jack'ın yüzünün aldığı hali görünce keyifle sırıttı ve dışarı çıktı.

....................

Caroline yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı.Başı zonkluyordu.Son anda havanın kapkaranlık olduğunu gördü.Hızla kolundaki saatine baktı saatin 22:03 olduğunu görünce şok dalgasıyla sarsıldı.Babasını kurtarması için tamı tamına 1saat 57 dakikası kalmıştı.Başı şiddetle ağrıyamaya başlayınca eline başına götürdü elini indirip baktığında ise kanı farketti.Bunca şeyin arasında bide bununla uğaraşması gerekiyordu. Hızla doğruldu.Ayakları hareketsizlikten uyuşmuştu.Bir dakika bekledikten sonra daha iyi hissediyordu.Cantasından bir selpak çıkardı ve yarasına bastırdı.Doğrusu bu kadarla atlatması büyük şanştı.Aslına bakarsanız bunu sol şeritten gitmesine borçluydu.Çünkü sol tarafı hafif eğimli ve yumuşak çimenlerle kaplıydı.Araba stop ettiğinde eğiminden dolayı yolda kaymıştı bundan dolayıda farkedilmedi.

Tekrar saate baktı uzun kol biri kısa kol ise 10u gösteriyordu kısacası 1saat 55 dakkası kalmıştı.Anahtarı kontağa soktu ve çevirmeye başladı.Ne kadar çevirsede arabanın hafif bir sesden başka bir hareketlilik göstermediğini anladı.Binlerce kez küfretti, babası ölüme bu kadar yakınken o hala yerinde sayıyordu.Yüksek sesle küfürlerine devam etti ve sinirle direksiyona eliyle sert bir darbe indirdi.Darbenin sertliğiyle korna aniden ötmeye başladı.Elinin acısıyla ve düştüğü durumun hıncıyla şiddetle bağırdı.

''Lanet olsun ''

..................

''Hey nasıl olurda kendi balona gelenlerin bir listesi sende olmaz''