Tebrikler

88 21 6
                                    

Boş gözlerle kafenin çıkışına bakarken peşinden gidip gitmemek arasında kararsız kalmıştım. Arkamı dönüp kızların yanına oturdum. Onlar bana 'ne halt yiyorsun' bakışları atarken kafamı masaya koydum.


Gözlerimi kapatıp sinirimin geçmesini bekledim. Sinirliydim çünkü daha düne kadar esip gürleyen o değilmiş gibi şimdi elini kolunu sallayarak gitmişti. Kafamı kaldırıp kızlara baktığımda onlar Uzay'a öldürücü bakışlar atmakla meşguldüler. Aslında Uzay'ın hiçbir suçu olmadığını hepimiz biliyorduk. Tamam biraz suçluydu ama burada bütün suç benimdi. Uzay ilk sevgilimdi ayrıldığımız zaman bile hep yanımda olmuştu. Her şekilde yeri gelince baba yeri gelince abi. Yani hep benim iyiliğimi istemişti. Hâlâ da istediğine eminim. Ayrılalı iki yıl olmuştu ve ben o iki yılda biriyle daha çıkmıştım. Başlarda güzel olsa da gereksizin tekiydi zaten bende sadece kafa dağıtmak için beraberdim. Öyle romantik veya çok mutlu bir ilişki değildi yani. Hemen hemen 3 ay sürmüştü. Tekrar denemek istesek de en son birbirimize dediklerimiz yüzünden fazla üstüne gitmemiştim. Bir iki ay çevremde dolaşıp sonra oda vazgeçmişti zaten. Klasik olarak bir ayrılıktan sonra 2-3 haftalık depresyon sonucunda o ilişkiyi de atlatmıştım. Daha sonra Evren'le tanışmıştık. Başlarda sadece kanka olarak adlandırdığımız pozisyon giderek kanka ayağı göt ayağı olunca işler değişti tabi.


Eskileri unutmak için kafamı sağa sola salladım. Kızlarda o sırada Uzay'a öldürücü bakışlar atmayı bırakıp bana odaklanmıştı. Hepimiz birbirimize bakarken sonunda Naz ''Kızım salak mısın niye arkasından gitmedin'' dedi diğerleri de onaylar gibi kafalarını salladılar sinirimi yatıştırmaya çalışıp ''Şuan benim onun yanında olmamı istese elini kolunu sallayarak gitmezdi şunu kavrayın umurunda değil'' diyerek hepsini susturmayı başardım kıyafetlerin poşetlerini alarak ayağa kalktım. Daha fazla yanlarında kalırsam mutlaka birinin kalbini kıracaktım. Eve gelip üstümü değiştirdim. Aşağı inip mutfağa girdim. Evde ne kadar çikolata, jelibon varsa alıp odama çıktım. Pınar tekrar bize geldiğinde jelibon stoklarını bitirdiğim için ayrı işkenceler yaşatacaktı ama bu durumu sonra düşünmeyi tercih ederek bilgisayarı yatağın üstüne koyup rahat bir pozisyona geçtim. Wattpad'e girip kütüphanemdeki bütün kitapları bitirmeyi amaçlarken dikkatimi veremediğim için en sevdiğim kitabın yeni bölümünün yarısını bile okuyamadım. Bu sefer Pll açıp izlemeye başladım. Bunda da aynı şeyi yaşadığımda bilgisayarı kapattım. Baktım olacak gibi değil dolabımın içinde ne varsa hepsini çıkartıp tek tek yerine koydum. İşimi bitirdiğimde saat gece 2'ye yaklaşıyordu.


İstemeye istemeye yatağa girdim. Sağ sol alt üst derken yarım saattir uyuyamıyordum. Oysa ki normalde kafamı yastığa koyduğum anda uyumam saniyelerimi alırdı. Yataktan kalktım ve dolabıma ilerledim. Şort ve tişört çıkarıp hızla üstümü değiştirdim. Telefonumu ve bir miktar parayı yanıma alıp dışarı çıktım. Dışarı çıktığım anda yaptığım salaklığı fark ettim mart ayında şort giymiştim. İçeri girip tekrar değiştirmeye üşendiğim için götüm dona dona sokakta yürümeye başladım. Ne yaptığım hakkında en ufak bir fikrim olmadığı için kafamda planlar kurmaya başladım. Sonra neden plan kuruyorum ki diyerek Evren'in evine doğru ilerledim.


Evlerinin önüne geldiğimde geri dönüp dönmemek arasında kararsız kalmıştım. En sonunda gece 2'den sonra yapılan şeyler kesinlikle saçmadır teorisine uyarak geri dönerken telefonum çaldı. Cebimden çıkartıp kimin aradığına baktığımda tam anlamıyla şoka girmiştim. Yavaşça telefonu açtım cevap vereceğim anda karşı taraf ''Sakın bir yere gitme aşağı geliyorum'' diyerek telefonu yüzüme kapattı.

UniverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin