Hayvanat Bahçesine Hoşgeldiniz!

Bölüm 5

''Lanet olsun sarışın !!!''

Genç adam acıyla kıvranmaya devam ediyordu.Aynı zamanda da küfürler savurmaya devam ediyordu.Ağrısı hafiflediği an yavaşca ayağa kalktı.Hem yüzünün acısı hem de en değer verdiği yerinin acısıyla inledi.Yavaşca arabasına doğru ilerledi.Ama çok geç kalmıştı, tek gördüğü arabanın giderken bıraktığı izler ve parlayan arka farlarıydı.

''Ah bu kızın eli nasıl oluyorda bu kadar ağır olabiliyor !! Üstüne üstük arabamı da çaldı!''

Genç adam bir kız için düştüğü durumu daha yeni yeni kavramaya başlıyordu.Bu başına dank edince isterik bir kahkaha attı.

''Kızım sana öyle şeyler yapıcam ki tekrarını isteyeceksinn!! Savaşı sen başlattın küçük sarışın!!''

Genç adamın ağrısı hemen hemen geçmek üzereydi.Hemen eline telefonunu aldı.

''Alo, Sebastian hemen ..... buraya gel ''

''Sen beni mi sorguluyorsun! Gel dedim ve geleceksin !''

Genç adam sinirle cep telefonunu kapatarak cebine koydu.Bir süre sonra ani bir sırıtış yüzüne yayıldı.Sarışına dokunduğunda elinin altındaki kıvranışları.Teninin yumuşaklığı sacının kokusu .Hele ki son anda üstüne doğru eğilip hırçınca konuşması. Genç adam bu düşüncelerin verdiği heyecanla kendine saymaya başladı.

''Seni aptal! O kızı hemen almalısın yoksa aklını kaçıraçaksın !''

Genç adam havanın soğukluğunu yeni farkedercesine ellerini ovuşturdu.Nefesinden çıkan sıcak havayı ellerine doğru üfledi ve bir süre bu döngü böyle devam etti.

1-2 dakika sonra aklına bir şey gelmiş gibi irkildi.Sanki bir anda tüm üşümesi geçmiş gibiydi.Kendi kendine mırıldanmaya başladı.

''Neydi... neydi ımmm neydi... yeşil demişti evet yeşil.... ama bir şey daha vardı ... yeşil , yeşil , yeşil, aha YEŞİLATEŞ ''

Genç adam sanki bir hazine bulmuş korsan gibi kahkaha attı.Evet bulmuştu bu gecenin acısını çıkarmanın vakti gelmişti.YEŞİLATEŞE gidip ona yaptıklarını ödeticekti.

Ve tabi ki arabasını geri alacaktı.Ama yarın gel demişti, ya şimdi orada değilse, hem yeşilateşte ne işi olabilirki.Büyük ihtimalle gönderme yapmak amacıyla bir striptizci klübünün adını söylemişti.Ama ya oradaysa..Genç adam kızın pardesösünün yukarı katlandığında gördüğü kırmızı tülü hatırladı.Böyle bir gece için çok fazla olduğu barizdi.

Ama ya klüp için ?Tabi ki de en uygun kıyafetlerden biriydi.Genç adam bu düşünceyle sırıttı .Bir düre sonra bir ışık yüzünü aydınlatmaya başladı.Elini gözüne siper

ederek ışığa doğru baktı.Biraz sonra ışık söndü.Işığın sönmesiyle gelenin şöförü Sebastian olduğunu anlaması bir oldu hızlı adımlarla arabaya yaklaştı.O sırada da Sebastian arabadan inmişti.Nik sinsice ellerini ovuşturdu.

''Arabayı getirdiğin için teşekkürler Sebastian ''

Genç adam şöför koltuğuna oturdu.Kapıları kilitledi.Camın ardından ona meraklı gözlerle bakan Sebastian'ı görünce pencereyi araladı.Ve hızlıca konuştu.

''Kusura bakma Sebastian yanlız gitmem gerek''

Sebastian'ın gözleri korkuyla aralandı.Gecenin karanlığında burada mıı kalacaktı yani ?

''Ama efendim ben ne yapacağım?''

Genç adam sırıtmasına engel olamadı.Her zaman yaptığını yapıp tüm pişkinliğiyle konuştu.