𝗯𝗮𝗿ı𝘀̧¹⁸

1.7K 212 172
                                    

SEUNGMIN VE FELIX'I BIRAKIN YB ATTIM VE DUN YAZMISTIM SIMDI ATIYOM DUN 5 TANE BOLUM YAZDIM YAZIK BANA😭😭

***

Gözümü devirip telefonu sertçe sıraya bıraktım eve ve kalkıp sınıftan çıktım. Felix ne olduğunu anlamamıştı.

Kapıyı çalmadan açtım ve kapının önünde ona bağırdım.

"Ne oldu yine!? Ne var!"

Minho'nun yüzüne bile bakmamıştım. Baktığımda fark ettim. Gözlerinden birkaç damla yaş akmıştı. Ağlamıştı..

Titreyen sesiyle burnunu çekip konuştu.

"Kapıyı çalsaydın keşke."

"Ne istiyorsun..?"

"Jisung, ben seni çok seviyorum, gerçekten. Ne kadar inatlaşırsan inatlaş, naz yaparsan yap.. Hep seni bekleyeceğim. Bunu bil istedim. Başkasıyla sağlıklı bir ilişkiye gireceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun. Sağlıklı bir ilişkim olması için benim de sevmem lazım. Ben sadece seni seviyorum, bir başkasını değil."

Sıkıca tuttuğum kapı kulpunu bıraktım. İçeri girip kapıyı kapattım.

"Birisi ağladığını görmesin."

Ağladığında fazlasıyla tatlı oluyordu. Burnu kızarıyordu, dudağı büzülüyordu. Kapıya yaslanıp onu izlediğimde Minho ayağa kalktı. Yanıma gelip kollarını açtığında ona sarılmamı bekliyor gibi duruyordu. Göz devirip ona sarıldım. O, ben ona sarıldıktan sonra beni sıkıca kavradı, bırakmak istemediği her halinden belliydi. Minho elini yanağıma götürüp okşadığında gözlerime baktı.

"Barıştık mı?"

Cevap vermeyip başımı göğsüne yasladım. Saçımı okşarken ayakta kalmamamız için koltuğa oturup beni üstüne oturttu. Belimden tutup beni iyice kendine çektiğinde nasıl bir pozisyonda olduğumuzun farkına varıp utançla ayağa kalktım.

"Barıştık demedim! Ayrıca ya biri odaya girerse? Kapı kilitli bile değil!"

Gülümseyip kalktı ve kapıyı kilitledi. Cevap bekler gibi baktığında güzel gözlerine yenilip barıştık dedim. Gülümsemesi genişledi ve yeniden oturup yanını işaret etti. Yanına oturduğumda başımı omzuna yaslayıp kendisi de başımın üstüne başını koydu. Elinin birini belime sardı ve diğeriyle bacağımı okşadı.

"Bizimkiler barıştığımızı öğrenirse kızabilir.."

"Onlara söyleyelim, beni affetmeleri için onlara ne yapabilirim?"

"Bir şey yapmana gerek yok. Ben mutlu olduğumu söylersem seni affederler. Gruba yazayım, bekle.."

Cebimde telefonumu ararken orada bıraktığımı hatırladım, kalkacakken kapı çaldı, Minho kalkıp kapıyı açtı. Felix gelmişti.

"Jisung?"

"Felix biz.."

"Biz barıştık."

"Gerçekten mi?"

"Hmhm."

"Jisung mu istedi sen mi zorladın?"

"Ben onu bekleyeceğimi söyledim, sonra sarılıp barıştık"

Felix ikimizi de tutup oradan çıkardı ve sınıfa götürdü. Diğer öğrenciler sınıfta değildi, sadece bizimkiler oradaydı.

"BARIŞTILAR!"

Zar zor gülümsediğimde gözüm gülüp alkışlayan arkadaşlarımdan; Seungmin'e ilişti. Diğerlerinden ayrı olarak o gülüp alkışlamıyordu. Düşüncelere dalmış gibiydi.

Felix de bunu fark etti.

"Seungmin? Ne oldu?"

"Ha? Yok bir şey! Tebrikler."

Minho dersi olduğunu söyleyip sınıftan çıktığında ben de diğerlerinin beni soru yağmuruna tutmaması için lavaboya gideceğimi söyledim ve sınıftan çıktım. Felix de arkamdan geldi.

"Jisung! Bekle kanka."

Durup onu bekledim ve yanıma geldiğimde yürümeye devam ettim.

"Nasıl barıştınız?"

Her şeyi anlattığımda göz devirdi.

"Keşke biraz daha geç gelseydim, öpüşürdünüz!"

"A-"

"Jisung? Ne yapıyorsunuz burada? Dersiniz yok mu sizin?" Müdür bizi tuvaletin önünde yakalamıştı.

"Hocam dersimiz boştu ya hani"

"Dersiniz mi vardı?"

"Ne?"

"Haa! Tamam hatırladım!"

"Jeton köşeli düşüyor boş ver" diye fısıldadım Felix'e.

"Neyse ben sizi tutmayayım." diyip yanımızdan ayrıldı müdür.

İçeri girip yüzümü yıkadım ve saçlarıma şekil verip Felix ile oradan çıktım.

"Tuvalete gireceğini söyledin?"

"Soru yağmuruna tutacaklardı Felix, cevaplamaya üşendim."

Felix başını salladığında sınıfa doğru gittik.

"Jisung nasıl barışt-"

Felix, Hyunjin'in cümlesini tamamlamasına izin vermeden yaşananların özetini onlara anlattı. Hyunjin'in suratı asıldı ve telefonunu eline aldı. Bir şey yazıyordu.

Felix'in ağzından

Gelen bildirimle başımı telefonuma çevirdim. Hyunjin yazmıştı.

Hyunjin
Neden her zaman Jisung ile birliktesin?
Ne zaman görsem Jisung ilesin.
Hiç vakit geçiremiyoruz. Hep onun yanında
olmak zorunda mısın? Bana zaman ayıramaz
mısın? Seni onunla gördüğüm her an kıskanıyorum. Ondan mı hoşlanıyorsun? Neden her dakika onun yanında olmak istiyorsun? Neden onu hiç yalnız bırakmak istemiyorsun? Beni önemsemiyor, sadece onu önemsiyorsun Felix. Bıktım. Ben senden hoşlanıyorum ama sen sadece Jisung'u umursuyorsun. Hiçbirimiz umrunda değiliz. Yapma artık şunu. Senden soğuyorum. Seni aylardır bekliyorum, farkında değil misin? Flörtleşmeye çalışıyorum, yardımcı oluyorum, destek çıkıyorum.. Hiç mi umrunda değilim?

Dehşetle yüzümü Hyunjin'e çevirdiğimde çantasını alıp sınıftan çıktı. Ben sadece Jisung'u korumak istiyordum. Ondan hoşlanmıyorum, nereden çıktı bu?

Siz
Hyunjin..

Hyunjin
Jisung'un evinde kalıyorsun, onunla hep temas halindesin. Film izliyorsunuz, pijama partisi yapıyorsunuz, içki içiyorsunuz.. Biz bunların hangilerini yaptık Felix? Bu kadar değersiz miyim senin gözünde?

Siz
Saçmalamayı kes Hyunjin. Ben de senden hoşlanıyorum ama Jisung'u korumak istiyorum. Onun bizden başka kimi var? Onun abisi, kardeşi gibi olmak istiyor, ona destek çıkmak istiyorum. Nesi yanlış bunun? Ben seni Jeongin'den kıskanıyorum. Chan hep ikinizin yakıştığını söylüyor. Sen de gülümsüyorsun. Ben bir kere bile konusunu açmadım bunun. Jisung'un yanında olmayı seviyorum çünkü o iyi biri. O beni her zaman dinledi, çok büyük dertlerim olduğunda her zaman Jisung yanımdaydı. Jisung'a yakın hissetmem ondan hoşlandığım anlamına gelmiyor. Lütfen bu aptal düşüncelerinden vazgeç.
(görüldü)

Göz devirip telefonumu çantama koydum ve bizimkilere hava alacağımı söyleyerek sınıftan çıktım. Tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım.

Kocam // MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin