lust for life

22

üzülüyorum he etkileşimler düşük olunca :(

neyse 1k olmuşuz 😁😁

━━━━━━━━━ • ━━━━━━━━━

Jeongguk, üşüdüğü için geçen sene doğum gününde önümüz kış diyerekten Taehyung'un hediye aldığı lacivert örgü kazağı geçirdi okul formasının üstüne. Kazağındaki yumuşatıcı kokusuyla harmanlanmış erkeksi parfümü burnuna ilişince derince bir nefes ağırladı ciğerlerine. Güzel kokmaya önem veriyordu. Bunu insanları etkilemenin birinci yolu olarak görüyordu- tabii yüzünden sonra. Yüzü onun markasıydı.

"Okulun içi çok sıcak." dedi Taehyung elinde kağıttan yaptığı yelpazeyi suratına doğru sallarken. Yanındaki titreyen arkadaşına baktı. "Tek yanan benim herhalde."

Sınıfta oturuyorlardı. Teneffüslerinin bitmesine az kalmıştı. Birazdan ise derste üniversite sınavına hazırlık olsun diye test çözmeleri için onlara vakit verilecekti. Tek test çözmeyen ise Jeongguk olacaktı. Evinde yalnızca bir tane test kitabı olan ve daha fazlasına ihtiyaç duymayan genç çocuk kapağını açmadığı kitabı göstermelik yanında taşıyor, cuma günleri yapılan test çözme günlerinde -ki bu sınav dönemi yaklaştıkça haftanın her gününe çıkmak zorundaydı- masanın üstüne koyduktan sonra sıranın altından telefonuyla uğraşıyordu.

"Kansızım ben herhalde." Jeongguk ellerini birbirine sürtüp ani gelen titremeyle irkildi. "Donuyorum."

Taehyung çevresindekilere bakındı. Yanındaki sıraya oturan bedenin kolundan kavradığı gibi kendisine çekti kimselerin onları takmamasını fırsat bilerek. Jeongguk bir tık şaşırmıştı ancak arkadaşının sıcak bedenini hissettiğinde elini elinin içinde tutmaya devam etti.

"Üşüyorsan sarılırım."

Jeongguk halinden memnundu, "Olur." dedi. Genelde geceleri uyku tutmadığından okula pek uykusunu almış olarak gelmezdi. Gözlerinin altındaki morluğu fark eden Taehyung ise ona uyuması için imkan sunar, omzuna yaslamasını söylerdi başını. Şimdi de bir elini bırakmadan diğer elini de sırtından geçirerek belini kavramışı. "Isıtalım bakalım Jeongguk'umuzu." diye fısıldadı arkadaşının kulağına doğru.

Belini okşayan el midesinin bulanmasına sebep oluyordu Jeongguk'un. "Gerçekten sıcakmışsın sen."

"Dedim ya yanıyorum diye. Okulu ısıtmışlar bayağı."

Jeongguk daha rahat bir pozisyona geçti, başını Taehyung'un omzuna yasladı. "Belki de antrenmandan çıktığın içindir."

"O da olabilir."

Jeongguk gözlerini kapadı bir iki dakikalığına, teneffüsünün tadını çıkardı. O sırada Taehyung ise arkadaşının saçlarından gelen güzel kokuyla gözlerini kapamıştı.

Taehyung'un gerçekten test çözdüğü ve ona karşın Jeongguk'un yalnızca oyun oynadığı son dersten sonra eve gitmekten vazgeçtiler. Taehyung siyah kabanını üstüne geçirirken Jeongguk şişme montunu giydi soğuktan korunmak için. Birbirlerine bakıp gülümsediler. Son zamanlarda aralarındaki sıcaklık arttığından gülüşlerindeki samimilik de sinerjilerine yansımıştı.

Taehyung ve Jeongguk birlikte karda yavaş adımlarla ilerlerken beyaza dönmüş asfalta hatıralarını bırakıyorlardı. Jeongguk yalnızca Taehyung'u takip ediyordu usulca. Yağan kar yeryüzünde sükuneti ilan etmişti. İkili sessizliğin tadını çıkarmıştı. Hava soğuktu, doğruydu ancak Jeongguk artık üşüdüğünü hissetmiyordu.

Taehyung biraz sıkkın, biraz kötü anılardan kaçınmak istercesine bir tavır takınarak "Geçen seninle kavga ettiğimizde geldiğim bir yerdi." dediğinde Jeongguk'un içinde bir burukluk hissi oluştu. Arkadaşının bir anda kolunu omzuna atmasıyla bu burukluk hissi yerini göğüs sıkışmasına bıraktı. "Ders çalışmak için gelmiştim. Eğer eve gidersem derse odaklanamayacak ve camdan seni gözetleyecektim."