miss you

583 35 11
                                    

Uçaktan indiğimde beni karşılayan Devrim olmuştu. İki gün içerisinde yakın arkadaşlar haline gelmiştik. Beni görür görmez bana sarıldı. Bavulumu arabaya kadar taşımayı teklif etse de kibarca reddettim. Zaten çok ağır değildi. Dört gün izin almıştım. O yüzden çok fazla bir şey koymamıştım.

Havadan sudan konuşarak arabasına kadar gelmiştik. Arabaya binince bana düşündüğü plandan bahsetti.
"Önce çocukların yanına gidelim. Çıkışta beraber ayrılırız. Beraber oturur yemek yeriz. Size uyarsa tabi?"
Başımla onu onaylanmıştım. Zaniolo ve Torreria'nın geçen yaptıklarından sonra Torreria'yı yakından tanımak istiyordum. Sevgilime olan güvenim sarsılmıştı. Buraya biraz da o güveni geri getirmek için gelmiştim. İlişkimiz toksik bir seye evriliyordu ve bu benim isteyeceğim son şey bile değildi. Onu seviyordum. Bunca zamandan sonra onu kaybetmek istemiyordum.

Antrenman için Florya'ya geldiğimizde hava epey sıcaktı. Devrim önderliğinde oturacağımız yere gittik. O, Galatasaraylı olduğu için ayrı bir tutkuyla izliyordu. Ben ise sadece sevgilime odaklanmıştım. Onun için almış olduğum bilekliği takıyordu. Bu da gülümsememe sebep oldu. Bileğine takarken sürekli beni hatırlamak için bileğinden hiç çıkarmayacağını söylemişti.

Nicolo beni henüz fark etmemişti ama yüzünü bu tarafa dönmüş olan Lucas hemen Devrim'i fark edip yanımıza gelmişti. Nicolo, Lucas'a tembellik etmemesi hakkında uyarıda bulunurken beni gördü. Ben bulunduğum yerden aşağı inerken o da bana doğru yürüyordu. Ortada buluştuk ve hızla ona sarıldım. Üstümde bana daha önce bıraktığı forma vardı. Üstümde ona ait bir şeyler varken kendimi daha güvende hissediyordum. Onu daha az özlüyordum. Ayrıca antrenmana gelmek için uygun bir kıyafetti.
"Neden kendi kıyafetlerinden birini giymedin? Böyle senin kokunu alamıyorum."
Tatlı sitemine güldüm ve dudaklarımı onunkine bastırdım. Onu öpmeyi çok özlemiştim. Nicolo'nun arkasında bulunan Kerem'in öksürük sesiyle ayrıldık. Üzülerek antrenmana geri dönmesi gerektiğini söyledi. Bir sorun yoktu tabi işi buydu. Zaten önümüzdeki 4 gün beraber olacaktık.

Antrenman boyunca çok iyi bir performans sergilemişti. Takım arkadaşlarının onunla dalga geçtiğini duyabiliyordum. Beni etkilemek için daha iyi oynadığını söylüyorlardı. Gerçek miydi bilmiyordum ama hoşuma gitmişti. Attığı birkaç gol sonrası bana bakıp öpücük atıyordu. Takım arkadaşları Zaniolo ile uğraşırken Devrim de benimle şakalaşıyordu. Bu aşık hallerimizle herkesin diline düşmüştük ama şikayetçi değildim.

Antrenman sonu Nicolo'nun arabasında bulmuştum kendimi. Yemek için dördümüz bir mekana gidecektik. Nicolo mekanı bildiğini söyleyip Devrim'in arabasını takip etmeyi reddetmişti. Arabayı hızlı kullandığı için onlardan önce mekana gelmeyi başarmıştık. Garaja arabayı park ettik. Ben kapıyı açıp inmeye yeltendiğimde Nicolo kapıyı sert bir şekilde kapatmıştı.
"Ne?" dedim ona dönüp. O ise cevap vermeden hızla dudaklarıma yöneldi.
Beni özlediğini biliyordum ama bu kadar sabırsız olacağını tahmin etmemiştim. Birkaç dakika boyunca öpüştük. Ancak dillerimiz savaşa girdiğinde onu durdurdum.
"Nico, birazdan burada olurlar."
"Ama bebeğim seni çok özledim." dedi burnunu boynuma sürterken. Dudaklarına kısa bir öpücük daha kondurup çekildim.
"Evde devam ederiz." dedim göz kırparak. Arabadan indim. Bilmediğim bu yerde sanki yıllardır buradaymış gibi davranıp bir tarafa yöneldim. Nicolo elimden tutup beni çevirdi.
"Oradan değil güzelim."
Gülerek elini daha sıkı tuttum. Restorana çıktığımızda Devrim ve Lucas'ın çoktan gelmiş olduklarını gördüm. Gidip yanlarına oturduk.
"Nerede kaldınız?" dedi Lucas gülerek. Nicolo'nun yüzüne baktığımda dudaklarında ruj izleri olduğunu fark edip hızlıca sildim. Bu sırada Nicolo Lucas'a kızmakla meşguldü.
"Geldik işte."
Nicolo'nun cevabının ardından Devrim de gülmeye başlayınca biraz utanmıştım. Neyse ki garson tam zamanında gelmişti.
Buradaki yemeklerden hiçbirini bilmediğim için Nicolo ne istiyorsa aynısından aldım. Yemeğin ne olduğunu sorduğumda Nicolo net bir şekilde Adana Kebab demişti. Bu işi ciddiye alıyordu. Bu hâli beni güldürdü. Yemeklerimiz gelene kadar beraber sohbet ettik. Devrim ve Lucas bana yönelik sorular soruyordu. Ben de olabildiğince cevaplıyordum. Nicolo ise her soruda bir şekilde bana iltifat ediyor, saçlarıma öpücükler bırakıyordu. Bu tavırlarından memnundum.

Yemek geldiğinde ise konuşmamız kesildi. Herkes iştahla yemeğini yiyordu. Açıkçası ben de beğenmiştim kebabı. Nicolo'nun beğendiği kadar vardı.

Geç saatlere kadar beraber takılmıştık. Eve vardığımızda saat on ikiyi geçmişti. Neyse ki yarın Nicolo'nun antrenmanı yoktu. Daha çok vakit geçirebilecektik. Üstümdekilerden kurtulup yatağına kurulduğumda gün içerisinde ilk kez telefonuma bakmak için vakit bulmuştum. Bir sürü bildirimim vardı. Çoğu Aurora ve Victoria'dandı. Bir magazin sayfasının gönderisini atmışlardı. Tıklayıp altındaki açıklamayı okudum.

Ünlü oyuncu Devrim Özkan, futbolcu Lucas Torreira, futbolcu Nicolo Zaniolo ve sevgilisi olduğu tahmin edilen bir kadın restorantta görüntülendi. Zaniolo ve yanındaki kadının samimi tavırları dikkatlerden kaçmadı.

-------------

Bolumler gitgide kotulesiyorsa cok ozur dilerim bi sekil toparlayacagim

timezone | nicolo zaniolo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin