Final olduğu için üzülmeyin. Dolu dolu bir bölüm oldu. Keyifli okumalar💙
*
Saçlarım tamamen karışık bir halde, üzerimde yalnızca geceliğimin takımı olan sabahlığımla birlikte soluğu mutfakta almıştım ve alarmı duymadığım için on beş dakika geç uyanmanın verdiği stresle hızlı bir kahvaltı hazırlamaya çalışıyordum.
Duru bugün babasıyla beraber stüdyoya gidecekti, ben de Atlas'ı okuluna bıraktıktan sonra kendi okuluma geçecektim ama planlarımın arasında geç uyanmak olmadığından Atlas'ı okuluna götürme işini de Doruk'a bırakmak zorunda kalacak gibiydim.
Sandviç ekmeklerinin içini hızlı hızlı doldururken arkadan belime sarılan kollarla yerimden sıçradım. Doruk, tamamen uyku mahmuru bir halde yataktan kalkar kalkmaz yanıma gelmiş olmalıydı. Teni hâlâ sıcacıktı ve boğuk bir tonda "Yavrum..." diye mırıldanmıştı. "Günaydın."
"Günaydın bebeğim." başımı geriye çevirerek yeni yeni çıkmaya başlamış sakalları üzerine bastırdım dudaklarımı. Batma hissi hoşuma gidiyordu. "Geç kalacağım okula. İlk saat dersim vardı."
"Ben bırakırım seni hızlıca, endişelenme." sabahlığımı yukarı sıyıran parmakları çıplak tenime temas ettiğinde titredim. Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, bu adam bana dokunduğunda hep ilkmiş gibi heyecanlanıyordum. Bu his asla değişmeyecekti, belliydi.
"Yardımcı ol bana, hadi."
"Tamam..." dese bile boynuma doğru yıla çıkan dudakları hiç de yardımcı olacakmışa benzemiyordu. Zaten izleriyle dolu olan tenime ıslak öpücüklerini kondururken ellerinden birini şortumun ön kısmına kadar indirdi ve kumaşın üzerinden erkekliğime temas ettiği an parmak uçlarımda havalandım.
"Doruk!"
"Hm?" bulunduğu yeri okşamaya başlayan parmakları aklımı dağıttığından alt dudağımı ısırarak başımı geriye yatırdım. Omzuna düşen saçlarıma burnunu sürtüp dudaklarını yeniden boynumda gezdirdi ve çene hattıma da birçok öpücük kondurarak elinin baskısını arttırdı.
"Geç kaldım diyorum..."
"Kalmazsın." belimi tutup kendine çevirdi beni. Dudaklarını dudaklarıma sürtüp aniden kucağına alarak tezgaha oturttuğunda bacaklarımı beline sarmıştım bile. Üstüne hiçbir şey giymemişti. Kaslı kollarında ellerimi gezdirip boynuna sıkıca sarıldım ve dudaklarımızı birleştirdim.
"Seni öpmeyi çok seviyorum ama geç kalırsam müdür-"
"Müdürü sikeyim." öpüşmemizin arasında ayrılıp konuşmama daha fazla müsaade etmedi. Kısacık bir süreliğine ayrılan dudaklarımızı birleştirerek yoğun bir öpücük kondururken bacaklarımı sıkılaştırıp kendimi göğsüne bastırma isteğimi güçlükle bastırdım. Çünkü tam da şu an kucağına çıkıp sürtünmek, belki de daha ileri gitmek istesem de geç uyandığım bir günde bu mümkün değildi.
"Doruk, Atlas'ı uyandırıp hazırlaman lazım." yüzünü kavradığım adamın dudaklarına uzun bir öpücük kondurdum. "Hadi bebeğim."
"Beni böyle kandırıyorsun hep."
"Dersim erken bitiyor zaten sevgilim."
"Tamam tamam." boynuma son kez dudaklarını bastırırken yüzünde huysuz bir ifade oluşmuştu bile. "Atlaaas, uyan oğlum!"
"Bağırma, korkarak uyanacak çocuk."
"Bir şey olmaz ona."
Birkaç dakika içerisinde uykudan zar zor uyanmış olmasına rağmen sırf Bulut'u göreceği için okul kıyafetlerini tüm dikkatiyle düzelten oğlumuzla birlikte geldi mutfağa. Hazırladığım sandviçleri tabaklarına bırakıp ikisinin de yanağına bir öpücük kondurduktan sonra koşar adımlarla odama geçtim ve elime aldığım ilk kıyafetleri geçirdim üzerime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Sen • [bxb]
Teen Fiction[Tamamlandı] Doruk, alkol bağımlılığı yüzünden eşini ve çocuklarını kaybetmişti. Texting /düzyazı -Mpreg- 🌈Herkesin eşit haklara sahip olduğu bir dünyada geçmektedir.