Sa yoldaşlar , kendini yoldaş görenler . Ben bölümleri güncelleyeyim dedim . Hiç merak etmeyin bu bölümlerin devamı da gelecek ha ... zaten çok değiliz unuttuk öldük başımıza taş yağdı falan yok <333333
E o zaman buyrun sofraya , çok da bir şey yapamamdım ama ...
✨Birbirine Karışan Yollar✨
Duş alırken, zihnimde Efe ile bir arada aynı odada kalmamız hakkında bir dizi düşünce geçiyordu. İlk buluşma anımız biraz tuhaf olmuştu, ama neyse ki her şey olması gerektiği gibi devam ediyordu.
Duş alıp odama döndüğümde, Efe hala kitabını okuyordu. İçimdeki tuhaf hissi bastırmaya çalışarak, kendimi yatağa bıraktım. "Sana rahatsızlık veriyorsam bir yerlere geçebilirim," dedi nazik bir şekilde.
"Yok, endişelenme. Sadece biraz dinleniyordum," dedim gülümseyerek. Gerçekte ise kalbim hızla atıyordu.
Odada sessiz bir an yaşandı. Benim içimde kıpırtılar, Efe'nin içinde ise kitabına dalmış bir hali vardı. Ancak, aramızdaki bu sessizlikte, belki de birbirimize daha yaklaşmanın zamanı gelmişti.
Efe birden kitabını kapatıp bana doğru döndü. Gözlerimizin kesiştiği an, içimde bir şeylerin hareketlendiğini hissettim. Ancak, Efe'nin bakışlarından çekinmiş olacak ki, hemen başını eğip kitabına geri döndü.
O an, birbirimize açılmadan önce yaşanan bu küçük anın bizi bir araya getiren bir başlangıç olabileceğini hissettim. İkimiz de duygularımızı birbirimize ifade etmekte biraz çekingen görünüyorduk, ancak bu çekingenlik içinde bir çekim oluşmuş gibiydi.
Ertesi gün, Paris'in sokaklarında birlikte dolaştık. Şehri keşfederken, hem birbirimize daha fazla anlatıyorduk hem de sessizce birbirimize yaklaşıyorduk. Efe'nin anlattığı hikayeler, şehirdeki her sokağın altında yatan romantizmi daha da artırıyordu.
Oteldeki odamıza döndüğümüzde, odanın atmosferinde bir değişiklik hissettim. Belki de bu değişiklik, aramızdaki bağın daha da güçlendiğini gösteriyordu. Efe, masanın üzerinde duran pembe saç köpürtücüsünü eline aldı.
"Bu saç köpürtücüyü denemeli misin?" dedi, gülümseyerek.
İkimiz de bu beklenmedik anı yaşarken, odada gülüşmeler yankılandı. Pembe saç köpürtücüsü, başladığımız bu maceranın bir simgesi haline geldi.
Akşam yemeği sırasında, ablamın planının işe yaradığını ve otelden alınan ekstra bir odayla her şeyin yolunda olduğunu öğrendim. Bu durum, birbirimize daha fazla zaman ayırma şansı bulmamızı sağlıyordu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde, Paris'in ışıklı manzarasına karşı pencereden bakarken, içimde bir gülümseme belirdi. Belki de bu beklenmedik yolculuk, hem iş hem de duygusal anlamda bize birbirimize daha da yaklaşma fırsatı sunacaktı.