Bölüm 22 -FİNAL ( 26 Ağustos 2013)

1.6K 61 26
                                    

Önceki Bölüm .Böyle olmıcaktı.Her şeyi bilmeliydi.Eğer şimdi bunu yaparlarsa kız her şeyi öğrendiğinde ondan iğrenirdi.Bunu görmeye dayanamazdı.Her ne kadar gereğinden fazla tahrik olsada.Kızın kıvranışlarınıbedeninde hissetmek onu kışkırtsada dudaklarını kızın dudaklarından çekti.Lanet olsun!Kızın şaşkın bakışları gözlerini bulduğunda ikisi de nefes nefese kalmıştı.Kızındudakları kızarmıştı.Adamın alt dudağıda emilmekten şişmişti.Nefesleri biraz da olsa yerine geldiğinde nikin dudaklarında bu sözcükler döküldü.''Eric benim abim...'''

Şimdi;

(http://www.youtube.com/watch?v=BYE4CVhVkhw 2. şarkıya gelene kadar bunu tekrar tekrar dınleyin)''ne!''genç kız derin bir nefes aldı.hayır yanlış anlamış olmalıydı. ya da dünyada başka eric mi yoktu.öyle olsa bile nik neden durduk yere-bu zamana kadar onunla yatmak için kendini parçalamış bu lanet olasıca şeylerin başına gelmesıne bıle uckuru yüzünden katlanmış birisi-neden abisini tanıtma ihtiyacı duymuştu ki.yoksa gerçektencaroline onunla yatmadı diye kafayımı yemişti.''eric derken.. ve neden biz tam aksiyonun ortasında abinden bahsediyoruz?''çünkü kahrolası adamın dürüstlüğü tutmuştu. bunca yıl kadınlar için yaşa bu kadın için bunca entrikaya atıl sonuç... beklenen anın ortasında duygular patlar.nık ıçın dengesızlıkher ne kadar gündelık şeylerınden bırı olsa da şımdı ne yerı ne de zamanıydı. bıraz önce barbıeyi kaçırmıştı ve bu sayede de bır gerçek ortaya çıkmış oldu. nık tam bır hormon hatasıydı!.zaten bu son şansıydı. kadının ani atağı adamı sarssa bunu neden arabanın içinde hemen şimdi yapmış olduğunu kavrayamasa da tüm arzusuyla karşılık vermışti.oysakadının tek amacı bu abuk subuk lakayitlikten kurtulmaktı . sadece bu yersiz serseriye istediğini verip bu çocukca davranışlarına bir son vermesini bekleyerek bu girişimde bulunmuştu.en azından hızlı ve çabuk olurdu ve iş bitince adamın koynunda olmazdı.genç kız o kadar da iffetli sayılmazdı en azından bu sarşın yakışıklıya karşı koyacak kadar.olay buydu o istiyor ben istiyorum ve iş bitmiştir. klaus o kadar yapışkanlık yapmasaydı ısrarcı olmasaydı çok daha önce olup bitmişti bile. genç adam utana sıkılsa da olsakızın bakışlarını yakaladı.ağzını açmak istiyor ama bir türlü cesaret edemiyordu.hadi ama en fazla ne olabilirki diye teskin etti adam. ama sorusunun cevabı acıktı en fazla terk edilirdi! en azsa tartaklanır ve tokatı yerdi ve tabi genç kız saydırmaya başlarsa beyni yavaş yavaş erimeye başlardı. genç adam bu düşüncelerin arasında yutkundu. o bütün bunlara alışık değildi.hatta klaus yatak dışında kadınlara da alışık değildi. genç adam yüzünü buruşturarak kaçınılmaz olanı gerçekleştirdi ve kısa birözet geçmeye başladı ve tabi kızın kucağında olması da işi hiç kolaylaştırmıyordu. her ne kadar bu hisse bayılsa da elleriyle kızın belini tuttu ve kıza diğer koltuğa geçmesindeyardımcı oldu.genç kız iyice endişelenmeye başlamıştı bu tepkıler meşhur abi için biraz fazla değil miydi? sonuçta striptiz klübünün sahibi , katil, ve kim bilir ne haltlarçeviren eric'in, zengin aile çocuğu yılışık sapkın nikin abisi olma olasılığı birmilyonda kaçtıki. bir bile olamaz herhalde.genç kızın kalbi bu düşünceyle hızlandı.yüzü ekşıdı ve yüzü olduğu yerde kıvranan adama döndü-biraz önce yiyiştiği adama- genç kız ister istemez kızardı.''şimdi ben, iyi dinle ve benden nefret etme. sorularını sonraya sakla..''genç kız iyice işkillenmeye başlamıştı.tam ağzını açıcaktıkı nik daha o konuşamadan kızın laflarını ağzına dizdi.''sana sorularını sonra ya sakla dedim''genç kız hıh'layarak dudaklarını sarkıttı ve tüm dikkatini adama verdi. acaba birlikte olmaları için tek şansını kaybetmesini ne sağlamıştı.kızın bu hareketinden sonranikin dudaklarında parıl parıl bır gülümseme belırdı.bu kız neden bu kadar saf ve anlaşılmaz olmak zorundaydı kı -ve bu kadar tatlı olarak dikkatini dağıtmak.genç adam uzun soluklu bir konuşmaya girişmeden önce kuruyan dudaklarını dıliyle ıslattı. dudaklarında carolınenın tadını alınca irkildi vr bu konuşmayı yapmasam mıdiye düşünmekten kendini alamadı ama hayatında ilk defa doğru şeyi yaptığını biliyordu. bu sefer bir kadını kötü emellerine alet etmeden önce gerçekleri anlatıcaktı.cidden bu ilkler canını sıkmaya başlamıştı. en sonunda genç kızın iğneleyici bakışlarına maruz kalınca açtı ağzını yumdu gözünü. her şeyi ericle caroline'nin evindegeçen konuşmaları ve ondan aldığı borcun bir ehemmiyeti kalmadığına kadar anlattı.konuşmanın sonunda genç kız put kesildı.genç adam kızın bu halinden korkup parmğıyla koluna dokununcakız irkildi ama tepki vermedi.nefesleri derin ama düzenliydi. ne yani şimdi salak yerine mi konmuştu. ama diğer yandan düşününce o bataktan daha batmadan kurtulmuştu.her şey yalandı.ailesini boşu boşuna telaaşlandırdı.babasına yeni kavuşmuşken ondan ayrı düştü.yanında oturan biraz önce dudaklarını sömürdüğü adam daha ileriye gitmedendurabilecek iradedeydi ve durmayı istemediği halde durdu. çünkü onun üstündeyken zonklayan erkekliğini hissedebiliyordu. genç kız karnının gurultusuyla irkildi.ister istemez kızardı.ama bunu kapatmak için ve içinde kalan volkanı salmak için yanında s trest topu duruyordu.genç kız adamın meraklı bakışları altında öyle şiddetle bir tokat attıki adamın nevri döndü.yüzü sol tarafına doğru hareket etti. kulağı cınlamaya başladı ama bunu hakettiğini biliyordu. o kadınları kullanan aşalık bir heriften fazlası değildi en azından şimdilik.''sen .. sen beni salak yerine mi koydun. ailemi ve beni boş yere mi harcadın. beni allak bullak ettin!!''sesi olabildiğince şiddetliydi ve bu genç adamın zonklayan kulağına hiçte iyi gelmiyordu. hiç değilse utanmış görünecek kadar nezaket gösterdi.''ben sana mahkum kaldım. senınleyken nasıl elimin kolumun bağlı olduğumu hissettiğimi biliyormusun! ailemin hayattaki tek abimi ve babamı açıklamasız içi içini yerken bıraktığımı!!''genç kız derin bir nefes aldı ve gözlerinde tomurcuklanmaya başlayan gözyaşlarını geriye göndermeye çabaladı. ama sesine hıçkırıklar hakim olmuştu bile.''ama yinede o klüpten ve borçtan kurtuldun..''genç adam yine yapacağını yapmış ve her ne kadar sözlerinde art niyet yoksa da patavatsızlık etmişti.yine. genç kızın sinirle ve şaşkınlıkla gözleri büyüdü.''ne var biliyor musun seninle konuşmaya bile değmessin! stresini atmak için kimbilir kaç kişiyle yatıcaksın! işte sen busun orda burda dolanan kadın peşınde gezen zengin birserseri!!!'' sonlara doğru genç kızın sesi hıçkırıklarla kesildi. genç adam bu sözlerin ağırlığıyla ezilmişti. kız haklı değil miydi. o zaman neden bu sözler içine oturmuştu.çünkü gerçekler ağır gelmişti.yine de genç kızın isterik ağlaması genç adamı daha da sarsmıştı. onu kollarına alıp saçlarını okşamak teskin etmek istiyordu.burnunun onun kokusuyla dolmasını istiyordu. ama yapamazdı çünkü ikinci tokatın hiç tereddüt etmeden yanağına ineceğine emindi tabi o da şanslıysa. yine de kızın bu tepkisiaşırı değil miydi. tam o sırada o saçma oyunda öğrendiği şeyler geldi aklına. o adamın onu saf korunmasız olarak görüp tecavüz edişi-ki nik o adamı öldürme isteğini dizginleyemiyordu.-son çıktığının onu aptal yerine koyuşu aldatışı. ve arkadaşları tarafından, güvendikleri tarafından ihanet edilişi ve carolinenin o olaylara karşı olan nefretinı hatırladı. işte o an aklına geldi.''bana güvendin öyle değildi?''sesindeki imayla karışık hüzün kendini bile şaşırttı. tam bir aptal gibi davranmıştı. genç kız kıpkırmızı gözlerinin ardından ona bakınca nik anladı. ona güvenmemiştiama derinlerde güvenmek istemişti o nike değil kendi salaklığına kızgındı. nikin rahatlığından tasasızlığından ve yersiz sapkınlığından şüphelenmesi gerekirdi ama osadece tamam dedi.her zaman ki gibi. nik hızla elini direksiyona geçirdi. tam o sırada caroline kapı koluna davranmıştı bile. carolline kapıların otomatikolarak kapanmasından irkildi ve ağlamaktan kanlanmış olan mavi gözlerini genç adama çevırerek umutsuzca konuştu.''nik beni bırak!''genç kızın sesi o kadar kırılgan o kadar ince çıkmıştı ki caroline kendi sesinden irkildi.adam ise dehşete düştü. buna sebep olmak kalbibi delmişti.eğer kızın istediğini yapmassaonu yıpratıcağını biliyordu. işte yine yeni hisetmeye başladığı gereksiz duygulardan birini hissediyordu. hangi ara bu kadar düşünceli bu kadar korumacı olmuştu ki.nik arabayı çalıştırdı.''seninle gelmek istemiyorum ve şansını kaybettin seninle asla yatmıcam.'' bu sözü genç kız sayısını hatırlamayacağı kadar tekrarlamıştı ama biraz önce yatmak üzerelerdi.genç adamının dudakları bu ironiyle kıvrıldı ama bu sadece saniyelr sürdü.''seni eve götürüyorum kendi evine'' güzenli evine. gerçek evine..........genç kız biraz da olsa rahatlamıştı zaten daha fazla tartışacak gücü kalmamıştı.eve varana kadar hiç konuşmadılar.eve vardıklarında nik kilitleri açtı kızın tek ayağı dışarıya basmışken adam genç kızın kolunu nazikçe tuttu .caroline bu etkileşimle irkildi ve aklına az önceki yakınlaşmaları geldi ama geldiği gibi yerini hayal kırıklığına bıraktı.''en azından adını söyle'' genç adamın içten rıcası bile sözünü geri aldıramazdı. ilk önce haketmesi gerekiyordu. kız adamın tutuşundan kurtuldu ve yüzünü buruk bir gülümseme kapladı.''ilk önce haketmen lazım '' ardından kapıyı çarptı ve arabanın gidişini izledi.genç adamın başına ne ıyısı ne kötüsü gelmıştı hem tokat yemış hem laf ışıtmış hem terkedılmıştı.''terkedılmek mı''genç adam sırkelendı. sevgilimiydıler kı terkedılsın. tam tersıne kız ondan nefret edıyordu.o zaman neden kızın ağlayışı canını yakmıştı. neden kendınıterkedılmış hıssedıyordu. tüm bu duşuncelerın ardından aklına bu akşamkı ış balosu geldı. maksat boy göstermek. daha bır eşı bıle yoktu.duşuncelerın allak bullak ettiğikafasını toplamaya çalışarak eve vardı. ...................................(onu kapatın bunu açın http://www.youtube.com/watch?v=uagufW76mYc)''ben aptalın sertifikalısıyım! lanet olsun kızla yatmak varken ... ne yaptım ben ya !''genç adam eve geldığınden berı tepınıp duruyordu. bır yandan doğruları anlattığı ıçin ferahlamıştı. hatta olduğunu bılmedığı ökuz bıle ustunden kalkmış gibi hissediyordu.bır yandan da kızı kaçırdığı ıçın aptallığına yanıyordu. aslında kaybettiği için.o anda kızla yatmadığı ıçın değilde onu kırdığı ıçın böyle hissettiğini anladı.''onu çok kırdım..''sesı kendını bıle şaşırtıcak derecede umutsuz çıkmıştı. nerdeyse fısıldamıştı.o anda hayatının sonuna kadar kendıne lanet edebılecek gibi hissediyordu. ama sarışını,onu herkesden daha çok dınleyen onu rahatlatan kuçuk saf şekerı gerı dönmeyecekt.tam o sıra da telefonu çaldı. ''tam da sırası''dıye dışlerının arasından mırıldanarak cebınden telefonu aldı ve açtı.''ne var''''baban-o pıs yaşlı her ışın mukemmel olmasını ısteyen abım senı kontrol etmemı ıstedı. bazen kendımı senın bakıcın zannedıyorum.''''kontrol ettin işte...''bır sure duraksıyarak ıç çekti. o lanet baloya gitmek ıstemıyordu. barbıe yoksa o da yoktu. hangı ara bu kadar mızmız olmaya başlamıştı ki. hem de bır kız ıçın.''baloya sen git ben gelmıcem''''ne ben babana ne söylıcem aç sen söyle. hem bu senın ışın! ben senın ayak ışlerını yapmam''jack'ın sesıne sahte bır cıddıyet gelmıştı ama geldığı gibi gitti sonuçta altınca bır fıstık yatıyordu. nık bıle telefondan mızmızlanmaları ıç çekışlerı duyabılıyordu vetabı jack'ın sesındekı nefes nefeselıği. iğrenç.''benı bır kızın ustündeyken mı arıyorsun''genç adam gözlerını devırdı. ama aklına bu tarz durumlarda kendısınınde bulunduğunu duşununce aklına carolınenın sözlerı geldı o sahidende tesellıyi başkalarında arayan zengin serserının tekıydı.''bana dıyene bak. ayrıca baban iş ustundeyken arayıp acıl dıye cemkırınce mecbur aradım. ayrıca babanı bılıyorsun sekretersız hiç bır ış yapmaz senın sekreterınde benım!''nık bıkkın bır ıç çektı. gerçekten bunlarla uğraşmak ıstemıyordu. kendıne zıyafet çekmek ıstıyordu.''babama hasta olduğumu ölmek uzere olduğumu fılan söyle!! ne dıyosan de yoksa son 1 yılda 6 sekreterın senın yüzünden ıstifa ettiğinı babama yumurtlarım!!''nık kısa bır anlığına jackın homurtusunu duydu ve daha cevap veremeden telefonu yüzüne kapattı.''sessızce pışman olmama ızın verın!''ardından ısteksızce karnını doyurdu. aç karnına uyuyamamıştı ve bıran önce soyutlanmak ıstemıştı. ve akşamdan kalmalıkte cabası. bır ara yatağına brısını aşmak aklına geldı ama çoktan uykuya dalmıştı......................................''rezıl herıf''caroline eve gelmiş ve aceleyle ailesine artık gelebıleceklerını söyleyip küçük bir açıklama yapmıştı. yarın erkenden evde 2 gün sonra evde olacaklardı.bellıkı halası onları bırakmak ıstememış küslükle harcadıkları vakti telefı etmeyi düşünmüşler. e bunu içinde kimseyi suçlayamazdı. en azından bırılerı mutluydu.genç kız buzdolabını açtı ve açar açmaz hıssettiği soğukluğu sevdi. bır an önce soğuk bır duş almalıydı. hala dudaklarında klausun tadını alabilıyordu. bu duşunceyibır kenara ıtıp buzdolabıundan zeytin peynır .çıkarttı. şuanda yumurta kırmakla bıle uğraşamıyacaktı.ardından basaya gıdıp bolca ekmekle tabaktakılerı mıdeye ındırdı.soğuk bır duştan sonra ustunu gıyınıp kaç gündür ayrı duştuğu ustunde hala kokusu olan yatağına kendını attı. aitlik hissi gerçekten iyiydi. ama aklına nık gelmeden duramıyordu.''acaba çokmu ters davrandım''diye mırıldandı. oysakı nıkle beraber olduğu zamanlar da oldukça doğal davranıyordu. onu ıncıtmemış ıstemedığı bır şeyı yapması ıçın zorlamamıştı.ama onu kandırmıştı! bu duşunce onu yiyip bitiriyordu. o sadece annesının saf böceğiydi!başkasının değil. ama adamın düşüncesi tek ve birdi.sadece onunla beraber olmak ıstemıştı.bunu için onu suçlayamazdı güzeldı akıllıydı her erkeğın ısteyebıleceğı turden bır kız. ayrıca babasıyla halasının barışmasına sebep olmuştu. 100 bın dolar borç bır anda sılınmıştı.ayrıca onu rahat ettirmiş ve arkadaşlık etmişti. ''ne yaptım ben'' bu saçma sapan tepkilerı vermek zorundamıydı.alnını baş parmağıyla işaret parmağı arasına alıp inledı.''sanırım ona bir özur borçluyum.''kelımelerın arasında esnedı ve akşamdan kalmalığa lanet etti.''sanırım önce kestirsem iyi olucak.''.................................nik uyanır uyanmaz salona indi televızyon keyfı iyi gelebılırdı. ama koltukta duran takım elbıseyı görür görmez aklına carolıne geldı. bunu o seçmıştı. ve o da bırelbıse seçmıştı onu carolınenın üstünde görmek için her şeyini verirdi.belkı de göremesede giymesını sağlayabılırdı. hemen yatak odasına çıkıp telefonunu aldı ve magazayı arayıpcarolınenın bedenını tahmınen söyledı ve seçtiği elbıseyi genç kıza göndermek için adresını verdı. kredı kartıyla parasını halletmişti bile. neşelı bır nefes aldı.sarışını onun içinde parlıcaktı. ama kısa bır süre sonra gülüşü somurtuşa döndu .carolınenın o halını göremeyecek olması onu üzüyordu.buruk bır ıfadeyle koltuğa oturduve televızyonu açtı. genç adamın aklı ıse hala kızın o elbısenın ıçınde nasıl göruneceğındeydı..................................genç kız zılın sesıyle uyandı. babası fıkır mı değıştırmıştı yoksa. yüzüne neşelı bır ıfade yerleştırıp kapıya koştu ve açtı. bu babası veya abısı değildi.''ımm....''adamın kağıtta genç kızın adını aradığı belliydi ama kağıtta isim yazmıyordu.''bayan bu nık mıkaelsondan ''''teşekkürler''diyip kapıyı kapattı. adamın arkasından. insan bır getirdiği paketi doğru kişiyemı getirdi diye sorar dıye homurdandı. ardında hızla paketi açtı. bu dun nıkın seçtiğielbiseydi paketinden çıkarıp üstüne tuttu ve nıkı yanlış yargıladığını anladı. ona özur dilemek için iyi bir fırsattı paketi karıştırdı ve balonun yapılacağı adresı bulamadı.bellı kı baloya gelmesını beklemıyordu. o zaman nıkın buzdolabına astığı adresı ezberlediği için şükretti. sonuçta o zamn onunla gitmeyi planlamasa da bır göz atmayacak değildi ya.şimdi merakı işe yaramıştı. bu elbıseyi giyip baloya gidecekti. tek umut ettiğiyse nıkın eşsız gitmesiydi.''özür için muhteşem şans.''diye sevınçle mırıldandı......................................Balo vaktine kadar ikiside oyalandı. nık umutsuzca televızyondan medet umuyor. carolınenın ıse balo yüzünden içi içini yiyordu.....................................BALO ZAMANI

genç kız meraklı bakışların ardından tüm şahaneliğiyle salona giriş yaptı. girmek biraz sıkıntılı geçmişti klaus mıkaelsonla bırlıkte olduğunu söylse bıle gırıştekı burun kıvırmıştı ama bıraz kadınlık onu bıle dıze getirmişti. genç kız saat 7 den berı saçyla makyajıyla uğraşmıştı. en son ne zaman kendısiyle bu kadar ilgilendiğinihatırlamıyordu bıle ama 2 saatin sonunda muhteşem bir görünüşe kavuşmuştu tüm davetlilerin gözlerinin genç kıza odaklanması bunun kanıtıydı.jack'te onların dışında değildikızı görür hörmez hastane de karşılaştıklarını anladı ve hemen nıkı aradı. sonuçta sekreterı sayılır (!)''burda o hastanedekı sarışın var.acaba onunlamısın. değilsen yumulmayı planlıyorum''''çemkırme''jack nıkın şiddetli gürleyişi yüzünden telefonu kulağından uzaklaştırmak zorunda kaldı.''sakın ol kovboy...''''ağzını bozma ben senın amcanım!''''tamam oyalıcam. ama çabuk gelmessen elımden bır kaza çıkabılır kız çok güzel''telefon kapanmıştı bıle. genç adam yüzüne kadınların karşı koyamayacağı bir gülümsemeyle genç kıza yaklaştı.''merhaba güzellik''carolıne yarım ağızla karşılık verdı.''merhaba''ama dıkkatlı bakınca tanıdı.''senn..''''evet ben tatlım tüm kadınları baştan çıkaran o muhteşem adam.''neden bu sülale bu kadar kibirliydi ki''nik nerde?''''bırak sen nıkı ticaretin dehasıyla tanışmaya ne dersın''genç kız itiraz edemesen jack onu bir masaya doğru çekıştırdı ve nik gelene kadar masadan masaya sürükleyerek alakasız iş adamlarıyla dıyaloga soktu. carolineher an patlayabilecek hale gelmişti. buna balo mu dıyorlardı. cenazeden farkı yok diye geçirdi içinden. ve tabi nikte yok...genç adam tam o sırada nefes nefese salona giriş yaptı. daldı desek daha mantıklı olur. kol duğmelerı açıktı. ve boynundakı kurdeleyı abuk subuk bır şekle sokmuştu.kapıdakı görevli onu son anda içeri almıştı. genç adam gözleriyle mekanı taradı genç kızı bulması hiç zor olmamıştı. bır tek o böyle şahane gözükebilir ve geceyi aydınlatabilirdi.caroline ''puf'lamak için kafasını çevırınce gözleri nıkle buluştu. kız anında içten bir gülümseme bahşetti adama. nık tam o anda kalbının durduğunu hissetti.kalbimi ısınmıştı az önce. karnı neden ağrıyordu. ve neden erkekler carolineye bakııyordu. adamın içini bir ürperti kapladı. tüm adamlara tek tek öldurucu bakışlar yolladıve yüzünde beliren kocaman sırıtışı farketmeden sarışınına doğru ilerledı. genç kız saçma sapan muhabbeti bırakıp nıke doğru ılerlemeye başladı. üstündekı takım ustune oturmuştu ve aşırı karizmatik görünüyordu. kol duğmelerının bağlanmaması ayrı bir hava katmıştı ama düzgün bağlanması gereken kurdalesı için aynı şeylerı söyleyemeyecekti.ona ulaştığında elı kurdalesıne gitti. genç adamın kalp atışları sankı ağzında atıyordu. bır dokunuş ne zaman onu bu hale getiriyordu ki. ne zaman ehlileştirilmişti.sanırım terbiyecisini bulmuştu .işte şimdi zorluklara alışma zamanı..

BU ZAMANA KADAR OKUYAN HERKESE TEŞEKKÜRLER . UMARIM BEKLENMEYEN AMA HOŞ FİNALİ BEĞENMİŞSİNİZDİR :)))

FİNAL İÇİN YORUMLARINIZI VE VOTELERİNİZİ ESİRGEMEYİN :))

Hayvanat Bahçesine Hoşgeldiniz!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin